Haberler

    Son çeyrek #11

    Abone Ol

    Enler Haftanın koçu: Zvezdan Mitrovic (Asvel) Haftanın takımı: Maccabi Tel Aviv Haftanın oyuncusu: Devin Booker (Khimki) Haftanın hayal kırıklığı: Armani Milano Khimki-Alba Berlin.

    Enler




    Haftanın koçu: Zvezdan Mitrovic (Asvel)
    Haftanın takımı: Maccabi Tel Aviv
    Haftanın oyuncusu: Devin Booker (Khimki)
    Haftanın hayal kırıklığı: Armani Milano








    Khimki-Alba Berlin


    İki yüksek tempo basketbolu oynayan takımın karşılaşmasında beklenildiği gibi keyifli bir maç ortaya çıktı. Khimki ilk çeyrekte alışılmışın biraz daha dışında bir hücum tercihiyle pota altına toplar indirmeyi tercih etti. Burada temel amaç Alba uzunlarının yumuşaklığından faydalanıp sayı üretmekti. Devin Booker’ın etkili oyunuyla beraber bu strateji kısmen tutsa da, Alexey Shved’in kötü şut tercihleri ve Alba Berlin’in hücumda penetreler sonrası bulduğu basketler, Khimki’nin skorda geride kalmasına sebebiyet verdi. Payton Siva’nın hücumdaki doğru pas tercihleri ve ilk çeyrekte yaptığıaltı asist Alba Berlin’in skorda öne geçmesini sağlayan temel etkendi. İkinci çeyrekte gelen Sergey Karasev ve Jonas Jerebko hamleleri hücumda Khimki’nin istediği pota altı sertliği avantajını kullanmasını sağlarken, Sergey Karasev özellikle hücumda ihtiyaç duyulan ekstra skorer ve enerji unsuru rolünü çok iyi kullandı. İkinci çeyrek sonrasında Khimki uzunlarının perdeler için dışarıya daha çok açılması ve topun daha hızlı dönmeye başlaması ligin, ilk bölümünde olduğu gibi, topu hızlı çevirerek dış şut bulan Khimki’yi izlememizi sağladı. Pota altında da Devin Booker’ı ikili oyunlarda çok iyi kullanan Khimki, bu sayede çok önemli bir galibiyet almayı başardı.



    Fenerbahçe Beko-Anadolu Efes


    İstanbul derbisinde maç dengeli başladı. Fenerbahçe temel skorerler olarak Derrick Williams ve Nando De Colo’yu kullandı. De Colo penetreleri, Derrick Williams’ın dışarıda topla buluşması ve pota altında Williams’ı doğru noktalarda topla buluşturmak temel hedefti. Anadolu Efes’in ise maçın başından beri hücumdaki temel stratejisi forvet oyuncularının hücum verimliliğini arttırmak üzerine kuruluydu. Chris Singleton ve Krunoslav Simon, iki oyun kurucuyla oynamanın avantajı sayesinde dış şutlarda istedikleri boşluğu buldular ve skor katkısında bulundular. Ayrıca bu iki oyuncu penetre ederek pota altına indirdikleri toplarla Fenerbahçe’nin boyalı alan zafiyetini sonuna kadar kullandı. Özellikle Tibor Pleiss ve Sertaç Şanlı bu sayede pota altından çok rahat pozisyonlar buldu. Sarı lacivertlilerin ilk yarı boyunca Shane Larkin’e ikili sıkıştırma uygulaması Larkin’in skorer değil top yönlendirici olarak oynamasını beraberinde getirdi. Bu da Efes’in forvetlerden bulduğun katkıyı arttıran bir başka unsurdu. İkinci yarı itibariyle Shane Larkin’in pota altınızorlaması ve skorer rolüne geçmesiyle, Efes hücumda fark yarattı. Anadolu Efes’in x faktör olarak Sertaç ve Simon’u bulması, Larkin’in son çeyrek performansıyla birleşince Anadolu Efes, Fenerbahçe Beko’yu deplasmanda yenmeyi başardı.


    Kızılyıldız-Baskonia


    Baskonia, Kızılyıldız karşısında ilk çeyrekte top paylaşma konusunda oldukça başarılıydı. Sayılarının büyük bir bölümünü asist üzerinden üretmeyi başardılar. Baskonia, özellikle bu sezon top paylaşımı konusunda sorun yaşıyordu. Tornike Shengelia’nın pota altında üstünlük kurmaya devam etmesi ve hücum repertuarına dış şutları da eklemesi Baskonia’ya büyük avantaj sağladı. Nik Stauskas’ın son haftalarda yakaladığı dış şut istikrarının, özellikle top paylaşımının da artmasıyla fark yaratması Baskonia’ya galibiyeti getirdi. Kızılyıldız son dönemde önemli galibiyetler alsa da Lorenzo Brown temelli hücum yapısı ve tüm yaratıcılığın tek oyuncu üzerine kurulu olması, onları hücumda kısırlığa itiyor ve oldukça zorluyor.


    Maccabi Tel Aviv-CSKA Moskova


    İlk çeyrekte maç temposunu istediği seviyeye yükselten CSKA Moskova, topu pota altına indirerek ve skorer kısalar yerine top yönlendiren iki kısayla başlayarak fark yarattı. Bu tercih Moskova ekibinin tempoyu belirlemesini sağladı. Böylece kısa oyuncular daha rahat skor buldu. Hücum ribaundlarındaki üstünlükle de beraber CSKA, ilk yarıyı 52 sayı atarak noktaladı. Üçüncü çeyrekte Maccabi Tel Aviv’in topa baskıyı arttırması ve pota altına inen toplarda ikili sıkıştırmalar getirmeye başlaması maçın ritmini değiştirdi. Bununla birlikte CSKA’nın tamamen dış şutlara yönelmesi de Maccabi Tel Aviv’in geçiş hücumlarıyla sayı bulmasını beraberinde getirdi. İsrail ekibi, son çeyrekte özellikle dış şut etkinliği konusunda fark yaratırken kırılma noktalarında yaptığı savunmayla maçı kazanmayı başardı.


    Real Madrid-Olympiakos


    Real Madrid ilk çeyrekte Facundo Campazzo’nun topu iyi yönlendirmesiyle ve yüksek hücum ritmiyle maçı fiilen bitirdi. Anthony Randolph’un atletizm avantajı ve dış şut etkinliği, hücumda direksiyonun tamamen Campazzo’ya devredilmesi, maçı kazandıran başlıca faktörlerdi. Olympiakos kısalarının topa baskı konusundaki sorunu bu durumun oluşmasının temel etkeni olarak gösterilebilir. İlk çeyrek sonrasında yüksek tempo basketbolu oynamaktan vazgeçmeyen Real, akışkan hücumları sayesinde 15 adet üç sayılık atış isabeti bulduğu karşılaşmayı rahat kazandı.


    Zalgiris Kaunas-Valencia


    Valencia, maç başında tempoyu istediği seviyeye getirdi ve hızlı tempo basketbolunun oynandığı bir çeyrek izledik. Zalgiris ise dış şutlarla beraber, özellikle forvetlerinin her fırsatta potaya gitmesiyle sayılar üretti. Bunda Valencia’nın savunmada forvetlerde yumuşak kalmasının payı oldukça fazla. Valencia ise savunma ribauntları sonrasında geçiş hücumlarıyla sayı bulma yolunu izledi. Hücumdaki temel stratejileri ise her zaman olduğu gibi pota altını beslemek üzerine kuruluydu. Geçtiğimiz haftalarda Quino Colom’un verimli kullanılamaması Valencia’ya kritik maçlar kaybettirirken, Zalgiris karşısında direksiyonun tamamen Colom’a teslim edilmesi hücum verimliliğini arttırdı. Pota altında uzunlarının boy ve fizik avantajını iyi kullanan Valencia, Mike Tobey yerine pota altında Louis Labeyrie’yi Bojan Dubljevic’in partneri olarak kullanınca fark yarattı. Özellikle dış şut tehdidiyle geçiş hücumlarında ve Bojan Dubljevic’in perdelemelerinde takımına katkı veren oyuncu, günün fark yaratan ismi oldu. Son bölümde dış şutlarla her zaman olduğu gibi son bir hamle yapıp maça ortak olmaya çalışan Zalgiris, maç boyunca 21’de altı (%28,6) ile dış şut atınca maçı kaybetti. Bu galibiyet, Valencia’nın bu sezonki ilk dış saha galibiyetiydi.


    Bayern Münih-Zenit


    Sezona istediği gibi başlayamayan iki takımın mücadelesinde Bayern Münih, maça pota altında Greg Monroe yerine Mathias Lessort tercihiyle başladı. Zenit koçu Joan Plaza da Gustavo Ayon’u kenardan getirmeyi tercih etti. Maçın genelinde pota altı eşleşmelerinden istediği sonucu alan taraf Bavyera ekibi oldu. Mathias Lessort-Colton Iverson ve Greg Monroe-Gustavo Ayon eşleşmeleri maç boyunca sürdü, koçlar farklı bir eşleşme diziliminin getireceği çabukluk avantajını rakibe vermemekte kararlı gözüktükler. Zenit’te Alex Renfroe skorer rölünü üstlenince top yönlendirici rolü açıkta kaldı ve Zenit hücumda yaratıcılık eksikliği sebebiyle dış şutlara mahkûm oldu. Maçı dış şutlarda 36’da 10 (%27,8) ile tamamlayan Zenit, maçı kazanma şansını yitirdi. Bayern ise kenardan gelen oyunculardan aldığı 30 sayılık katkıyla maçı kazanmayı başardı.


    Asvel-Armani Milano


    Armani Milano maçın ilk yarısında topu iyi paylaşarak ve pota altındaki oyuncularını iyi besleyerek fark yarattı. Bununla birlikte dış şutlarda da ikili oyunlar ve uzunlarının perdelemelerde etkili olmasıyla ilk yarıda kusursuza yakın hücum ettiler. Asvel’in üçüncü çeyreğin başında dış şutlarda isabet bulması, maça ortak olmalarını sağladı. Milano’nun hücumda top kayıplarının artması,özellikle de Asvel’in uzunlara karşı yardım getirmesi, İtalya ekibinin hücum ritmini bozdu. Asvel sezon başında yakaladığı o iç saha enerjisini Milano karşısında da yakalayınca çok önemli bir galibiyet aldı. Milano her ne kadar ilk yarıda iyi hücum etse de en skorer oyuncunun 39 yaşındaki Scola olması, onlar adına oldukça düşündürücü.


    Barcelona-Panathinaikos


    Barcelona, maça Nikola Mirotic’i hem içeride hem de dışarıda etkili kullanarak başladı. Özellikle Deshaun Thomas’ın savunma zaafiyetini değerlendiren Barcelona, neredeyse tüm hücumlarını Mirotic-Thomas eşleşmesi üzerinden kurguladı. Panathinaikos’un Thomas-Benjamin Bentil değişikliği de sonuç vermedi. Katalan ekibi Nick Calathes’in dışşutlarını riske ederek bir oyuncuyu sürekli olarak savunmada yardıma gönderdi. Ancak bu taktik Calathes’in maça üçlük bularak başlamasıyla istenen sonucu vermedi. Cory Higgins, rakiplerine karşı atletizm avantajını kullanarak penetreleriyle skor üretti. Panathinaikos’ta ise ana skorer rolünü üstlenen Jimmer Fredette, takımınımaçta tutmak için çabalasa da Barcelona geri dönüş izni vermedi. Maçın en kritik noktalarından biri koç Svetislav Pesic’in tepkilerinden rahatsız olduğu Mirotic’i kenara alarak direksiyonu Malcolm Delaney’e teslim etmesi oldu. Son çeyrekte özellikle dış şutlarda neredeyse kusursuz oynayan Delaney,a galibiyetin mimarlarından biri oldu.

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Maccabi Tel Aviv Armani Milano Milano Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title