Haberler

    Yaz arası çılgınlığı #5: "The Process" için sırada ne var?

    Abone Ol

    Philadelphia 76ers’ın kaderini değiştiren ‘’Trust the Process’’ yani ‘’Sürece Güven’’ sloganı, 2013 yılında dönemin genel müdürü Sam Hinkie tarafından ortaya atılmıştı.

    Philadelphia 76ers’ın kaderini değiştiren ‘’Trust the Process’’ yani ‘’Sürece Güven’’ sloganı, 2013 yılında dönemin genel müdürü Sam Hinkie tarafından ortaya atılmıştı. 2019 yaz arasında yapılan hamleler ışığında yeni sezon değerlendirmesine geçmeden önce takvimleri biraz geriye alarak Philly’nin yeniden inşa dönemlerine göz atalım.


    Sam Hinkie, süreci anlıyor


    Oklahoma Üniversitesi’nin spor yöneticiliği bölümünden dereceyle mezun olan Sam Hinkie, Stanford Üniversitesi’nde matematik üzerine yüksek lisans yaptı. Hinkie, matematiğin karmaşıklığını basketbolun tutkusuyla birleştirmeye karar verdi. Üniversite yıllarının ardından San Francisco 49ers, Houston Texans ve Houston Rockets takımlarında veri uzmanı olarak görev aldı. Houston Rockets’taki bir başka analitik uzmanı Daryl Morey’le birlikte çalışırken kadro mühendisliği, draft seçimleri ve personel düzeni gibi birçok konuda bilgi sahibi oldu. Philadelphia 76’ers 2013’te Hinkie’ye genel müdür olarak takıma dahil etti. Hinkie’nin amacı Philly’i en kısa sürede şampiyonluk potasına sokmaktı. Ama bunu yapmak için kısa vadede fedakârlık gerektiğini biliyordu. Hinkie’nin amacı olabildiğince nüve biriktirip hepsini bir anda kullanmaktı. Bu amacı doğrultusunda çalışmaya 2016’ya kadar devam etti ancak takımla yaşadığı sorunlar, görevinden alınmasına neden oldu.


    Joel Embiid şehrin yeni kahramanı olabilir mi?


    Joel Embiid, 2014 NBA Draftı’nın yıldız adaylarından birisi olarak gösteriliyordu. Ancak ayağındaki sakatlıktan dolayı ilk iki senesini kaçırması muhtemeldi. 76’ers bütün bunlara rağmen Embiid’i seçti. Ve evet, genç yıldızından ilk iki sene yararlanamadı. Ancak Embiid’in 2016’da oynadığı ilk NBA maçında gösterdiği performans, süreci bir anda yukarı taşımıştı. Kariyerinin ilk maçını Oklahoma City Thunder’a karşı oynayan Embiid, birinci çeyreğin bitimine 8 dk 20 sn kala NBA kariyerindeki ilk sayılarını buldu. O pozisyonun dönüşünde Russell Westbrook’a yaptığı blok, Wells Fargo Center’ı büyülemeye yetmişti bile.

    2013-2016 yılları arasında takım toplam 47 galibiyet alınmıştı ve şehrin basketbola yeniden aşık olması için bir kahraman gerekliydi. Bu kahraman gecikmeli de olsa geldi. Joel Embiid, birkaç sakatlık sorunu yaşasa da Philadelphia’nın adeta Batman’i olmuştu.


    Draft’ta yapılan hatalar ve doğrular


    Sürecin ilk yılında Nerlens Noel’i draft eden 76’ers, bu oyuncudan istediği performansı alamamıştı. 2015 yılında üçüncü sıradan seçilen Jahlil Okafor ise büyüleyici bir çaylak sezonun ardından tepetaklak oldu. Bu iki hatalı seçimin ardından 12. sıradan Dario Saric’i seçen 76ers, genç oyuncusunu bir Toni Kukoc prototipi olarak görüyordu. Yani onu şut atan, penetre eden ve ortalama savunması olan bir oyuncu olarak tanımlıyordu. Saric’ten beklenenler tam olarak karşılık bulamasa da asla bir hayal kırıklığı olmadı. Philly, buna ek olarak Robert Covington’ı kadrosunda tuttu. Birkaç ay içerisinde Covington’ın harika bir 3&D oyuncusuna dönüşmesi, sürecin meyvelerinden biriydi.



    LeBron James v2.0: Ben Simmons


    2016 NBA Draftı’nın bir numaralı seçim hakkı Philadelphia 76ers’in elindeydi. İlk sıradan seçilmesine kesin gözüyle bakılan Ben Simmons, yeni LeBron James olarak lanse ediliyordu. Durdurulamaz penetreleri, olağanüstü geçiş hücumları ve atletizmiyle LeBron’un gençliğini andıran Simmons, ABD’de fazla ‘’hype’’ alarak draft sınıfına giren bir oyuncu değildi. Bu nedenle birçok kişi tarafından yeteneği ve karakteri sorgulanmıştı ancak 76ers koçu Brett Brown’ın Simmons ailesiyle yaptığı görüşmeler, bütün sorgulamaları gölgede bıraktı. Ben Simmons, şehrin diğer kahramanı olmak için hazırdı ama ayak bileğinden yaşadığı sakatlık çaylak sezonunu kaçırmasına neden oldu.


    Endüstriyel oyun kurucu: Markelle Fultz


    2017 NBA Draftı’nda ilk sıra seçim hakkı Boston Celtics’e aitti. Celtics’in draft sınıfının gölgede kalan yıldızı Jayson Tatum’ı seçmek istemesi, ilk sıra seçim hakkını elden çıkarmalarını beraberinde getirdi. Çünkü ilk sıra için iki isim vardı: Markelle Fultz ve Lonzo Ball. Bu iki oyuncunun ilk iki sırada seçileceği neredeyse kesin gibiydi. Bu nedenle Celtics’in birinci sıra seçim hakkını takaslaması mantıklı gözüküyordu. Takasla birinci sıra seçim hakkını alan 76’ers, Markelle Fultz’u seçerek oyun kurucu pozisyonunu uzun yıllar güvence altına aldığına inanıyordu. Ne de olsa Fultz’un sayısız fiziksel test sonuçları ve antrenman videoları, bütün NBA çevresinde yankılanmıştı. Ancak Fultz kariyeri boyunca psikolojik olarak şut sorunu yaşadı. Fultz’un oyunu o kadar kısıtlanmıştı ki Embiid ve Simmons’la meyvelerini vermeye başlayan “süreç” bile tehlikeye girmişti. Markelle Fultz, 2019’un kış aylarında Jonathan Simmons karşılığında takaslanarak sürecin başarısız aktörlerinden biri oldu.


    Süreç başarıya ulaşıyor mu?


    2018 NBA Draftı’nda Zhaire Smith’i seçen Philly, biraz da tecrübeli isimlere ağırlık vermeye karar verdi. Philadelphia 76ers; JJ Redick, Ersan İlyasvova, Marco Belinelli, Wilson Chandler, TJ McConnel, Justin Anderson, Amir Johnson gibi rotasyon oyuncularını kadrosuna katarak şampiyon derinliğini sağlamaya çalışıyordu. 2017-2018 sezonunda alınan 52 galibiyet sancılı geçen beş seneye değer nitelikteydi. 76’ers, 2018-2019 yılına daha da bir iddialı başladı. Sezon içerisinde kadroya dahil edilen Jimmy Butler ve Tobias Harris ikilisi Philly’i birkaç seviye yukarı taşıdı. Ancak Doğu Konferansı yarı finalinde Toronto Raptors’a karşı alnına dramatik mağlubiyet (3-3 olan serinin yedinci maçında Kawhi Leonard’ın potada üç kez seken ve giren game-winner’ı) ümitleri suya düşürdü. Maçın ardından Joel Embiid ağlıyordu. Jimmy Butler sert karakterinden taviz vermemeye çalışsa da açıklamalarındaki üzüntü belliydi. Bütün takım darmadağın olmuştu. Ancak belki de her şampiyon, önce üzüntüyü yaşamalıdır.


    Ya şimdi?


    Jimmy Butler ve Tobias Harris, yaz arasında serbest oyuncu statüsünde olacaktı. Bazılarına göre her iki oyuncuyla da sözleşme imzalanmalıydı. Bazılarına göre ise yalnızca biri takımda tutulmalıydı. Harris’e 5 yıl 180 milyon dolarlık maksimum kontrat verilirken Jimmy Butler’la da sözleşme imzalandı. Ancak Butler, sign&trade denilen opsiyonla birlikte Miami Heat’e takaslandı. Butler’ın karşılığında Josh Richardson’ı kadrosuna katan 76’ers, hem aradığı şutör guard’ı buldu hem de maaş boşluğu yarattı. TJ McConnel ve Boban Marjanovic’le sözleşme yenilenmedi. Ligin yıldız pivotlarından Al Horford, takımın yeni üyesi oldu. 2019 NBA Draftı’nda seçilen –müthiş savunmacı- Matisse Thybulle ve diğer imzaların ardından oluşan son kadroya göz atalım.


    Muhtemel İlk Beş:




    Ben Simmons
    Josh Richardson
    Tobias Harris
    Al Horford
    Joel Embiid




    Bench:




    Mike Scott
    Jonah Bolden
    Shake Milton
    Zhaire Smith
    James Ennis
    Kyle O’Quinn
    Raul Neto
    Norvel Pelle
    Matisse Thybulle



    Hem ilk beş hem de bench oldukça fizikli. Bütün pozisyonlarda savunma gücü üst seviyede. Özellikle pota altı oyuncularının basketbol zekası çok yüksek. Şut konusunda en güvenilir isimler Tobias Harris ve Josh Richardson. Asıl mevkisi oyun kurucu olan tek isim Raul Neto ancak takımın yıldız uzunları Joel Embiid ve Al Horford’ın boyalı alan dışında oyun kurma yeteneklerine sahip olması, bu darlığı giderebilir.

    Eğer bir sakatlık veya takım içi sorun yaşanmazsa Philadelphia 76ers, yeni sezonun en güçlü şampiyonluk adaylarından birisi olacaktır. Golden State Warriors hanedanlığının şimdilik çökmesi, Los Angeles Lakers’ın bilinmezliği ve 76ers’in diğer güçlü takımlarla denk seviyede olması; süreç için en büyük meyvelerin 2019-2020 sezonunda gelmesini sağlayabilir.

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    jimmy butler philadelphia Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title