Antarktika'da dev buz dağı adayla çarpışma yolunda: Penguenler ve foklar tehlike altına girebilir
Londra ve çevresinin iki katı büyüklüğündeki dev buz dağı, Antarktika'daki İngiliz adası Güney Georgia'yla çarpışabilir.
Dünyanın en büyük buz dağı, uzaktaki bir İngiliz adasıyla çarpışma güzergahında ve bu durum penguenleri ve fokları potansiyel bir tehlikeyle karşı karşıya bırakıyor.
Buz dağı, Antarktika'dan sarp bir İngiliz bölgesi ve vahşi yaşam cenneti olan Güney Georgia'ya doğru ilerliyor. Şu anda 280 kilometre uzaklıktaki buz dağı adaya çarpıp, parçalanabilir.
Geçmişte dev buz dağlarının beslenmelerine engel olması nedeniyle Güney Georgia'nın buzlu koyları ve sahillerindeki sayısız kuş ve fok ölmüştü.
Güney Georgia yönetimine ait Pharos gemisinden BBC News ile konuşan kaptan Simon Walace "Buz dağları yapısı itibarıyla tehlikeli. Bizi tamamen pas geçerse inanılmaz mutlu olacağım" diyor.
Dünya genelinde bilim insanları, denizciler ve balıkçılar kaygıyla uydu fotoğraflarından bu buz dağının günlük hareketlerini gözlemliyor.
A23a diye bilinen buz dağı dünyanın en eskilerinden.
1986'da Antarktika'daki Filchner Buz Sahanlığı'ndan koptu ama dağa sonra deniz yatağına sıkışıtı ve okyanus girdabında tutsak kaldı.
Son olarak Aralık'ta sıkıştığı yerden kurtuldu ve şimdi hızla son yolculuğunu yapıyor.
Antarktika'nın kuzeyindeki daha sıcak su nedeniyle buz dağı eriyor ve boyu 400 metreyi bulan yan kısımları zayıflatıyor.
Bir zamanlar 3900 kilometrekare olarak ölçülen buz dağı, son uydu fotoğraflarına göre yavaş yavaş küçülüyor. Şu andaki boyutu 3500 kilometrekare. Ve büyük buz parçaları kopup sulara gömülüyor.
A23a herhangi bir gün büyük parçalara ayrılabilir ve sonra yıllarca Güney Georgia'nın etrafında yüzen şehirler gibi kontrolsüz bir şekilde seyredebilir.
Güney Georgia ve Sandwich Adalarını tehdit eden ilk dev buz dağı bu değil.
2004'te A38 adlı bir buz dağı kıta sahanlığında çöktü ve dev buz parçaları beslenme alanlarına erişimi engellediği için sahiller ölü penguen ve fok yavrularıyla doldu.
Bölge, kral penguenleri kolonilerine ve milyonlarca deniz fili ve kürklü foka ev sahipliği yapıyor.
Güney Georgia yönetimine danışmanlık yapan deniz biyoloğu Mark Belchier "Güney Georgia buz dağlarının geçiş güzergahında ve hem balıkçılığa hem de yabanıl hayata etkileri beklenen bir durum. Her ikisinin de büyük bir uyum sağlama kabiliyeti var" diyor.
Denizciler ve balıkçılar, buz dağlarının giderek büyüyen bir sorun olduğunu söylüyor. 2023'te A76 çökmeye yaklaştığında korku yaşatmıştı.
Denizdeyken buz dağını gören Belciher "Büyük parçaların uçları havaya kalkıyordu ve büyük buz kulelerine benziyorlardı. Ufuktaki bir buzdan şehir gibiydi" diyor.
Bu parçalar bugün hala adaların etrafında dolanıyor.
Güney Georgia'da çalışan balıkçılık şirketi Argos Froyanes'ten Andrew Newman "Birkaç Wembley Stadyumu büyüklükten, çalışma masası büyüklüğüne kadar çeşitli boyutlarda parçalar var" diye konuşuyor.
Kaptan Wallace da "Bu parçalar adanın etrafını kaplıyor. Etraflarından yolumuzu bulmak zorunda kalıyoruz" diyor.
Gemilerdeki denizciler bu nedenle sürekli tetikte olmak zorunda.
"Bütün gece buz parçalarını görebilmek için spot ışıkları kullanıyoruz. Nereden çıkabilecekleri belli olmuyor" diyor.
Newman'a göre A76 "oyunun kurallarını değiştirdi" ve "gemiler ile mürettebatlarını güvende tutma operasyonuna büyük bir etkisi oldu."
Her üç uzman da buzullar yıldan yıla gerilerken, çevrenin hızla değiştiğinden deniz buzulu seviyelerinin oynak seyrettiğinden bahsediyor.
Büyük ihtimalle A23a buz dağının doğumunda iklim değişikliği rol oynamadı. Çünkü çok önceleri, şu anda gördüğümüz artan sıcaklıkların etkisinden çok daha evvel koptu.
Ancak dev buz dağları geleceğimizin bir parçası. Antarktika daha sıcak okyanus ve hava sıcaklıklarıyla istikrarsızlaşırken, daha çok büyük buz parçaları kopacak.
Ancak A23a sona yaklaşmadan önce bilim insanlarına bir ayrılık hediyesi de verdi.
Sir David Attenborough araştırma gemisindeki İngiliz Antarktik Araştırma Kurumu'ndan bir uzmanlar ekibi, 2023'te kendilerini A23a'ya yakın bir noktada buldu.
Uzmanlar, mega buz dağlarının çevreye ne yaptığını araştırmak adına çıkan bu nadir fırsatı değerlendirmek için harekete geçti.
Gemi, buz dağının dev duvarları arasındaki bir yarıkta yol aldı ve araştırmacı Laura Taylor, buz dağının yamaçlarından 400 metre uzaklıktan değerli su örnekleri topladı.
Taylor şimdi Cambridge'de örnekler üzerinde çalışırken "Etrafta gözün görebildiği kadar dev bir buz duvarı gördüm. Farklı noktalarda farklı renklerdeydi. Parçalar kopuyordu, muhteşem bir şeydi" diyor.
Taylor'ın araştırmasında, erimiş suyun güney okyanuslarındaki karbon döngüsüne etkisi inceleniyor.
Taylor "Bu içtiğimiz su gibi değil. Besleyici maddeler ve kimyasallarla dolu ve pitoplankton gibi içinde donmuş küçük hayvanlar da var" diyor.
Buz dağı eridikçe bu elementler suya karışıyor ve okyanusun fiziği ile kimyası değişiyor.
Parçacıklar yüzeyden aşağı batarken, okyanus derinliklerinde daha fazla karbon depolayabilir. Bu da, iklim değişikliğine katkıda bulunan karbondioksit salımlarının bir kısmını saklayabilir.
Buz dağları öngörülemezlikleriyle biliniyor, hiç kimse daha sonra ne yapacağını bilemiyor.
Ancak yakında adanın kendisi kadar büyük bir dev, ufukta görülebilir.