Facebook ve Instagram'da teyit mekanizmasının kaldırılması Türkiye'deki kullanıcıları nasıl etkileyebilir?
Türkiye'deki doğruluk kontrolü yapan uzmanlar, Meta'nın teyit programını sonlandırması kararını BBC Türkçe'ye değerlendirdi.
Meta'nın CEO'su Mark Zuckerberg, Facebook ve Instagram platformlarındaki teyit mekanizmalarını durdurma kararı aldıklarını duyurdu.
Programın ilk etapta ABD'de kaldırılması ön görülüyor.
Böylece kullanıcıların yanlış bilgi yayıp yaymadığını kontrol eden profesyonel teyit ekipleri süreçten çıkartılacak.
Aralık 2016'dan beri devam eden program kapsamında Meta, yanlış ya da tehlikeli bilgi içerdiği tespit edilen paylaşımlara erişim kısıtlaması getirip bazı paylaşımları tamamen kaldırabiliyordu.
Bunun yerine Meta platformlarında kullanıcıların, paylaşımların altına bağlamı açıklayıcı ya da yanlış bilgiyi düzeltecek şekilde ekleyebildiği "Topluluk Notları" sistemine geçilecek.
Bu sistem, Elon Musk'ın sahibi olduğu X'te bir süredir uygulanıyor.
BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlar, bu sistemin profesyonel teyit mekanizmalarının yerini tutamayacağını ve organize grupların bu sistem üzerinden yanlış bilgiyi hızla yayabileceği uyarısında bulundu.
Meta, Türkiye'de teyit operasyonları için Teyit ve Doğruluk Payı ile işbirliği yapıyor.
Her iki site de henüz kendilerine işbirliğinin sona erdiği yönünde bir bilgi iletilmediğini söylüyor.
Türkiye'deki kullanıcılara yansımaları ne olabilir?
Teyit.org'un kurucusu Mehmet Atakan Foça, BBC Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede Meta'nın doğruluk kontrolünü bırakmasıyla birlikte "İnsanları ayrıştırıcı, öfkeye kızgınlığa, kaygıya sürükleyen yanlış bilgilerin, insanların sağlığıyla oynayan komplo teorilerinin tekrar ortaya çıkmasını, kutuplaşmanın tekrar artmasını" beklediklerini ifade etti.
Teyit'in bugüne kadar doğruluk kontrolü yaptığı ve Meta'nın topluluk kurallarına uymadığı tespit edilen paylaşımlar arasında Koronavirüs salgını, aşılara dair komplo teorileri ve 6 Şubat 2023 depremleri sonrası riskli binalarda yapılan karot testlerinin binalara zarar verdiğini öne süren yanlış iddialar gibi unsurlar var.
Foça, Meta'nın politika değiştirme kararının bu tarz içeriklerin platformlarda daha fazla ve kontrolsüz biçimde yayılmasına neden olacağını vurguladı.
Koça, bu kararın "sağlıklı bir bilgi ortamı için doğrudan bir mevzi kaybı" olduğu yorumunu yaptı.
Yapay zeka, göçmenler, doğal felaketler
Meta'nın doğruluk kontrolü programını küresel çapta kaldırması durumunda Facebook ve Instagram gibi platformlarda kullanıcıların karşısına "oltalama" adı verilen paylaşımlar çıkma ihtimali de artacak.
BBC Türkçe'ye konuyu değerlendiren Teyit.org'dan Ali Osman Arabacı, kurum ya da kişilerin taklit edilerek kullanıcıların kandırıldığı bu tarz paylaşımlarla sık sık karşılaştıklarını söyledi.
Arabacı, son dönemde bu paylaşımlara yapay zeka desteğiyle siyasetçi ve ünlülerden sahte alıntılar eklenerek inandırıcılığın artırıldığına dikkat çekti.
Arabacı'ya göre doğruluk kontrolünde öne çıkan başka bir yanıltıcı zararlı içerik türü de göçmen ve mültecilere yönelik nefret söylemi içeren paylaşımlar.
Teyit.org editörü, Meta platformlarında özellikle savaş ve çatışma zamanlarında hassas ve yanlış olduğunu tespit ettikleri içerik sayısının arttığını vurguladı ve şunları kaydetti:
"Bunlara etkili müdahale ile etiket koymak yanlışın hızlı yayılmasının önüne geçiyor. Örneğin Suriye'de yaşanan son gelişmeler, İsrail-Filistin ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi meseleler kullanıcılara bağlam ve doğru bilgi aktarıyor."
Yanlış bilginin hızla yayılma riskinin olduğu bir alan da doğal afetler.
Arabacı, Teyit'in son günlerde ABD'nin Los Angeles şehrinde çıkan yangınlar hakkında birçok komplo teorisinin yayıldığını tespit ettiklerini söyledi ve benzer bir durumun daha önce Türkiye'de çıkan orman yangınlarında da yaşandığını hatırlattı.
'Daha fazla zararlı içerik görünür hale gelecek'
Türkiye'nin bir diğer önemli teyit sitesi Doğruluk Payı'nın kurucusu Baybars Örsek de BBC Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede Meta'nın teyit mekanizmaları yerine topluluk notları sistemine geçmesiyle birlikte "Büyük bir vakum oluşacağını" söyledi.
2019-2022 yılları arasında Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı (IFCN) Direktörlüğü yapan Örsek, bu nedenle Meta platformlarında daha fazla zararlı içeriğin daha fazla kullanıcıya görünür hale geleceğini söyledi.
Meta'nın programına dahil olan Doğruluk Payı'nın Direktörü Batuhan Ersun ise Zuckerberg'ün açıklamalarının tüm doğruluk kontrolü ortakları için "sürpriz olduğunu" söyledi.
BBC Türkçe'ye konuşan Ersun, sürecin kendilerine "uygun bir şekilde aktarılmadığını" vurguladı ve buna dair belirsizlikleri "can sıkıcı" bulduklarını belirtti.
Ersun, teyit mekanizmalarının yerini alması beklenen topluluk notlarını da "sorunlu bir yapı" olarak nitelendirdi:
"Dijital ortamda sesi fazla çıkan, dijital platformları daha yoğun ve örgütlü şekilde kullanan insanların bu uygulamaları rahatlıkla manipüle edebildiklerini gördük. Bunları maalesef hep birlikte ilerleyen aylarda Meta platformlarında da deneyimleyip göreceğiz."
'Sansür iddiasını topyekün reddediyoruz'
Türkiye'de teyit alanında çalışanlar Zuckerberg'ün açıklamasında doğruluk kontrolü yapan kurumları sansürcülük ile suçlamasına da büyük tepki gösterdi.
Doğruluk Payı'nın direktörü Ersun da Zuckerberg'in doğruluk kontrolcülerine yönelik sözlerinin "oldukça sorunlu" olduğu yorumunu yaptı:
"Kendisi bu uygulamaların bir sansür uygulaması haline geldiğini dile getirmişti açıklamasında. Öncelikle bunu topyekün biçimde reddediyoruz. Doğruluk kontrolü geçmişte asla sansür uygulaması olmadı, bugün de değil, gelecekte de olmayacak."
Teyit'in kurucusu Mehmet Atakan Foça da "Hangi bilginin kaldırılacağı ya da hangisinin görünürlüğünün azaltılacağı kararı her zaman Meta'daydı" diye konuştu ve ekledi:
"Dolayısıyla biz burada hiçbir zaman karar alma süreçlerine dahil değildik, sadece ilgili linklerin yanlış olduğuna dair Meta'ya bildirim yapıyorduk."
Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı'nın (IFCN) eski direktörü Örsek ise Meta'dan gelen açıklamanın "Amerika'daki gelişmeler etkisinde yapıldığını" savundu ve Zuckerberg'ün sözlerinin kurum içerisindeki genel anlayışa aykırı olduğu yorumunu yaptı.
Zurkerberg'in çıkışı bazı kesimler arasında ABD'de 20 Ocak'ta başlayacak Donald Trump başkanlığına bir hazırlık olarak yorumlanmıştı.