"Şike Şüphesi Mevcut Ama..."
Etik Kurulu Başkanı Prof.Dr.Oğuz Atalay katıldığı bir televizyon programında şike soruşturmasıyla ilgili yazdıkları rapor hakkında açıklamalarda bulundu.
Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oğuz Atalay katıldığı bir televizyon programında şike soruşturmasıyla ilgili yazdıkları rapor hakkında açıklamalarda bulundu. Habertürk'te yayınlanan programda Atalay şu açıklamaları yaptı: "Raporun tek başına hüküm vermeye, savunma hakkı kullandırılmadığından bir yaptırama hakkı yok. Kişilerin savunmasının alınması beklendi. Gizlilik kararının kalkmasının ardından iddianame kabul edildi ve yargılama başladı. Cezaevinde tutuklu durumlarda olanlar dinlenildi. Örneğin tapelerde geçen "inşaat" kelimesi ile ilgili deliller sundular. Şike dosyasında tapeler arasında belirtilen bazı iddialar sanık durumundaki kişiler tarafından delillerle olayların ne olduğu bizlere anlatıldı. Bazı maçlarla ilgili şüphe olacak konular bize izah edildi. Ancak bazı maçlarla ilgili şüphe ortadan kalkmadı. Biz de bunları raporumuzda belirttik. Kişilerin eylemleri sonucunda oyunda anormallik yoksa, bahis ile ilgili bize Spor Toto'dan bir uyarı gelmedi. Ayrıca maçların gözlemcilerinin de şike ile ilgili raporlarına yazdıkları herhangi bir anormallik yok.
"FENERBAHÇE VE GENÇLERBİRLİĞİ YÖNETİCİLERİNİN..." Yaptığımız faaliyet iddialarla savunmaları karşıaştırarak durumu değerlendirmek oldu. Tek tek maçları değerlendirdik. İki maçta, iki takım için (Fenerbahçe ve Gençlerbirliği) yöneticilerinin yaptığı işlemlerle ilgili şike şüphesi ortadan kalkmadı. Ancak bu olaylarla ilgili maçlarda herhangi bir anormalliğe rastlamadık. Sayın İlhan Ekşioğlu, bütün işlemleri yönetim kurulunun bilgisi olduğunu söyledi. Biz İlhan Ekşioğlu'nun yaptığı eylemlerle ilgili olarak şike şüphesinin ortadan kalktığını söylemedik. Biz karar veya karar önerisi veremeyiz. Sadece dosyadaki iddialardan hangisinin şüphesinin ortadan kalktığına hangisinin ise şüphe durumuna devam ettiğini raporladık.
"İBRAHİM AKIN'IN İTİRAFLARI SEBEBİYLE... " Dört maçta (ikisi İbrahim Akın'ın itirafları sebebiyle) şüphe olduğunu söyledik. Gerçeğe yakın bir iddia elde edebilir. Fenerbahçe-Büyükşehir Belediye spor ve Trabzonspor-Büyükşehir Belediye spor maçlarında bu futbolcunun sebebiyle şüphe durumu devam ediyor. Şike şüphesi mevcut ancak kesinlik için ek delillere ihtiyaç var. Bizim yaptığımız tamamen bir tespit faaliyetidir. Biz müteala kuruluyuz. Dosyada ne gördüysek onu yazdık.
ZARF İÇİNDE PARA VERİLDİ İDDİASI İddianame'de "zarf içinde para verildi" diye bir iddia var. Ancak bunun netliği yok. Biz görmediğimiz hiçbir şeyi yazmadık. Biz 4 maçta şike şüphesi olduğunu ancak gözlemcilerin böyle bir tespiti olmadığını da belirttik. Artık PFDK bu maçlarla ilgili olarak şike olup olmadığını söyleyecek. Karar verecek kurum o. Benim ve kurulun vicdanı rahat. Kamuoyu çok ciddi bir bilgi kirliliğine maruz kaldı. Etik Kurulu'nun kamu vicdanını tatmin etme gibi bir mecburiyeti yok. Hukuk adamları elindeki verilere göre karar veriri. Rapordan sonra tehditler ve hakaretler de geldi. Bana hakaret edenlere hakkımı helal ediyorum.
"İKİ RAPORA DA İMZAMI ATARIM" Çok net olarak söyleyeyim hiçbir yönetici ve kurul üyesi bize herhangi bir talimat vermeye teşebbüs etmediler. Bugün yine söylüyorum hem Ağustos'taki hem de bugün ki raporlara imzamı atardım. Platini'nin takımların düşürüleceğine dair yaptığı söylenen açıklamada bir gariplik var. Ne demek istedi bilmiyorum ancak UEFA'nın takımları Avrupa dışı bırakma yetkisi var. Ancak hukuk açısından Türkiye Futbol Federasyonu' da hukuksal olarak savunma yapabilir.
"ŞİKE GÖZDEN KAÇMIŞ DEMEDİM" Şunu söyleyeyim biz de hata yapmış olabiliriz. Eğer bizim bir hatamız var ise bu da kurullardan döner. Ben "şike gözden kaçmış" gibi bir cümle kesinlikle kullanmadım. Teşebbüs ile gerçekleşmesi kesinlikle aynı cezaya tabi tutulmamalı. TFF'nin yaptığı değişikliği doğru buluyorum. Zamanlama olarak ilginç olabilir ancak zararın neresinden dönülse kardır. Uluslar arası kamuoyunun yaptığı değerlendirmelerle ilgili olarak onlar da etten kemikten insanlar, Almanya'nın Türkiye üzerinde ciddi olarak gündemi takip ettiği ve bu durumu sürekli olarak gündemi takip ettiğini biliyoruz.
"BEN FENERBAHÇELİ DEĞİLİM" Ben Fenerbahçeli değilim, şunu da söyleyeyim takımlarla da ilgili fanatik düzeyinde değilim. Oğlum Galatasaraylı ancak ben belli bir futbol takımı ile taraftar olarak ilgilenmedim.
AZİZ YILDIRIM'DEN 12 KLASÖR DELİL Aziz Yıldırım bize 12 klasörlük bir delil sundu ve telefon konuşmalarının ne olduğuna dair bir çok delil verdi bize. Şüpheyi makul şüphe olmaktan çıkaran açıklamalarda bulundu. Bu deliller diğer ilgili delillerle de karşılaştırıldı ve Aziz Yıldırım'ın beyanlarının desteklendiği görüldü. Bizim hazırladığımız rapor ceza yargılamasını etkilemez. Ceza hukukçusu gözüyle bakıyorlar onlar olaylara. Ceza hukuku ile spor hukuku birbirinden farklı. Federasyondan üyeler 1200 TL, başkan ise 1800 TL maaş alır. 25 bin TL maaş aldığımıza dair iddialar ciddi değil. Dosya sevk edildiğinde çalışan bir kurumuz. Bu yüzden sembolik bir ücretle çalışıyoruz."