Türk Futbolunda Devrim Gibi Karar
Tüm profesyonel liglerde hakemlere yönelik hakaret, tehdit, fiziki ve sözlü taciz, darp ve benzeri kabul edilemez eylemlerin her hafta artması TFF'yi harekete geçirdi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), son dönemde yaşananlar üzerine hakemlere destek verip, yetkilerinin artırıldığını açıkladı.
TFF’den yapılan açıklamada, tüm profesyonel liglerde hakemlere yönelik hakaret, tehdit, fiziki ve sözlü taciz, darp ve benzeri kabul edilemez eylemlerin her hafta artarak devam ettiği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Kurullarımızın aldığı yaptırım kararları incelendiğinde, hakemlerimize yönelik bu tür eylemlerin neredeyse tüm statlarımızda ve tüm liglerimizde yaşandığı net bir biçimde görülmektedir. Ne yazık ki bu tür olayları gerçekleştirenlere verdiğimiz cezalar, hakemlere yönelik şiddet eylemlerinin önünü kesmeye yetmemektedir. Bu durum TFF yönetimi olarak bizleri yeni önlemler almaya yöneltmiştir.”
Açıklamada, hakemlere verilen yetkiler ve uygulanması düşünülen cezalar şöyle sıralandı:
“Futbol Disiplin Talimatı ve Futbol Müsabaka Talimatı’nda yapılan değişikliklerle bu haftadan itibaren, müsabaka boyunca yeşil zemin içinde veya dışında, hakem soyunma odası koridorunda, hakem odası önü ve içerisinde hakemlere yönelik her türlü sözlü veya fiili eylemlerde bulunulması halinde müsabaka hakemine karşılaşmayı tatil etme yetkisi de dahil olmak üzere geniş yetkiler verilmiştir.
Bir yıl men
Hakem soyunma odası veya koridorlarında benzer eylemleri maç sonrası da dahil olmak üzere yapan kulüp yöneticilerine Futbol Disiplin Talimatı uyarınca en az 1 yıl men cezası verilmesi karara bağlanmıştır. Yönetimimiz ayrıca kulüp yöneticilerinin ihlallerine yönelik diğer tüm cezalarda da artırıma gitme zorunluluğu hissetmiştir.”
Liglerde bu hafta yapılacak maçların ardından hayata geçirilecek uygulamayla TFF Merkez Hakem Kurulu Başkanı Zekeriya Alp’in her hafta salı günleri medya mensuplarıyla bir araya gelerek haftanın hakemlerini değerlendireceği kaydedilen açıklamanın son bölümünde şöyle denildi:
“Bu toplantılara gerekli görüldüğü takdirde sona eren haftanın hakemlerinden bazıları da davet edilebilecek ve hakemlerimiz verdikleri kararları değerlendirerek, soruları yanıtlayabilecekler. Türkiye Futbol Federasyonu olarak bu uygulama sayesinde hakemlerimiz ile futbolseverleri yakınlaştırmayı ve şeffaf yönetim anlayışımız doğrultusunda tüm değerlendirmeleri kamuoyu ile açık bir şekilde paylaşmayı hedeflediğimizi vurgulamak isteriz.”
ATİLLA GÖKÇE: Çakman haklıymış
Yıllar önce Kocaeli’de oynanan Kocaelispor-Samsun spor maçını anımsayalım... O gün bedava biletle stada doluşan sorumsuz taraftarlar küfrü o kadar yoğun bir gürültü ile dile getirdiler ki FIFA kokartlı hakem Serdar Çakman, maçı tatil etti. Dönemin TFF Başkanı Şenes Erzik de Çakman’ın hatalı bir karar verdiğini belirtti, maç seyircisiz tekrarlandı. Çakman’ın hakemlik kariyeri erken bitti.
Bugün geldiğimiz noktada Serdar Çakman’ın ne kadar haklı, Volkan Demirel’in de ne kadar anlaşılması gerektiği ortaya çıktı.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun küfre, tehdide, koridorda fırça atmaya, oda basmaya karşı aldığı karar doğrudur. Hakemlerimiz, kılıç gibi yetki kuşanmışlardır. Dileyelim, o kılıcı cesaret ve adaletle kullansınlar.
MHK Başkanı Zekeriya Alp dostumuzu da kutluyorum. İletişim doğru ve akıllı kullanılırsa herkesin birbirini anladığı, birbirine saygı gösterdiği bir ortam oluşur. Dilerim ki bu basın toplantıları gazeteci fırçalamaya, soru almadan esip gürlemeye dönüşmez. Böylece bazı kulüp yöneticileri de en azından iletişim dersi almış olur.
ŞANSAL BÜYÜKA: Yürekten kutluyorum
Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve ekip arkadaşlarını yürekten kutluyorum. Çok geç kalmış ama Türk futbolu için milat olacak bir karar aldılar. Yeter ki bu kararları kararlılıkla uygulasınlar. Sadece hakeme saldırılar da yetmez, tribündeki olaylar ve küfürler, ortamı ve camiaları geren demeçler, futbolu kuralları dışına çıkaranlar, her türlü disiplin cezası gerektiren olaylarda da şimdiki gibi kandırmaca değil “can yakıcı cezalar” verilmeli. Küfürün faturası kulübe değil edene kesilmeli. Futbol Federasyonu kulüplerden korkacağına, kulüpler futbol federasyonundan korksun. Bu radikal karar ilk adımdır, umarım devamı gelir ve tavizsiz uygulanır. Unutmayalım, dinsizin hakkından imansız gelir.
CEMAL ERSEN: İyi anlatılmalı
Karar ilk bakışta radikal bir önlem olarak görülebilir. Futbolun en önemli unsurlarından biri olan hakemin, stat içinde maruz kalacağı sözlü ve fiili saldırılara karşı caydırıcı bir yaptırım ortaya koymak, Türkiye koşullarında anlaşılabilir bir yaklaşım. Ancak bu yetkiyi kullanacak olan hakemin en doğru kararı verebilmesi için o anki psikolojisi ve ruh hali çok önemli. Baskı altında bunu ne kadar sağlıklı yapabilir, ayrı bir tartışma konusu. Ayrıca TFF ile MHK’nin yeni kuralı kamuoyuna doğru ve net biçimde anlatması şart. Örneğin saha olaylarında hakem içeri girdiğinde, herkes biliyor ki o maç tatil edilmiştir. Benzer bir algı mutlaka yaratılmalı. Ya alt kategoriler? 2 ve 3. liglerde maçların hangi koşullarda oynandığı ortada. Hakemi koruyacağız diye ona önemli bir yetki verirken, doğuracağı sonuçları da iyi etüt etmeliyiz.
UĞUR MELEKE: Olumlu adımlar
Bir futbol müsabakasını şöyle okumak lazım: 30 küsür futbolcu, 8-10 antrenör, 6 hakem bir futbol sahasına spor yapmak için geliyorlar. Bu 50 kişi, oyunun eşit parçaları. Bugün biri hakemlik yapıyor, biri sağ bek; biri kenardan takımı yönetiyor, biri bayrak sallıyor. Ama günün sonunda hepsi sporcu. Sporcu saygısına, sporcu ahlakına sahipler. Kaybetmeyi de kazanmayı da, doğru yapmak kadar hata yapmanın da sporun bir parçası olduğunu biliyorlar. Bir müsabakanın neticesinin dünyanın sonu olmadığının bilincindeler.
İşte bu 50 küsür sporcuyu, spor ahlakından nasibini almamış şöhret budalalarından korumaktır zaten federasyonların sorumluluğu. O yüzden bu budalalıkları en ağır biçimde cezalandırmak, doğru bir düşünce.
Her Salı, MHK Başkanı’nın yapacağı basın toplantısı ise riskli bir adım... Hakemlerle kamouyunu doğru ölçüde buluşturmak, bütün meselelerinin x takımın galibiyeti, y takımın mağlubiyeti olmadığını anlatmak için bir vesile olabilir şüphesiz. Ama o basın toplantısı dönüp dolaşıp “o pozisyon penaltı mı değil mi”ye sıkışırsa, maksadından sapabilir gibi gözüküyor.