Türkiye'nin Olimpiyat Şampiyonu Tek Bayan Sporcusu Nurcan Taylan'dan Büyük Sitem
Olimpiyat Şampiyonu milli halterci Nurcan Taylan, Uluslararası Halter Federasyonu'nun 4 yıl müsabakalardan men cezası almasına ilişkin, "Ben asla ülke menfaatleri dışında hareket etmedim."
Olimpiyat Şampiyonu milli halterci Nurcan Taylan, Uluslararası Halter Federasyonu'nun 4 yıl müsabakalardan men cezası almasına ilişkin, "Ben asla ülke menfaatleri dışında hareket etmedim. Ülkemi her zaman en iyi şekilde temsil ettim ama bazı insanlar o kadar art niyetli ki kendi menfaatleri doğrultusunda kimsenin gözünün yaşına bakmıyorlar" dedi.
Uluslararası Halter Federasyonu (IWF), milli halterci Nurcan Taylan'a doping kullandığı gerekçesiyle 26 Ekim 2011 tarihinden geçerlik olmak üzere 4 yıl müsabakalardan men cezası verdi. Taylan, "vücuduna doping içeren maddenin nasıl girdiğini bilmediği ve dopingi kendi isteğiyle almadığı yönünde" yaptığı savunmanın ardından 4 yıl men cezası aldı.
Türkiye'nin olimpiyat şampiyonu ünvanına sahip tek bayan sporcusu olan Taylan, 4 yıl müsabakalardan men cezası almasının ardından ilk kez konuştu.
"OLİMPİYATLARA ÇOK KISA SÜRE KALA RİSKE GİRECEK KADAR SAÇMALAYACAK BİR SPORCU DEĞİLİM"
Taylan yaptığı açıklamada, "En başından beri olayın şoku içersindeyim. Çünkü 1 hafta içerisinde girdiğim 3 tane kontrol var, ikisi negatif birisi pozitif. Pozitif çıkmasının imkanı bile yok. Öncesinde negatif çıkan sonuçlar var. Bu süreçte 4 yıl boyunca olimpiyat vizesi alabilmek sayısız kez doping kontrolüne girdim, defalarca yarışmalarda yarıştım, şampiyonluklar yaşadım, dünya ve Avrupa rekorları kırdım. Olimpiyatlara çok kısa süre kala riske girecek kadar saçmalayacak bir sporcu değilim. Elimde güçlü doneler vardı. Bunu mahkeme heyetine sunduk ancak halterde en az ceza 4 yıldan başlıyor. Bir yerde sevindirici bir olay da var. Olimpiyatlardan sonra bir duruşmam daha var cezamın 2 yıla düşmesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu.
"HALTERE PODYUMDA VEDA ETMEK İSTERİM"
"Haltere 2013 Dünya Şampiyonası'nda yarışarak podyumda veda etmek isterim" diyen milli halteci, "Ben hayatımın 17 yılını halter için adadım. Olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonlukları yaşadım. Bu süreçte hak ettiğim bir sonuç değil. Haklı olduğum çok konular var. Böyle bir talihsizlikle baş başa kaldım ve yalnız bırakıldım. Elimden gelen mücadeleyi tek başıma sürdürebildim. Elimden gelen mücadeleyi vermeyi sürdüreceğim" ifadelerini kullandı.
"BEN 70 MİLYONUN TEK BAYAN SPORCUSU VE TEK ALTIN KIZIYIM, KALBİM ÇOK KIRIK"
Taylan, "Çok yıprandım, çok üzüldüm ama kalbim çok kırık. Türkiye'de bu kadar başarılara imza atıp da bu kadar sahipsiz, bu kadar yalnız bırakılan bir sporcu var mı bilmiyorum. Ben 70 milyonun tek bayan sporcusu, tek altın kızıyım.
Keşke 2012 Londra Olimpiyatları öncesi performansımı değerlendiriyor olsaydık. İnanıyordum ki orada da şampiyon olacaktım. Çünkü orada benim ayarımda bir rakip yoktu. Tek rakibim yine bendim. Bir sakatlık olamadığı taktirde orada olimpiyat ya da dünya rekoru kırarak şampiyon olacak yine bendim. Ama bir takım kişiler bunu engellemek istediler. Kendi isteğimle vücuduma giren bir madde değil. Yani bir şekilde bu bana verildi. Laboratuvar sonuçları da 'tablet yoluyla 3 gün alınmış bir madde' olarak gösteriyor. Böyle bir şey kendi isteğimle olmadı ama bu bana bir şekilde verildi" şeklinde konuştu.
"ŞAMPİYONA ÖNCESİ ANTRENMANDA DÜNYA REKORU KIRDIM"
Doping iddiaları nedeniyle sakatlığının bahane edilerek şampiyonaya sokulmadığını hatırlatan Taylan, "Ben oraya dünya rekoru kırarak gittim. Burada da kontrollere girdim ve temiz çıktığım sonuçlar da var. Dünya rekorunun üzerin de de antrenmanlarda derecelerim mevcut. Yarışma gününe bir gün öncesi de antrenmanda dünya rekoru kırarak dinlenmeye çekildim" dedi.
Taylan, durumu yakınlarından öğrendiğini dile getirerek, "Ben podyuma çıkacağımı düşünüyordum. Böyle bir talihsizlik yaşadım ama bana orada herhangi bir açıklama yapılmadı. Türkiye'ye geldik 2 ay sonra böyle bir doping mevzusu gündeme geldi. Etik olan bir sonuç varsa orada bu sonuç herkesle paylaşılacaktı ya da ben yarışmadan önce değil yarışmaya girecektim, problem olursa madalyalarım elimden alınmalıydı. Ben bunları birbirine bağlayamıyorum. Bir federasyon başkanına yakışan şudur: 'Bizim numunelerimizde sorun var, biz bunun neticesinin açıklanmasını bekliyoruz ama sporcuyu riske sokmamak için yarışmadan çektim' demeliydi" ifadelerini kullandı.
"HAYATIMI ÜLKE MENFAATLERİ DOĞRULTUSUNDA FEDA ETTİM"
Sporcu olarak sadece işini yaptığını belirten Taylan, "Halter çok ağır bir spor. Günde 8 saat çalışmam gerekiyor. Ben hayatımı, gençliğimi, çocukluğumu ülke menfaatleri doğrultusunda başarı uğruna feda ettim. Tam final yapacağım bir organizasyon. Mücadele eden bir sporcu gün geliyor olimpiyatlar gidilecek sıkıntı var. Hak ettiğim bir süreç değil, herkesin vicdanına kalmış bir şey" dedi.
"ASLA ÜLKE MENFAATLERİ DIŞINDA HAREKET ETMEDİM"
"Ben asla ülke menfaatleri dışında hareket etmedim" diye konuşan Taylan, "Ülkemi her zaman en iyi şekilde temsil ettim ama bazı insanlar o kadar art niyetli ki kendi menfaatleri doğrultusunda kimsenin gözünün yaşına bakmıyorlar. Benim halen gönlümde antrenman ve podyuma çıkma arzusu var. En az cezayı alıp tekrar podyumlara dönmek istiyorum" dedi.
"CAHİL, İLKOKUL MEZUNU İNSANLAR ANTRENÖRLÜK YAPIYOR"
Doping iddialarının şampiyona öncesi bilinmesine rağmen kendisinde bildirilmemesini değerlendiren Taylan, "Her sporcu kendisini tanıyan antrenörle çalışmak ister. Çünkü başarı antrenörün de payıdır. Şu anda olimpiyatlar gibi çok önemli bir organizasyonda herkes kendi bölgesinde kendi hocasıyla kamp yapıyor ki bunların savunucusu benim. Bunun temelini ben attım Milli takıma. Kim kendisini psikolojik olarak rahat hissediyorsa o kişiyle hazırlanmalı. Antrenörlerin kendi iç çekişmeleri kendi kıskançlıkları bir yerde sporcuyu harcıyor. Bu da Milli takımda defalarca yapıldı. Hiç emek vermemiş, hiç sporcu yetiştirmemiş, antrenman programını bilmeyen, cahil, ilkokul mezunu insanlar sonunda antrenör olup sayısız organizasyonlarda
sanki bizleri onlar yetiştirmiş gibi, bizleri onlar hazırlamış gibi bir tavır sergiliyorlar" ifadelerini kullandı. - ANKARA