Dune Yazı Dizi -3: Çöl Gezegeni
Merhaba, değerli bilim kurgu severler.
Merhaba, değerli bilim kurgu severler.
Dune yazı dizisinin üçüncü bölümüyle karşınızdayım. Bu yazımda serinin ilk kitabı ve efsanenin başlangıcı olan Dune'u inceleyeceğim.
Serinin Türkiye'de yayınlanmış olan diğer kitaplarını ikili veya üçlü olarak incelemeye niyetim olsa da, Dune serinin ilk kitabı olduğu ve ağırlığı sebebiyle kendine ait ayrı bir incelemeyi hak ediyor. Hazırsanız, başlıyoruz.
"Hükmetmek için kurnazlık gerekir"
Baharat; bilinen evrende sadece ölümcül dev solucanlara ve aynı derecede ölümcül olan yerli savaşçı halk'a (Fremenler) ev sahipliği yapan çöl gezegeni Dune'da bulunmaktadır. Ömrü uzatma, zindelik ve kehanet yeteneğini arttırma etkilerinin yanısıra, uzay seyahatinin gerçekleşmesi içinde yüksek derecede bağımlılık yaratan vazgeçilmez bir maddedir.
Alternatifi üretilemeyen ve bulunamayan bu değerli maddenin çıkartılması görevi belli dönemler için Padişah İmparator tarafından seçilmiş olan hanedanlara verilmekte. Bu hanedanlar da baharatın bu dönem boyunca yaptıkları hasat çalışmalarıyla imparatorluğa tedarik etmektedirler.
"Dostlardan ayrılmak üzücüdür. Fakat bir mekan yalnızca bir mekandır."
Kitabımız beklenenin aksine Dune (Arrakis) gezegeni yerine Atreides hanedanının hüküm sürdüğü Caladan gezegeninde ölümcül bir sınav'ın bir gün öncesinde başlıyor. Kullanılan ünvanlardan aristokrasinin hala geçerliliğini koruduğunu belli etmekle birlikte, özellikle tarihe meraklı olan okuyucuların rahatlıkla benimseyeceği ortacağ ve teknolojinin harmanlandığı bir evrene adım attığımızı anlıyoruz.
Tek başına mutlak güce sahip olmayan ve kendine has birçok güç odağının olduğu (hanedanlar, okullar, Padişah, ticaret ve uzay loncaları), binlerce yıl öncesinde insanlar ile düşünen makineler arasında yaşanan ve insanların zorlukla galip geldiği savaş (Butleryan Cihadı) sebebiyle yapay zekaya dair teknofobinin kaybolmadığı bu dönemde her şeyin ortasında vazgeçilmez bir madde olan baharat (Spice-Melanj) yeralmaktadır.
Atreides hanedanı halihazırda can düşmanı olan Harkonnen hanedanından baharat üretimini devralmak için Dune'a gitmek için gereken hazırlıkları tamamlamakta ve belki de kapalı kapılar arkasında kendi yokoluşlarına sebep olacak bir komploya adım atmaktadırlar.
Bu esnada kadınların kabul edildiği kadim bir zihinsel ve fiziksel eğitim okulu olan Bene Gesseritler de binlerce yıldır sürdürmekte oldukları genetik üreme planının sonucu Atrides hanedanı veliahtı Paul Atreides'in Kuisatz Haderah (Uzay ve zaman arasında köprü kuracak erkek bir Bene Gesserith) olduğundan şüphelenmekte ve kendi planlarını herzamanki gibi ilerletmektedirler.
"Hilenin içindeki hilenin içindeki hile"
Dune kitabı için bilim kurgunun zirve noktalarından birisi olduğunu söylesem sanırım abartmış olmam. Sizlerin de okuduğunuzda farkettiğiniz (veya edeceğiniz) gibi Frank Herbert bu romanında ekoloji, politika, sosyoloji, dinler, insan doğası, gücün tanımı ve kullanımı üzerine gerçektenden çok derin çıkarımlar yapmış ve bunları okuyucusundan hiç esirgemeden paylaşmıştır. Bu durumun her ne kadar eserinin kalitesini oldukça üst düzeye taşısada özellikle bilim kurgu ile yeni tanışanlar için yazım dilinin ağır gelmesi ve sıkılmalarını mümkün görüyorum.
Bunun yanısıra Dune kitabı, destanın zaman çizelgesinin (Genişletilmiş evren -16.000 ile +16.000 arasında 32.000 senelik bir dönemi kapsamakta) sonlarına daha yakın bir dönemde başlasa da (+10.100 civarı), Frank Herbert bu seriyi tasarlarken Dune ile başlayıp yaklaşık 6.000 yıl sürecek ve "Dune'un Avcıları" ile bitecek yedi kitaplık bir seri tasarlamıştı (Altı tanesini kendisi yazabildi). Bu sebeplerden ötürü bence seriye başlamak için kronolojik olarak en doğru karar olmasa da ilk kitap olan Dune ile bu evrene adım atmanızı okuma zevkinizi arttırmak adına tavsiye ederim.
Sağlıcakla Kalın...