Zeki Ayvaz: "Bileğimin Hakkıyla Buradayım"
Trabzonspor ve A Milli Takım'ın genç kalecisi Zeki Ayvaz, bugünlere bileğinin hakkıyla geldiğini ve oynadıkça yeteneklerini sergileyeceğini söyledi.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun Tam Saha Dergisi'ne konuşan Trabzonspor ve A Milli Takım'ın...
Trabzonspor ve A Milli Takım'ın genç kalecisi Zeki Ayvaz, bugünlere bileğinin hakkıyla geldiğini ve oynadıkça yeteneklerini sergileyeceğini söyledi.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun Tam Saha Dergisi'ne konuşan Trabzonspor ve A Milli Takım'ın genç file bekçisi Zeki Ayvaz, futbol hayatını anlattı. Her çocuk gibi mahalle arasında futbol oynamaya başladığını belirten genç file bekçisi Ayvaz, "Bazen kaleye geçerdim, bazen ileride oynardım. Boyum uzun değildi. Babam da gençliğinde kalecilik yapmış. 1998 yılında babam 'Akçaabat Sebatspor'un seçmeleri var, seni de götüreyim' dediğinde heyecanlandım. Seçmeye kaleci mi yoksa oyuncu mu olarak girmek istediğim sordu. Ben de 'Senin gibi kaleci olmak istiyorum' dedim. Seçmelerde ilk 15 dakika oyuncu olarak oynadım, sonra kaleye geçtim. İlk seçmede kaleci olarak seçildim ve takıma alındım. İlk kez Sebatspor'un altyapısının katıldığı bir turnuvada oynadım. Takımda benden büyük abiler vardı. O turnuvada takımın kalesini korudum ve birinci olduk" dedi.
"BOĞULURSAM OKYANUSTA BOĞULAYIM DİYEREK TRABZONSPOR'A GELDİM"
Trabzonspor'a transfer sürecini anlatan genç futbolcu Ayvaz, 2006 yılında U18 Milli Takımı'na seçildiğini hatırlatarak, "Kamptan döndükten sonra takımdaki abilerimizden Ümit Ozan Kazmaz beni yanına çağırıp, 'Galatasaray'ın futbol şubesi sorumlusu arayıp seni sordu. Dikkatli ol' dedi. Hoşuma gitti ama gönlümden geçen Trabzonspor'un beni arayıp sormasıydı. Aradan bir süre geçtikten sonra Futbol Şubesi Sorumlumuz İsmail Çelik beni kulüp binasına çağırdı ve 'Seni kaybediyoruz' dedi. Beni Galatasaray'a vereceklerini zannettim. 'Hayırdır' deyince, 'Özkan Sümer seni istiyor' cevabını verdi. O anda nasıl sevindiğimi anlatamam. Gözlerim doldu. Takımdaki kaleci abilerim 'Bir süre daha burada kal, Trabzonspor'a gidersen kaybolursun' diye nasihatlerde bulunsa da ben 'Boğulursam okyanusta boğulayım' diyerek Trabzonspor'a geldim" şeklinde konuştu.
"BUGÜN EN BEĞENDİĞİM KALECİ ONUR"
Ayvaz, çocukluk yıllarında Akçaabat Sebatspor'da top toplayıcılık yaptığını belirterek, "O dönemlerde saha içinde çok fazla maç ve kaleci izlemiştim. Tabi önceliğim Trabzonspor'un kalecileriydi. Petkoviç ve Milosevski'yi hayranlıkla izlerdim. Sonrasında Mondragon ve Cordoba'yı yakından izleme fırsatı buldum. İkisi de gerçekten çok iyi kalecilerdi. Mondragon kaleyi çok iyi dolduran bir kaleciydi. Cordoba ise ayaklarını mükemmel kullanıyordu. Avrupa'da ise çok beğendiğim kaleci Van der Sar'dı. Bugün ise en çok beğendiğim kaleci Onur. Bence bütün genç kalecilerin idolü o. Tolga abi de fiziği, tekniği ve insanlığıyla örnek alınacak bir kaleci" ifadelerini kullandı.
"DAKİKALAR GEÇMEK BİLMEDİ"
Trabzonspor kalesindeki ilk maçını Legia Varşova karşılaşmasında Onur'un sakatlanmasıyla oynadığını hatırlatan genç kaleci bu maçla ilgili şunları söyledi: "Onur'un masörle doktoru çağırdığı anda içimden bir ürperti geçmedi değil. Çünkü Onur çok özel bir kaleci. Ekstra kurtarışlar yapabiliyor, takıma maç kazandırabiliyor. Onun arkasında beklemek kolay değil. Çünkü onun yerine oyuna girdiğiniz zaman insanlar sizden de aynı şeyleri yapmanızı bekleyecek. Onur ilk devrede sakatlandığında Alper Hoca beni ısınmaya gönderdi. Ama oyuna devam etmek istedi. İkinci yarıda ise sakatlığı büyüyünce devam edemeyecek duruma geldi. Tabi zor bir maç oynuyorsunuz. Coşkulu bir seyirci desteğini arkasına almış olan rakip takımın sahasındasınız. Yenilirsek benim açımdan çok kötü olacak. Çünkü 'Oyuna girdi, maçı kaybettik' denilecek. Onur benim için fedakalık yaptı ve son noktaya kadar direnip benim oynama süremi kısaltmak istedi. O süre içinde bir gol atarsak benim daha rahat oynayabileceğimi de düşündü ama gol olmadı. Sonuçta maç 0-0 giderken oyuna girdim. Girdikten kısa bir süre sonra iki zor topu çıkarınca özgüvenim yerine geldi. Bu arada 2-0 öne geçtik. Skorboarda bakıyorum, dakikalar geçmek bilmiyor. Bir de Legia grupta o maça kadar hiç gol atmamış. İçimden 'Allah'ım inşallah onlardan gol yiyen ilk kaleci ben olmam' diyorum. Çok şükür maçı gol yemeden bitirdim ve benim için iyi bir başlangıç oldu. Maçın ardından herkes yanıma gelip tebrik etti. Alper Hocam, Onur hep yanımda oldu. İki-üç hafta öncesine kadar adı-sanı bilinmeyen birisiydim. Sadece Onur'un yedeği Zeki'ydim. Ailemin ve eşimin, dostumun dışında beni tanıyan yoktu. Şimdi artık camianın benden büyük beklentisi var."
"AVRUPA'DAKİ SENARYOYU LİGE YANSITAMIYORUZ"
Ayvaz, Trabzonspor'un bu sezon Avrupa'da gösterdiği etkili performansı değerlendirerek, "Avrupa'da her takım açık futbol oynuyor. Bu oyun da bizim işimiz geliyor. Çünkü biz iyi kapanan, az gol yiyen ve kontratağa da iyi çıkan bir takımız. Bu sayede Avrupa Ligi'nde başarılı sonuçlar alabildik. Lige gelince, büyük takım olduğunuz için rakipleriniz kapanarak oynuyor ve sizin onları açmanız kolay olmuyor. Gol geciktikçe bu defa takımın stresi de tribünün baskısı da artıyor ve Avrupa'daki senaryoyu lige yansıtamıyoruz" diye konuştu.
"MUSTAFA HOCA İLE ÇALIŞMAK FUTBOLCULAR İÇİN BİR AVANTAJ"
Teknik direktör Mustafa Akçay ile ilk kez çalışma fırsatı bulduğunu vurgulayan Ayvaz, "Ben Sebatspor'dayken o Trabzonspor'da altyapı koordinatörüydü. O zaman gazetelerde 'Akçay kanunları' diye haberler okurdum. Adını oradan duymuştum. Daha sonra Tavşanlı'yı çalıştırdığı dönemde ona karşı oynamıştım. 1461 Trabzon'a geldiğinde de beni istemiş, ama Şenol Hoca göndermemişti. Çalışmak bu sezona nasipmiş. Mustafa Hocanın çok enteresan birisi olduğunu söyleyebilirim. Son derecede cana yakın. Futbolcuyla abi-kardeş gibidir. Oyuncusuyla aynı masada oyun oynayabilir. 'Bir derdin varsa çekinmeden gel anlat' der. Çok kitap okur. Okuduklarını bize güzel mesajlarla aktarır. Böyle bir hocayla çalışmak oyuncular için de önemli bir avantaj" açıklamasında bulundu.
"BÖYLE BİR DAVET BEKLEMİYORDUM"
Trabzonsporlu Ayvaz, A Milli Takım'a çağrılmasıyla ilgili daha önce milli takımın alt gruplarında göre aldığını ifade ederek, "Genç Milli Takımlara 8 kez çağırıldım, 5 maçta da oynadım. Ahmet Ceylan döneminde U19'a, Hami Mandıralı döneminde de U20'ye çağrılmıştım. Ancak sonrasında uzun bir kesinti oldu. Bunun nedeni de benim takımımda yedek kalmamdı. Şimdi ise bir Avrupa kupası, bir lig maçında oynadıktan sonra A Milli Takım kadrosuna alındım. Herkesin hayali olan yerdeyim. Açıkçası hemen böyle bir davet almayı beklemiyordum. Ama Onur'un ve Volkan abinin sakatlıkları nedeniyle kadroya alındım. Türkiye'de çok fazla genç kaleci olmadığı için tercih edildiğimi düşünüyorum" dedi.
"TRABZONSPOR'DA SÜREKLİ OYNAMAK İSTİYORUM"
Gelecekte Trabzonspor'da sürekli oynamak istediğini belirten genç kaleci Ayvaz, "Kendimi genç kaleciler kategorisinde görüyorum ve Milli Takımlara uzun süre hizmet etmeyi arzuluyorum. Bir de Türk futbolunu yönetenlerin öncelikle kendi şehirlerindeki oyunculara değer ve önem vermesini istiyorum. Genç oyuncuların yaşadığı sıkıntıları görmek gerekiyor. Yabancıların 10 aldığı yerde altyapıdan yetişen genç oyuncular 1 alıyor. Bence yöneticilerin öncelikle kendi değerlerine sahip çıkması gerekiyor" diye konuştu. - İSTANBUL