Son akşam yemeği: NBA Finali başlıyor!
İşte geldik.
İşte geldik. NBA Finalleri. Ekim ayından beri beklediğimiz o büyük an. Rekorlar, krizler, şoklar, tarihi anlar, çekişmeler, sakatlıklar, sevinçler… Birbirinden özel ‘’şey’’leri geride bıraktık ve artık sezonun son bölümü için hazırız. Bu bölümün bir yanında tarihinin ilk NBA Finali macerasını yaşayacak olan Toronto Raptors, diğer yanında ise basketbolda devrim yaratmış olan Golden State Warriors var.
Toronto için o sene bu sene mi?
Genel menajerliğe Masai Ujiri’yi getiren Toronto Raptors, yaklaşık altı sene önce büyük bir kültür değişikliğine gitmiş ve yıldız odaklı bir sistem kurmuştu. Ancak play-offta LeBron James’li Cavs engeli senelerce geçilemedi. Geçtiğimiz yaz arasında yine bir kültür değişimi yaşanırken takımın ana yıldızı DeMar DeRozan, San Antonio Spurs’ün yıldızı Kawhi Leonard ile takas edildi ve bu sezona temiz bir sayfa gözüyle bakıldı. Peki NBA Finali’ne giden yolda veriler ne diyor?
Normal sezon derecesi: 58 galibiyet ve 24 mağlubiyet ile NBA Doğu Konferans ikinciliği.
Play-off ilk turu: Toronto Raptors 4-1 Orlando Magic
Play-off ikinci turu: Toronto Raptors 4-3 Philadelphia 76ers
KonferansfFinali: Milwaukee Bucks 2-4 Toronto Raptors
Golden State Warriors üst üste üçüncü şampiyonluk için parkede
Genel menajer Bob Myers, koç Steve Kerr, muazzam bir asistan kadrosu, oynanılan oyun için ideal bir oyuncu grubu… Tüm bunlar sayesinde 2015’te başlayan Warriors dominasyonu bu sezon da devam ediyor. Normal sezonun ilk bölümünde istenilen ritim yakalanamazken baharla birlikte elde edilen ivme onları tekrardan yenilmez hale getirdi. Peki üst üste üçüncü şampiyonluk için sahaya çıkacak olan GSW buraya nasıl geldi?
Normal sezon derecesi: 57 galibiyet ve 25 mağlubiyet ile NBA Batı Konferansı birinciliği.
Playoff ilk turu: GSW 4-2 Los Angeles Clippers
Playoff ikinci turu: GSW 4-2 Houston Rockets
Konferans finali: GSW 4-0 Portland Trail Blazers
Guardlar
GSW: Stephen Curry & Klay Thompson
TOR: Kyle Lowry & Danny Green
Modern basketbolun en önemli parçaları olan oyun kurucular ve şutör guard’lar bu serinin de kaderini belirleyen unsurlardan birisi olacak. Golden State’te Steph Curry normal sezonu istediği ritimde geçemese de play-off ile birlikte muazzam bir ivme yakaladı. Curry, şut tehdidinin yarattığı çekim etkisinden dolayı rakip savunma rotasyonlarında karmaşaya neden olurken bu karmaşanın en büyük cezalandırıcılarından olan ve sharp-shooter olarak tabir edilen keskin/kaçırmayan şutör Klay Thompson, son beş yılda olduğu gibi takımın hücumunun omurgasını oluşturacak. Toronto’nun Curry’e gelen perdenin ardından yapacağı savunma ve GSW cephesinde Durant’in yokluğunda boyalı alan penetrelerinde yapılacak seçimler büyük önem taşıyor.
Toronto cephesine geçersek bir iyi bir de kötü haberimiz var. Bu seneye kadar play-off sürecinde adeta eli ayağına dolaşan ve takıma büyük zararlar veren Kyle Lowry, iyi ilk iki turun ardından muazzam bir konferans finalini geride bıraktı. Şut yüzdesindeki artışın yanı sıra oyun içi aksiyonlarda verdiği kararların doğruluğu ve yaptığı savunma, onu özel kılan pas yeteneği ile birleşti ve bu durum Raptors’ın oyununa direkt olarak yansıdı. Şutör guard Danny Green ise kendisini özel kılan “3 and D”, yani hücumda iyi bir üç sayı isabetçisi olma ve savunmada rakibin karşısında sağlam kalabilme özelliğini bu play-offlarda iyice kaybetti. Zira istatistik kağıdındaki düşüşün yanı sıra saha içinde de oyundan düşmesi Toronto’nun eksi hanesine eklendi. Golden State’in Splash Brothers’ına (Stephen Curry & Klay Thompson) karşı yapılacak savunma setlerinde kendisine düşen rolü yerine getiremezse süresinin iyice kısalacağını, hatta ilk beşten kesileceğini bile görebiliriz.
Forvetler
GSW: Kevin Durant / Andre Iguodala & Draymond Green
TOR: Kawhi Leonard & Pascal Siakam
İlk olarak şunu hatırlatalım: GSW’nin yıldızı Kevin Durant, geçirdiği baldır sakatlığı nedeniyle konferans finalinde forma giyememişti ve Toronto’ya karşı ilk iki maçta da oynaması beklenmiyor. Tabii formayı alır almaz takımın ‘’acil durumlarda camı kırınız’’ butonu olacağı kesin. KD’nin yokluğunda ise Andre Iguodala, Draymond Green ile birlikte forvet rotasyonunu tamamlayacak. Iggy’nin insanı basketboldan bıktıran savunması ve hücumdaki delici penetre özelliği, kariyerinin şut anlamında en özel sezonlarından birisiyle birleşti. Özellikle Houston Rockets serisinin son maçında kritik anlarda adeta Steph Curry gibi şut atan Iguodala, alan açma ve minik üçgen hücum setlerinin en önemli parçalarından birisi olacak. Draymond Green ise… Başlarken şunu söylememiz lazım: Drake ile gireceği atışmalar yayıncı kuruluşun odak noktalarından birisi olacak. Saha içine dönersek; play-offlarda vitesi birkaç kademe birden yükselten Green, Portland’a karşı gösterdiği muazzam performanslarla sivrildi. Onu özel kılan savunması ve Steph Curry ile oynadıkları pick&roll’ün yanı sıra şut performansının yükseltti ve forvetlerden yaptığı her penetrede sayı bulma oranını iyice yükseltti.
Sıra Raptors forvetlerinde. “En iyi Michael Jordan taklidi nasıl yapılır?” diye bir soru sorulsa birçoklarının yanıtı Kawhi Leonard’ın son 25 günlük performansı olurdu. 76’ers serisini bitiren ikonik son saniye basketi, Bucks’a karşı seri 2-0’dan 4-2’ye gelirken ana aktör olması, unutulmaz smaçları ve blokları… Basketbolu basketbol kılan bütün o ruhu parkelere yansıtan yıldız oyuncu GSW karşısında biraz daha zorlanacaktır. Iguodala’nın birebir savunmasına Green’in getireceği yardımlar ve kısa rotasyonundan Thompson’ın vereceği destek onu ciddi anlamda boğabilir. Ancak yakaladığı ivmenin ne denli güçlü olduğu da unutulmamalı. Bu sezonun en özel bireysel hikayelerinden birini yazan Pascal Siakam ise bu serinin beklenmedik yıldızı olabilir. Kariyerinin ilk NBA Finali tecrübesini yaşayacak olan Siakam, Warriors savunmasına biraz ters gelen bir oyuncu. Kâğıt üzerinde Green ile eşleşecek ve Green’in takım savunmasında amiral olması bütün kanallara yardım götürmesi anlamına geliyor. Bu açıkları değerlendirmek için yeterli bir şut ve uzundan beklenmeyecek derecede bir ivme/hız koordinesine sahip olan Siakam, özellikle Kawhi’a yapılan baskıları en iyi şekilde değerlendiren oyuncu olabilir.
Pivotlar
GSW: Jordan Bell / DeMarcus Cousins
TOR: Marc Gasol
Golden State’in yarattığı yenilmez makine, son yaz arasındaki DeMarcus Cousins hamlesiyle birlikte adeta bir çelik koruma takmış oldu. Bir yıllık, beş milyon dolar değerindeki kontrata imza atarak piyasasının oldukça altında bir anlaşma yapan Cousins, NBA yüzüğü için buraya geldi. Ancak geçen sezondan gelen sakatlığı onu ocak ayına kadar sahalardan uzak tuttu ve geçtiğimiz ay yaşadığı sakatlık onu yeniden parke dışına itti. Play-offların hiçbir aşamasında forma giyemeyen Cousins, NBA Finali’ne yetişebilir; en azından kendisinin isteği ve son çıkan bazı haberler bu yönde. Cousins’ın parkede olması durumunda GSW’nin pota altı savunması iyice güçlenecektir. İşin hücum kısmında ise Cousins’ın orta seviyeli şut tehdidi setlerin alanını açsa da penetre kanallarında yarattığı sorunlar Gasol’ün savunma zekasına boyun eğebilir. Cousins’ın seride forma giyememesi durumunda ise Jordan Bell’i ilk beşte görebiliriz.
Oyun tarzı olarak Draymond Green’e benzeyen ancak kalite/tecrübe oranı 3-4 gömlek aşağıda olan Bell, Steve Kerr’ün makine düzeninde bu eksikliğini gizleyebilir. Ama karşısındaki isim NBA’in en tecrübeli uzunlarından olan Marc Gasol.
Marc Gasol bu an için gerçekten çok bekledi. Gasol, kış aylarında takasla Memphis Grizzlies’tan Raptors’a gelerek NBA Finali yolunda ilk ciddi adımı atmıştı. Bu eşleşmede Marc Gasol’ü avantajlı kılan onlarca neden var ancak genel rotasyona etkisi bakımından öne çıkanlar şunlar: Gasol’ün yarattığı şut tehdidi Raptors’ın beş oyunculu çizgi hücumunu destekleyebilir ve Jordan Bell’in bu düzene vereceği reaksiyon biraz eksik kalabilir. Gasol’ün perde sonrası devrilme tehdidine karşı Bell’in kısa savunmacılar karşısında zayıf kalması da Warriors cephesinin canını sıkabilecek noktalardan birisi.
Bench
GSW: Kevon Looney, Shaun Livingston, Quinn Cook, Andrew Bogut, Alfonzo McKinnie
TOR: Fred VanVleet, Norman Powell, Serge Ibaka
Kevin Durant takıma döndüğü an Jordan Bell’in bench’e gelmesi muhtemel (Iggy üç, KD dört ve Green beş numaraya kayacak). Steve Kerr’ü özel kılan, her kademedeki oyuncuyu büyük anlara hazırlama yeteneği Portland serisinin son maçında somut olarak göründü. İlk yıllarında Leandro Barbosa, Javale McGee, Harrison Barnes gibi isimlerle zaferler yaşayan, Shaun Livingston ve Andre Iguodala ikilisini dirilten Kerr; bu serinin bench karşılaştırmasında takıma ekstra bir cevher bulmakta zorlanabilir.
Toronto cephesi ise normal sezonda muazzam, konferans finalinin son iki maçına kadarsa berbat bir katkı aldığı bench rotasyonundan ümitli. Listede yer alan üç oyuncunun da Bucks serisinde yakaladığı ivme ve hâlihazırda sahip oldukları oyun olgunluğu seri ilerledikçe kritik hâle gelecektir. İlk beş içerisinde Danny Green’in olası bir form düşüşünde VanVleet’in ilk beşe girip rol oyuncusu olması bile muhtemel. Zira GSW’nin tempo ve üç sayı oyununa maçın bazı bölümlerinde bu hamle ile cevap verilebilir.
Koçlar: Toronto’nun profesörü ile Golden State’in şairi
Nick Nurse; ilginç tepkileri, camı ile dikkat çeken gözlükleri, giydiği takım elbiselerle ayakkabılarının uyumu ve saç tarama yönüyle adeta Oxford profesörü havası taşıyor. Toronto’daki ilk koçluk deneyiminde çok fazla deneysel hamlelere gitmeyen ve genel olarak Kawhi’ın birebirleri üzerinden varyasyon üreten Nurse, elindeki malzemelerle en iyi yemeği yapabilen bir profesör. Tabii koçun ilk NBA Finali deneyiminde karşısındaki koçun oyunculuk kariyerinde beş, koçluk kariyerinde üç yüzük kazanan Steve Kerr’ün olması Nurse’ün canını sıkıyor olabilir.
Steve Kerr ise bir şair. Ait olduğu edebiyat akımı belli olmayan, her akımdan bir şeyler alan bir şair. Steph Curry-Klay Thompson arasında kurduğu kimya, Draymond Green’i çıkardığı seviye, yıldız yönetimi, eğlenceli basın açıklamaları… Onu özel kılan tempoya dayalı açık saha hücumu ve savunmadaki muazzam zamanlamalı kayma stratejisi, şiirinin can alıcı bölümüne ayrı bir renk katacak.
Toronto Raptors vs Golden State Warriors, hazırsanız başlıyoruz!
Şairi, profesörü, yıldızı, çaylağı, tecrübelisi, Drake’i… Kısacası her türlü faktörü ile muazzam bir final serisi bizi bekliyor. Her iki antrenörün seri içi aksiyonlara vereceği teknik reaksiyonların potansiyeli, Kawhi Leonard’ın Michael Jordan taklidini finallere taşıma ihtimali, Kevin Durant’in belki de son kez GSW forması giyecek olması, Steph Curry’nin şef modunu açması, Toronto halkının Kanada usulü naif desteğine karşın Golden State’in sapsarı ateşli izleyicisi… Tüm bunların olduğu en az dört maç izleyeceğiz. Umalım ki dört değil yedi maç izleyelim.
Kapanışı serinin maç programı ile yapmamız gerekiyor:
1. Maç | 31 Mayıs Cuma, (04:00) Toronto Raptors - Golden State Warriors
2. Maç | 3 Haziran Pazartesi, (03:00) Toronto Raptors - Golden State Warriors
3. Maç | 6 Haziran Perşembe, (04:00) Golden State Warriors - Toronto Raptors
4. Maç | 8 Haziran Cumartesi, (04:00) Golden State Warriors - Toronto Raptors
* 5. Maç | 11 Haziran Salı, (04:00) Toronto Raptors - Golden State Warriors
* 6. Maç | 14 Haziran Cuma, (04:00) Golden State Warriors - Toronto Raptors
* 7. Maç | 17 Haziran Pazartesi, (03:00) Toronto Raptors - Golden State Warriors