Dune Yazı Dizisi -4: Dune Mesihi & Dune Çocukları
Merhaba, değerli bilim kurgu severler.
Merhaba, değerli bilim kurgu severler.
Dune yazı dizisinin dördüncü bölümüyle karşınızdayım.
Bu yazımda serinin artık daha da derinleşmeye başladığı Dune Mesihi ve Dune Çocukları'nı inceleyeceğim.
Serinin bir sonraki kitabı olan ve tıpkı "Çöl gezegeni Dune" gibi tek olarak inceleyeceğim "Dune'un Tanrı İmparatoru"nu çözümleyebilmek için bu iki kitabı anlayabilmek büyük önem taşıyor.
-Dune Mesihi-
"Aşırı analiz gerçeğin düşmanıdır"
Dune Mesihi, bizi Paul'un imparatorluk tacını giydiği ve gücünü kutsal cihad'ın uygulayıcıları fanatik Fremenler tarafından bilinen evrenenin her köşesine kabul ettirdiği bir dönemde başlıyor. İmparatorluk içinde kendisine görünür bir şekilde isyan edebilecek bir güç odağı mevcut olmasa da tüm kehanet güçlerine rağmen Paul kendisi ve için hazırlanan komploların varlığını sezmekte ve odalığı Chani ile doğmamış ikiz çocuklarının hayatı için endişe etmektedir. Tüm bu karmaşık komplo ağının ortasında ise bir Gulam (Bene Teleilaxu Hanedanı tarafından şartlandırılmış genetik kopya) olan eski Atreides kılıç ustası; Duncan Idaho bulunmaktadır. Acaba hilenin içindeki hilenin içindeki hile nasıl çözülecektir?
Frank Herbert, Dune Mesihi'nde özellikle gücün insanları yozlaştırıcı veya onun tabiriyle zaten yozlaşmış olanları kendisi etrafında toplamasına dikkat çekmekle birlikte aslında mutlassk güce sahip olarak gördüğümüz kişi ve konumların aslında yine kendi yarattıkları MİT'in içinde nasıl kapana kısılabildiklerini ve çaresizliklerini anlatıyor.
Bu esnada kadınların kabul edildiği kadim bir zihinsel ve fiziksel eğitim okulu olan Bene Gesseritler de binlerce yıldır sürdürmekte oldukları genetik üreme planının sonucu Atrides hanedanı veliahtı Paul Atreides'in Kuisatz Haderah (Uzay ve zaman arasında köprü kuracak erkek bir Bene Gesserith) olduğundan şüphelenmekte ve kendi planlarını her zamanki gibi ilerletmektedirler.
"Hilenin içindeki hilenin içindeki hile"
Dune kitabı için bilim kurgunun zirve noktalarından birisi olduğunu söylesem sanırım abartmış olmam. Sizlerin de okuduğunuzda fark ettiğiniz (veya edeceğiniz) gibi Frank Herbert bu romanında ekoloji, politika, sosyoloji, dinler, insan doğası, gücün tanımı ve kullanımı üzerine gerçekten de çok derin çıkarımlar yapmış ve bunları okuyucusundan hiç esirgemeden paylaşmıştır.
Bu durumun her ne kadar eserinin kalitesini oldukça üst düzeye taşısa da özellikle bilim kurgu ile yeni tanışanlar için yazım dilinin ağır gelmesi ve sıkılmalarını mümkün görüyorum.
Bunun yanısıra Dune kitabı, destanın zaman çizelgesinin (Genişletilmiş evren -16.000 ile +16.000 arasında 32.000 senelik bir dönemi kapsamakta) sonlarına daha yakın bir dönemde başlasa da (+10.100 civarı), Frank Herbert bu seriyi tasarlarken Dune ile başlayıp yaklaşık 6.000 yıl sürecek ve "Dune'un Avcıları" ile bitecek yedi kitaplık bir seri tasarlamıştı (Altı tanesini kendisi yazabildi).
Bu sebeplerden ötürü bence seriye başlamak için kronolojik olarak en doğru karar olmasa da ilk kitap olan Dune ile bu evrene adım atmanızı okuma zevkinizi artırmak adına tavsiye ederim.
-Dune Çocukları-
"İki şey birlikte yürümez: şu an ve gelecek. Ancak geçmişini gerçekten bilirsen, eğer geçmişe bakıp nerede olduğunu görebilirsen, belki de o zaman bir geleceğin olabilir"
Dune Mesihi'nde gerçekleşen olaylardan sonra Paul, kadim Fremen geleneği uyarınca çöle sürgüne gitmiş, imparatorluğun yönetimini oğlu Leto ve kızı Ganima büyüyene kadar vekaleten kardeşi Alia'ya bırakmıştır.
Fakat Bene Gesseritlerin en çok korktuğu şeylerden biri olan baskın alt benliklerinden biri (Baron Vladimir Harkonnen) Alia'nın zihini ele geçirmiş bulunmaktadır. Diğer taraftan aynı tehlike Paul'un anne karnında alt benlikleri uyanan çocukları içinde söz konusu olmakta ve onların kaderleri de verecekleri mücadeleye göre şekillenecektir.
Aynı zamanda karizmatik kör bir vaiz, Dune'da verdiği vaazlar ile Alia ile yönetimini eleştirmekte ve halkın kafasını karıştırmaktadır. Acaba bu Vaiz akıbeti bilinmeyen eski imparator Paul Atreides olabilir mi?
Serinin üçüncü kitabında Frank Herbert, özellikle taht oyunlarına ağırlık vererek serinin içinde yine politik oyunların ve çatışmaların yüksek seyrettiği bir romana imza atmış bulunmakta.
Biri hariç önceki romanlardan artık aşina olduğumuz karakterlerin hikayesi bu romanla artık nihayete ulaşmakta ve serinin bir sonraki kitabı olan (yaklaşık 3.500 yıl sonra geçen) Dune'un Tanrı İmparatoru'na zemin hazırlamakta.
Not: Dune ile Dune Mesihi arasında yaşanan gelişmeleri merak ediyorsanız, henüz Türkçe'ye çevrilmemiş olan "Paul of Dune" kitabını okuyabilirsiniz.
Umarım siz de bu yazıyı okurken benim yazdığım kadar keyif almışsınızdır.
Sağlıcakla Kalın…