Türkiye, Wushunun Dünyaya Yayılması Için Liderlik Yapıyor" (1)
Türkiye Wushu Federasyonu İcra Kurulu Başkanı Abdurrahman Akyüz, Türkiye'nin wushu sporunda çok büyük gelişim kaydettiğini belirterek, "Türkiye, wushunun dünyaya yayılması için liderlik yapıyor.
BUĞRA ERSAVAŞ - Türkiye Wushu Federasyonu İcra Kurulu Başkanı Abdurrahman Akyüz, Türkiye'nin wushu sporunda çok büyük gelişim kaydettiğini belirterek, "Türkiye, wushunun dünyaya yayılması için liderlik yapıyor." dedi.
Akyüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa Kung Fu-Geleneksel Wushu Şampiyonası, Türkiye'de wushunun gelişimi ve geleceğe dönük planlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Avrupa Kung Fu-Geleneksel Wushu Şampiyonası'nda çok başarılı bir performans sergilediklerini dile getiren Akyüz, takım halinde qinda disiplininde Avrupa şampiyonu, taolu disiplininde ise Avrupa ikincisi olduklarını hatırlattı.
"Wushu tarihinde şu ana kadar tarihimizin en büyük başarısını elde ettik." diyen Akyüz, şöyle konuştu:
"Bundan sonra umuyorum ki daha büyük başarılar elde ederiz. Türkiye'de wushu özellikle son 3-4 yıldır çok büyük gelişme kaydetti. Son Avrupa Şampiyonası'na 4 yıl aradan sonra katıldık. Böylesine bir başarıyı doğrusu biz de beklemiyorduk. Şampiyonaya Avrupa'nın en güçlü takımı olarak katıldık. Türkiye, wushu sporunda çok güçlü bir ülke."
Akyüz, Avrupa Kung Fu-Geleneksel Wushu Şampiyonası'na tam takım olarak katılmalarının manidar olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu şunu gösteriyor, Türkiye'de bu spor çok yüksek seviyeye gelmiş, gelişmiş. Bir takım değil belki 5 takım çıkaracak seviyedeyiz. Sporcularımız oldukça kaliteli ve başarılı. Hem qinda hem de taolu kategorilerinde dünya seviyesinde sporcularımız var. Sporcularımız, qinda disiplininde takım halinde Avrupa şampiyonluğu, taolu da ise Rusya'nın ardından ikinciliği elde etti. Qindada 51 madalya alındı, bunun 21 tanesi Avrupa şampiyonluğu, taolu da 64 madalya alındı, bunun 14 tanesi şampiyonluk. Tam 35 kez İstiklal Marşımız çalındı. Hak edilmiş bir başarı."
Wushunun olimpiyatlara girmeye namzet bir branş olduğunu vurgulayan Akyüz, "Wushu, ileride olimpiyatlara girdiği zaman Türkiye'nin olimpiyatlarda en iddialı, en büyük madalya kaynağı spor olacak. Dünya milletlerine mal olmuş bu güzel faydalı sporun gelişmesi ve yayılmasında emek veren başta sporcular, antrenörler, hakemler ve idareciler olmak üzere bize destek veren milletimize, bakanlığımıza, genel müdürlüğümüze ve basınımıza minnettarız." ifadelerini kullandı.
"Ülkemizde hızla gelişip, yayılıyor"
Abdurrahman Akyüz, wushunun 5 bin yıllık tarihe sahip olduğunu belirtti.
Wushunun şu ana kadar olimpik olması gerektiğine değinen Akyüz, "Bu sporun ana vatanı olan Çin'in kapalı bir ülke olması nedeniyle branş olimpiyatlara dahil edilmedi. Bu ülkenin kendi rejiminden dolayı dış dünyaya kapalı olarak kaldı. 20 yıl önce Dünya Wushu Federasyonu kurulduktan sonra hızla dünyaya yayıldı, gelişti. Ülkemizde de hızla gelişip, yayılıyor." diye konuştu.
Akyüz, Türkiye Wushu Federasyonunun 2006 yılında kurulduğunu ve o günden itibaren federasyonun planlı, kararlı ve programlı çalıştığını dile getirdi.
Wushunun Türkiye'de gelişmesinin yanı sıra diğer ülkelerde de gelişmesi için ayrıca çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Akyüz, "Bu sporun vatanı olan Çin'in de önüne geçtik diyebiliriz. Türkiye, wushunun dünyaya yayılması için liderlik yapıyor. Bu spor, bizim fıtratımıza, geleneklerimize uygun bir spor. Dövüş sporu ama aynı zamanda çok zengin bir spor. Wushu, fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişime katkı sağlaması açısından önem arz ediyor." yorumunu yaptı.
Türk milletinin her zaman faydalı şeylerde daima öncülük ettiğini dile getiren Akyüz, şunları söyledi:
"Dünyaya medeniyet getirmiş bir milletin torunları olarak wushu sporuna Çin'den daha çok sahip çıktık. Çin'de 200 milyon Müslüman yaşıyor. Wushunun bir çok tekniğini bu Müslümanların icat ettiği biliniyor. Türkler de tıpkı oradaki Müslümanların yaptığı çalışmaların devamı gibi bu sporu dünyaya yayma konusunda etkili adımlar atıyor. Federasyonumuzun 10 yıldır yaptığı çalışmalar bugün bu noktaya geldi. Olimpik olmamanın verdiği bir dezavantaj, olimpik olmak için verilen büyük bir mücadele var. Wushu, 2008 Pekin Olimpiyatları'nda, 2014 Gençlik Olimpiyatları'nda turnuva olarak yer aldı. Şimdi olimpiyatlara girmesinin mücadelesi veriliyor. Biz de Türkiye Wushu Federasyonu olarak aktif rol alıyoruz. İnşallah yakın bir zamanda wushu kung-fu sporu, olimpiyatlarda yer almasıyla daha büyük gelişme kaydedecek ve hak ettiği yere gelecek."
Hedef 1 milyondan fazla sporcu
Abdurrahman Akyüz, yeni bir federasyon olmalarına rağmen hemen hemen tüm illerde temsilcilik ve 2 bin 500'e yakın antrenörlerinin bulunduğunu ifade etti.
Diğer disiplinlerle bu sayının 5 bini bulduğunu aktaran Akyüz, "Bu demektir ki Türkiye'nin her köşesinde, her ilinde, her ilçesinde, hatta köylerinde antrenörlerimiz var. Bölgelerdeki çocuklar buralardaki salonlarda çalışıyor ve milli takımın altyapısını oluşturuyor. Pilot bölge uygulaması yapıyoruz. Çin'den getirdiğimiz hocalar, devamlı eğitim veriyor. Özellikle Sakarya pilot bölgelerimizin başında geliyor. Devamlı eğitimler yapılıyor." diye konuştu.
Çin ile hem sporcu hem antrenörleri eğitmek için kısa süreli kamplar yaptıklarının altını çizen Akyüz, şöyle devam etti:
"Çin Milli Takımı ile 2012 yılında ortak kamp yaptık. Hiçbir dünya ülkesi şimdiye kadar Çin Milli Takımı ile kamp yapmadı. Çin Wushu Federasyonu ile işbirliği anlaşmalarımız, Çin'deki spor üniversiteleri ile ikili anlaşmalarımız, ortak çalışmalarımız var. Eğitime önem veriyoruz. Türkiye'de bu işin gelişmesi için iyi bir yönetim oluşturduk. Yönetimdeki tüm arkadaşlarımız özveriyle elinden gelen desteği vererek büyük katkılar sağlıyor. Tüm kurumların desteğini almaya çalışıyoruz. Kararlı bir mücadele yürütüyoruz. Çok büyük potansiyele sahibiz. 2006 yılında kurulduğumuzda 10 binin altında olan lisanslı sporcu sayımız 90 bini geçmiş durumda. Hedefimiz 1 milyonun üzerine, hatta daha yukarı çıkması."
Wushuyu tanıtma noktasında hala alınacak çok yolları olduğuna değinen Akyüz, "Bu konuda kendimizden memnun değiliz. Tanıtım konusunda çok iyi sayılmayız. Öz eleştiri yapıyorum çünkü sporumuzu yeni görenler 'keşke daha önce tanısaydım, daha önce yapsaydım' diyor. Biz de insanlara ulaşmaya çalışıyoruz. Tanıtım her işte çok önemli, bu konuda tam yeterli değiliz. Görsel olarak sık sık gösteriler yapıyoruz. Uluslararası ve ulusal şampiyonalar yapıyoruz. Uluslararası alanda alınan madalyalar sayesinde gençler, çocuklar bu spora daha çok yönelmiş oluyor." değerlendirmesini yaptı.
"Wushu tam bir aile sporu"
Akyüz, tesis anlamında şu ana kadar devletin imkanlarından yararlanmayı tercih ettiklerini belirterek, "Ferdi salonlardan ziyade okulların salonlarını istiyoruz. Wushuya tahsis ettirdiğimiz salonlar var, bunların bize büyük faydaları oluyor." dedi.
Wushu yarışma halısının boyutları nedeniyle büyük salonlara ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Akyüz, şunları aktardı:
"Nasıl ki basketbola, voleybola büyük salon lazım, bize de lazım. Yarışma halımızın büyüklüğü 12'ye 18, ringimiz 12'ye 12 metre, etrafının da açık olması lazım. Çin'de 2 bin metrekarelik salonlar, kamp eğitim merkezleri var. Wushu buralarda ana branş ve kendisine ait salonlar var. Bir salonda mesela 6-8 halı var. Her halıda da çalışan sporcular bulunuyor. Böyle bir altyapı gerekiyor. Biz de bunu esas alarak bölgelerde uygulamaya başladık. Kararlı ve ısrarlı şekilde çalışıyoruz. Wushu, sadece çocukların, gençlerin değil, 7'den 70'e herkesin yapabileceği bir spor. Avrupa Şampiyonasında hem 9 yaşında, hem de 40 yaş üzerinde sporcularımız var. Özellikle taolu böyle bir spor. Wushu tam bir aile sporu."
Abdurrahman Akyüz, sporda sponsorların büyük önem taşıdığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"İkili diyaloglarımızla hem devlet kurumları hem de özel firmalarla görüşüyoruz. Onları sponsorluklara teşvik ediyoruz ve destek de alıyoruz. Sponsorluklar anlamında önceki senelere göre daha iyi sonuçlar alıyoruz. Dünya çapında şampiyonlarımız var. Bu başarılardan dolayı da kurumlar tarafından sporumuza rağbet ediliyor."