ABD'den dönen bilim insanı bağışıklık-kanser ilişkisini araştıracak
ABD'den, Utah Üniversitesindeki görevini bırakarak mezun olduğu İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsüne (İYTE) dönen Dr. Öğretim Üyesi Atakan Ekiz, TÜBİTAK'tan aldığı destekle bağışıklık sisteminin kanserle mücadelesini araştıracak.
ABD'den, Utah Üniversitesindeki görevini bırakarak mezun olduğu İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsüne (İYTE) dönen Dr. Öğretim Üyesi Atakan Ekiz, TÜBİTAK'tan aldığı destekle bağışıklık sisteminin kanserle mücadelesini araştıracak.
İYTE Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden mezun olan Ekiz, ABD'nin prestijli burs programları arasında gösterilen "Fulbright Bursu" kazanarak Utah Üniversitesi Huntman Kanser Enstitüsü'nde "bütünleşik doktora" programına katıldı.
Türk bilim insanı, burada, meme kanserinin vücuda yayılımı ve bağışıklık sisteminin kanser metastazının etkisi üzerine çalışmalar yürüttü.
ABD'de bulunduğu dönemde "Klinik Deneyler Yüksek Lisansı" da yapan Atakan Ekiz, ardından 3 yıl boyunca Utah Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Bölümünde araştırmalarına devam etti.
Cilt kanserinin bağışıklık sisteminden kaçmasını sağlayan yeni mekanizmaların bulunması üzerine yoğunlaşan Ekiz, özellikle tümör ve bağışıklık sistemi hücrelerindeki protein kodlamayan RNA adı verilen genler üzerine çalışmalarıyla büyük verilerin incelenmesi için yeni metotlar geliştirdi.
Atakan Ekiz, yaklaşık 1 yıl önce döndüğü İYTE'de hazırladığı "Tümör immünitesini kontrol eden mikroRNA mekanizmalarının karakterizasyonu ve kanser immünoterapisinde yeni hedef ve biyoişaretçilerin keşfi" başlıklı projesi ile TÜBİTAK 2232-B Uluslararası Genç Araştırmacılar Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı.
Bu kapsamda bağışıklık sisteminin kanserle nasıl mücadele ettiğinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacak araştırmalar yapacak olan Ekiz, bu çalışmanın, kanser immünolojisi alanında önemli keşifler yapılmasına mümkün kılacağına inanıyor.
Dr. Öğretim Üyesi Atakan Ekiz, AA muhabirine, geri dönüş bursu kapsamında yıllar sonra ülkesine dönüp, mezun olduğu üniversitede görev yapmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.
İmmünoterapinin kansere karşı vücudun bağışıklık sistemini harekete geçiren güçlü bir tedavi şekli olduğunu belirten Ekiz, buna karşın henüz tam olarak anlaşılmayan sebeplerden dolayı bazı hastaların bu tedaviye yanıt veremediğini anlattı.
Proje 3 yıl sürecek
Hazırladığı projeyle bağışıklık sisteminin kanserle nasıl mücadele ettiğini daha iyi anlamayı hedeflediklerini vurgulayan Ekiz, şunları kaydetti:
"Çalışmalarım bağışıklık sisteminin kanseri nasıl engelleyebileceği üzerine. Bağışıklık sistemimiz çok güçlü, birçok bakteri ve mikroba karşı mücadele ediyor ama bazen kanser olunca işler yolunda gitmiyor. Bu çalışmayla bunun neden olmadığını anlamaya çalışacağız. Laboratuvarda özellikle daha önce çalışılmayan genler üzerinde bazı projelerim var, böylece kanserle ilgili yeni şeyler bulacağımızı ümit ediyoruz. Proje 3 yıllık olacak, amacımız hem 'T' hücrelerinde ve kanser hücrelerinde fonksiyon gösteren genleri araştırmak. Böylece hem kanserde hem de bağışıklık sistemi hücrelerinde yeni genleri çalışarak kanserin ilerlemesine nasıl bir engelleme yapabiliriz, onu değerlendireceğiz."
Projenin özellikle cilt kanseri üzerinde olacağını ifade eden Ekiz, bunun için fareler üzerinde deney yapacaklarını dile getirdi.
Çalışma için ellerinde özel fare türleri olduğunu belirten Ekiz, "Bunlar bize bazı deneyleri yapmayı mümkün kılıyor. Amacımız bu farelerde insanlarda olan hastalığın benzerini oluşturup bu hastalığı araştırırken aynı zamanda bağışıklık sistemini aktifleştirmek için başka ne tür tedaviler edinebiliriz bunun üzerine olacak. Yeni şeyler keşfetmenin yanı sıra, aynı zamanda şu anda halihazırda var olan ama çok iyi çalışmayan bazı ilaçların neden bazı hastalarda çalışmadığını anlamaya çalışacağız. Bunun için detaylı araştırmalar yapacağız. Bağışıklık sisteminin neden kansere tepki verirken başarısız olduğunu anlayacağız. Bu sayede yeni tedavilerin keşfedilmesi için yüzümüzü doğru yöne çevirme imkanımız olacak." diye konuştu.
Atakan Ekiz, bu çalışmanın kanser immünolojisi alanında önemli keşifler yapılmasını mümkün kılacağını sözlerine ekledi.