Yıldırım: "Fenerbahçe'nin Önü Kesilirse Her Yeri Basarım"
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in Kulüpler Birliği toplantısının ardından yaptığı, ’Burası dağ başı değil, TFF’nin olduğu yerde kimse hakem odası basamaz’ açıklamasına yanıt verdi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in Kulüpler Birliği toplantısının ardından yaptığı, 'Burası dağ başı değil, TFF'nin olduğu yerde kimse hakem odası basamaz' açıklamasına yanıt verdi. Yıldırım, " Fenerbahçe'nin önü kesilirse, böyle bir niyet varsa, her yeri basarım. Böyle kınama olmaz. Önce diğerlerini kınayacaksın. Kınayan da Demirören olmayacak" dedi.
"FENERBAHÇE'YE ZARAR VERMEK İSTİYORLAR"
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, gündemdeki konular ile ilgili Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısının başında, tribünlerde takım aleyhinde tezahüratlarda bulunan grubun yaptığı protestolardan derlenen bir film gösterildi. Hazırlanan filmde söz konusu taraftarlar için, "Fenerbahçe düşmanlarıyla omuz omuza hareket eden bu grup. Onlar için isimler, gelenler gidenler teferruat. Amaçları Fenerbahçe'ye zarar vermek" ifadesi kullanıldı.
"AVRUPA'DA ALACAĞIMIZ BİR CEZADA FENERBAHÇE 1 YIL MEN EDİLECEK"
Film gösterisinin ardından açıklamalarına başlayan Yıldırım, tribünlerdeki seyirci sorunuyla sadece Fenerbahçe'nin mücadele ettiğini belirterek, "Diğer kulüplerimiz mücadele etmiyor. Tribünlerde bu profildeki seyirci sorunu yalnız Fenerbahçe'nin değil Türk sporunun sorunudur. Bu sorunu bitirmeye kararlıyız. Avrupa'da Türk takımları maç yapamaz hale geldi, belki de yakında tamamen men edileceğiz. Avrupa'da alacağımız bir cezada, Fenerbahçe bir yıl men edilecek. Bizim dışımızda bazı şahıslar bu kişilere bilet ve maddi yardımlar yaptılar. Bana küfür ettirdiler. Bu şahısları iyi tanımamız lazım" diye konuştu.
"TRİBÜN DIŞINDA RANT VAR"
Tribün dışında Fenerbahçe üzerinden rant olduğunu ifade eden Yıldırım, "23. dakikada 'adam gibi oynayın' diye bağırıyorsan, sen Fenerbahçeli olamazsın. Bunların hiçbirinde Fenerbahçe forması yok. GFB dedikleri grup adına üretip sattıklarıyla yılda 4-5 trilyon kar ediyorlar. Tribünde rant var. Tribün dışında ise Fenerbahçe üzerinden rant var. Kendi liderleri hapisteler diye bu şahıslar siyasi mesajlar veriyorlar" dedi.
"DEVLET BU KONUYA SAHİP ÇIKMALI"
Devletin bu konuya sahip çıkması gerektiğinin altını çizen başkan Yıldırım, "Devlet olmadan biz bu işi çözemeyiz. Devlet bu konuya sahip çıkmalı. Avrupa'da yoksa hiç bir Türk takımı maç yapamaz. Ben bir resim gördüm. Eski valimiz kendi koltuğunda oturuyor. Karşısında da bu grubun lideri oturuyor. Ben de Vali'ye gidip bunun yanlış olduğunu söyledim. Aksi halde 'Her provokasyonun sebebi sizsiniz' dedim. O şahsın her türlü kötü alışkanlığı olan biri olduğunu söyledim. 'Gezi olaylarından sonra bazı sanatçıları kötü alışkanlıklardan dolayı aldınız peki bu adamı neden almıyorsunuz' dedim. Bu grup devletin ve siyasetin yanında olduğunu gösterip siyasi rant kapısı sağlamaya çalışıyor. Buna izin verilmemeli. Benim amacım tehlikeyi anlatmak. Bu grup devlet ve siyasetin yanlarında olduğunu göstererek rant sağlamaya çalışıyorlar" şeklinde konuştu.
"3-5 TANE ÇAPULCUYA PRİM VERMEM"
Fenerbahçe'ye 25 yılını verdiğini belirten Yıldırım, "Biz, insanlar gelip aileleriyle, eşleriyle maç izlesinler istiyoruz ama tribünlerdeki tezahüratları görüyorsunuz. Ben 3-5 tane çapulcuya prim vermem. Ben bu kulübe 25 yılımı verdim. Bana 'diktatör' diyorlar, desinler. Ben tüzükle kulübü tüm Fenerbahçelilere açtım. Benim üzüldüğüm tek nokta sporcuma ve antrenörüme hakaret edilmesi. Gençlerbirliği maçında soyunma odasına gittim. Hasan Ali ve Alper'in küfürden ötürü oynamak istemediğini söylediler. Oyuncular Maraton tribününe küfür yedikleri için gitmek istemiyordu. Tepki göstereceklerini söylediler. Bende bu duruma yönetim kurulu ile birlikte tepki göstereceğimi söyledim. Tepkimi koydum ve gerekeni yaptım. Bana 'istifa et' diyebilirler ama sahadakilere kötü tezahürat olamaz. Bu şahıslara kombine vermeyeceğimizi sezon başında deklare ettik. İnsanlar bilmediğimiz kişilere ve GFB'ye de 50 tane kombine vermişler. Ben de o listeyi iptal ettim. Ayın 20'sinden itibaren mağdur olanlara biletleri teslim edilecektir. Ancak tespit edilenler hiç bir maça giremeyecekler. Mağdur olanlar var. Kusura bakmayın. Fakat bu kişiler, neden kombinelerini Fenerbahçe'den almadılar?" dedi.
"MAÇ SIRASINDA TRİBÜNDEN ALKOL VE ESRAR KOKUSU GELİYOR"
Maç sırasında tribünlerden koku geldiğini ifade eden başkan Yıldırım, "Esrar içiyorlar, esrar. Devlete sesleniyorum, şikayetçiyim. Buradan suç duyurusu yapıyorum. Ben tribünde alkol ve esrara karşıyım. Bu grupların başındakilerin etrafındaki gencecik çocuklar da bıçaklanarak ölüyorlar. Ailelere sesleniyorum. Çocuklarınızı bu gruplardan koparın. Kokain ve uyuşturucu kullanıyorlar. 3 Temmuz'dan beri durmadan bir savaş veriyoruz. Bizi bu duruma sokanlar hakkında suç duyurusu yapacağız, mücadele sürecek. Milli maçta dahi mevcut federasyon aleyhinde tezahüratlar yapıldı, bunları organize ettiler. İsmail Kartal'a küfredenler oldu. Tespit ettik hepsini kombinelerini iptal edeceğiz. Bu küfür edenlerin çoğu başkalarının biletleriyle içeriye giriyor. Bundan sonra tribünlerde hiçbir maçta küfür olmayacak. Buraya gelen sadece takımını destekleyecek. Dün Münih'te 'yönetim istifa' diye bağıranları ıslıklayarak susturan tüm taraftarlarımızı tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.
"BÖYLE YAPARSANIZ BİR DAHA KADIKÖY'E GELEMEZSİNİZ"
TFF Başkanı Yıldırım Demirören ile Kulüpler Birliği'nin kendisini kınamasını da değerlendiren Yıldırım, "15 gün sonra taş düştü herhalde, beni kınıyorlar. Ben ne demişim? Biz konuşmuyoruz ama Gençlerbirliği maçında bizim takımın soyunma odasına giderken hakemi gördüm. Dedim ki 'Bizim oyuncunun dizine basılıyor, siz çalmıyorsunuz ve sonra rakip bundan cesaret alıyorlar. Böyle yaparsanız bir daha Kadıköy'e gelemezseniz' dedim. Beni kınayın tamam, ama onları da kınayın. Ben yüzüne söylüyorum. Onlar maçtan önce baskı altına alıyorlar. Telefonda Mecnun Odyakmaz ile konuşuyorduk. Milli maçta Demirören aleyhine tezahürat vardı. Mecnun Bey'e, 'Kulüpler Birliği toplantısından sonra Yıldırım Bey'e sahip çıkan bir açıklama yapın' dedim. Yanında Demirören de vardı, telefonun sesini açtı, o da duydu. Sonra onlar toplandı, bana sahip çıktılar. Türk futbolunun sorunu bu muydu? dedi.
"HAYATIMDA 1 KERE HAKEM ODASINA GİRDİM"
Hayatında sadece 1 kez hakem odasına girdiğini dile getiren Aziz Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rizeli yönetici de vardı yanımda. Tebligat yaptılar ikimize de. Bir adamın gözünü bağlayın, sesten şu pozisyona penaltı verir. Çok hata yapıyor hakemler, yapmasınlar. Cüneyt Çakır iyi hakemmiş, iyi hakem değil. İngiltere'de Alex Ferguson'ı delirtti, İspanya'da ortalığı birbirine kattı. Şişirmeyle olmaz bu iş."
"FENERBAHÇE'NİN ÖNÜ KESİLİRSE HER YERİ BASARIM, BÖYLE KINAMA OLMAZ"
Kulüpler Birliği Toplantısı'nın ardından TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in 'Burası dağ başı değil, TFF'nin olduğu yerde kimse hakem odası basamaz' açıklamalarına da değinen Yıldırım, "Bakın bir daha söylüyorum, Fenerbahçe'nin önü kesilirse, böyle bir niyet varsa, her yeri basarım. Böyle kınama olmaz. Önce diğerlerini kınayacaksın. Kınayan da Demirören olmayacak. Demirören, ay-yıldızın şerefini kurtarsın. Gelenden 3, gidenden 4 yiyorsun. 2002'de Brezilya bizi zor yeniyordu. Böyle bir algı yapıyorlar ki, Milli takımı unutturuyorlar. Milli takım 10 tane de yiyebilir, mesele o değil. Çok seyirci getirdik falan, bunla algı değiştiriyorlar. Siz Kazakistan maçını düşünün. Orada puan kaybederseniz, ne yapacaksınız onu düşünün. Beni kınamayla iş değişmez. Değişecekse sabah akşam kınayın, ne olacak ama değişmez" açıklamasında bulundu..
"BREZİLYA'YA 3 MİLYON EURO NEREDEN VERİLMİŞ?"
Brezilya ile oynanan özel maç için 3 milyon Euro harcama yapıldığını hatırlatan Aziz Yıldırım, "Brezilya'ya 3 milyon Euro para verilmiş, nereden verilmiş? Stat kiraları acayip, vergiler var. Kulüpler üstünden para kazanıyorsunuz. Şike diyorlar, şikeden sonra stadyumlar inadına ful doluydu. Şimdi niye boş? Bazı çalışmalar yapılması lazım. Hiçbir şey yapmıyorlar tribünlerle, stadyumlarla ilgili. Göksel Gümüşdağ ve Yıldırım Demirören'e şimdi bir soru soruyorum. Serdar Adalı Bey'i attılar aslanların önüne. O da iyi dayanıyor. Bir olay olduğu zaman başkanın bilgisi olmadan bir iş olmaz. Ben ne diyorum, biz yapmadık. Ben ilk gün söyledim, ölene kadar da söyleyeceğim. İsteyene istediği yerde söylerim. Başkaları bir şeyler söylüyor, 'Vazgeçmeyeceğiz' diyor. Sen kimsin lan, sen kimsin. Serdar Adalı Bey'e şike operasyonunda bu iş yıkıldı. İnşallah beraat edecek. O da bizim gibi, temiz olduğuna inanıyorum. Onun arkadaşları ve dostları onu yalnız bıraktılar. Beşiktaş, İBB maçından dolayı bu işin içinde. Beşiktaş-İBB maçında Beşiktaş yendi ve kupa şampiyonu oldu. Bu kupayı o zamanki başkanı ne yaptı? Bilmiyorum, soruyorum, ne yaptı? Bu kupa nerede, bu kupa kime iade edilecek? O zamanki başkanlarına soruyorum, şike yaptılar mı? Bir de ikide bir yazan Beşiktaşlı gazeteci var. Hiç Beşiktaş yazmazlar, sürekli ben, sürekli Fenerbahçe. Eve götürdüğünüz para haram" şeklinde konuştu.
Türk bayrağına en çok kendilerinin sahip çıktığını ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz bunu her zaman söyledik, biz Atatürkçü'yüz. Fenerbahçe camiası Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi bir camiadır. Bunu 1990'da da söyledim. Bayrağa sahip çıkmanın yolu, Milli takımı başarılı yapmaktır. Güiza'yı alan adamın başkanlığı bırakması' lazım diyorlar, sen kimsin? Güiza'yı alırken, Aragones bunu şart koştu. O paraları nasıl verdik biliyor musunuz? Zannediyorsunuz ki, paralar kasada hop duruyor, biz de veriyoruz." - İSTANBUL
