Haberler

    Tapas: Atıştırmalık La Liga #2

    Abone Ol

    Haftanın açılış karşılaşmasına liderlik koltuğuna oturma hedefiyle çıkan Real Sociedad ligin dibinde yer alan Leganes’i ağırladı.

    Haftanın açılış karşılaşmasına liderlik koltuğuna oturma hedefiyle çıkan Real Sociedad ligin dibinde yer alan Leganes’i ağırladı. Real Sociedad açısından rahat geçmesi beklenen karşılaşma oyun olarak beklenildiği gibiydi. Aradığı golü de duran toptan bulan San Sebastian ekibi açısından her şey yolunda giderken gelen Leganes golü şok etkisi yarattı. Maç boyunca girdiği pozisyonları cömertçe harcayan Real Sociedad maç fazlasıyla lider olarak tamamladığı akşamda bir puanla yetinmiş oldu. Leganes açısından alınan bir puan sevindirici olsa da oynanan oyun küme düşme hattından çıkmalarına yetecek gibi gözükmüyor.

    Alaves maçları kazansa da kaybetse de, oynanan oyun ve pozisyon zenginliğiyle bu sezonun en güzel maçlarının aktörü olmaya devam ediyor. Valladolid karşısında karşılaşmaya hızlı başlayan Alaves ilk yarıda bulduğu iki golle rahatladı. İkinci golde Valladolid kalecisi Jordi Masip’in yaptığı büyük hata maçın kırılma anıydı. Goller sonrasında karşılıklı pozisyonlara sahne olan karşılaşmada üçüncü golü de penaltıdan bulan Alaves kolay bir galibiyeti aldı. Valladolid ise maç boyunca yaptığı hatalarla galibiyeti rakibine hediye etmiş oldu.

    Sezona muhteşem bir başlangıç yapan fakat son iki maçında sahadan mağlubiyetle ayrılan Granada’nın serbest düşüşü devam ediyor. İki takımın da karşılıklı pozisyonlar üretme çabası gösterdiği karşılaşmada Valencia golüne kadar futbolseverleri heyecanlandıracak bir pozisyon ortaya çıkmadı. 2000 doğumlu genç oyuncu Ferran Torres, attığı şık golle karşılaşmaya son noktayı koydu ve Valencia 2-0’lık skorla üç puanı almayı bildi. Granada açısından rüya gibi başlayan bir sezon yavaş yavaş kabusa dönüşüyor. Üçüncü kez üst üste sahadan mağlubiyetle ayrılan Granada’da kötü gidişat devam edecek mi, önümüzdeki haftalarda göreceğiz.

    Hafta içi Şampiyonlar Ligi’nde temsilcimiz Galatasaray karşısında rahat bir galibiyet elde eden Real Madrid ligde de yoluna dolu dizgin devam ediyor. Yoğun yağış altında oynanan karşılaşmada, Real Madrid golleri de yağmur gibi geldi. Eibar karşısında 12 dakika içinde bulduğu üç golle üç farklı üstünlüğü yakalayan Real, maç boyunca oyunun kontrolünü elinde tuttu ve rahat bir galibiyet aldı. Takımının dördüncü golünü atan Federico Valverde, Real Madrid formasıyla ilk golünü attı ve formayı almak için ne kadar ısrarcı olduğunu Zidane’a iyiden iyiye hissettirmeye başladı.

    “Comandante Messi.” Barcelona’nın Celta Vigo karşısında oynadığı oyun ve aldığı 4-1’lik galibiyet ile ilgili tek yorum bu olmalı. Frikikleri artık penaltı gibi kullanan Messi, Celta Vigo’lu Lucas Olaza frikik golü atınca sinirlenmiş olacak ki cevabı birbirinin kopyası iki frikik golüyle verdi. Maç boyunca takımının oyun üstünlüğünü de elinde tutmasına önderlik eden Arjantinli, La Liga tarihinin en fazla hat-trick yapan oyuncusu rekoruna ortak oldu. Celta Vigo’da ise yapılan teknik direktör ve beraberinde gelen taktiksel değişiklik dışında herhangi bir farklılık sahaya yansımamış gözüküyor. Fakat yeni teknik direktör Oscar Garcia’nın performansının bu maça göre değerlendirilmeyeceği aşikar.

    Villareal’in son haftalarda oynadığı iyi oyunu skora yansıtamama problemi devam ediyor. Mallorca deplasmanında da tartışmalı iki penaltıyla geriye düşmelerine rağmen iyi bir performans gösterdiler. İkinci yarıya penaltıdan buldukları gol ile başlasalar da Takefusa Kubo’nun güzel golü ile yeniden iki farklı geriye düştüler ve karşılaşmadan mağlubiyetle ayrıldılar. Real Madrid galibiyeti sonrasında yeniden düşüşe geçtikleri bir dönemde altın değerinde bir üç puan alan Mallorca ise bu galibiyet ile küme düşme hattından bir nebze olsun uzaklaştı. Yine de oynanan futbol Mallorca’yı sezonun genelinde küme düşme hattından uzaklaştırmaya yetmeyecek gibi duruyor.

    Athletic Bilbao iç sahada daha farklı bir takım olma kimliğini koruyor. Sezon başından beri iç sahada oynadığı maçlarda sağlam bir defansif görüntü ve iyi bir hücum takımı performansı ortaya koyan Bilbao, Levante karşısında da farklı bir oyun oynamadı. Rakibine tek bir pozisyon bile vermediği ve birçok pozisyondan yararlanamadığı ilk yarının son saniyelerinde korner organizasyonuyla yedikleri gol soğuk duş etkisi yarattı. Fakat ikinci yarının başından itibaren, gelen golle beraber ritimlerini iyice yükselttiler. Kaçan pozisyonlar oyuncular ve taraftarlarda gerginlik yaratsa da Ander Capa’nın muhteşem golüyle üç puanı almayı bildiler. Levante ise geçen haftaki Barcelona galibiyetini bir özgüvene çevirememiş gözüküyor. Attıkları gol dışında rakip kaleye ender ataklar geliştirebilen Levante için bu maçta alınabilecek bir puan altın değerinde olabilirdi. Onlar adına maçın tek pozitif yanı, kaleci Aitor Fernandez’in görülmeye değer performansıydı.

    Espanyol golü öncesi ve Espanyol golü sonrası... Atletico Madrid’in sahasında Espanyol’u konuk ettiği karşılaşmayı iki bölüme ayırarak değerlendirmek daha doğru olacaktır. Espanyol golü öncesi bölümde orta saha mücadelesine hapsolan oyunda her iki takım da gol tehlikesi yaratacak bir pozisyon ortaya çıkaramadı. İlk ciddi Espanyol tehlikesinin golle sonuçlanması ise Atletico Madrid’i adeta uyandırdı. Bu dakikadan sonra rakibini kendi yarı sahasına hapseden Atletico, iki maç aradan sonra galibiyete ulaştı ve iki ay sonra üç gollü bir galibiyet elde etti. Espanyol tarafında ise Pablo Machin dönemindeki beşinci maçta alınan dördüncü mağlubiyet ve maç boyunca yine etkisiz bir oyun oynanması, etkileyici Avrupa Ligi performansını da gölgede bırakıyor.

    Geçen hafta bu satırlarda Osasuna’yı ne kadar övdüysek bu hafta da Getafe deplasmanındaki Osasuna’yıo kadar yermemiz gerekir. Karşılaşma boyunca rakip kalede tek bir tehlike dahi yaratmadan alınan golsüz beraberlik için öncelikle Getafeli oyuncalara, daha sonra Ruben’in sakatlığı nedeniyle oyuna sonradan dahil olan kaleci Sergio Herrera’ya teşekkür etmeliler. Getafe ise son haftalarda yükselen form grafiğini bu maça yansıtmış olsa da son vuruşları yapamamanın bedelini kaçan üç puanla ödedi.

    Hafta, milli ara öncesi Real Betis-Sevilla derbisiyle sona erdi. İsmine yakışır bir mücadeleye sahne olan karşılaşmada her iki takım da ilk yarıda birer gol bulurken girilen pozisyonlar anlamında da bir denge hakimdi. Sevilla’nın ikinci yarı başında gelen golündeki tartışmalı VAR kararı atmosferin ateşinin de artmasına sebep oldu. Her iki takım da karşılıklı pozisyonlar bulmasına karşın katı bir savunma örneği gösteren Sevilla kazanan taraftı. Bulduğu gol sonrası her zamanki görüntüsünün aksine hücum anlamında pek de bir varlık gösteremeyen Sevilla için elde edilen galibiyet sevindirici olacaktır.

    Haftanın Takımı: Athletic Bilbao

    Haftanın Oyuncusu: Lionel Messi (Barcelona)

    Haftanın Golü: Ferran Torres (Valencia)

    Haftanın Teknik Direktörü: Julen Lopetegui (Sevilla)

    Haftanın Maçı: Real Betis-Sevilla

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Real Sociedad Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title