Haberler

    Ottopunk'ın İlk Örneği: Ottomanıa

    Güncelleme:
    Abone Ol

    Merhaba, değerli bilim kurgu severler.

    Merhaba, değerli bilim kurgu severler. Pandemi hepimize sıkıntı vermeye devam etse de bu dönemde çok güzel bilim kurgu eserleri piyasaya çıkmakta.

    Sizlere bu yazımda Erim Şişman'ın yazdığı ve İthaki Yayınları'ndan bir süredir çıkmasını beklediğim, Ottopunk türünün (muhtemelen) tek örneği olan Ottomani'dan bahsedeceğim.

    Bakalım kitap arka kapağında kendini nasıl tanıtmış:

    Zehirli sular, yıkık binalar ve kirli havayla puslanmış bir gelecekte hayatta kalmak için vahşi bir mücadele başlar. Kırılganlığın bedelinin ölüm olduğu bu tehlikeli Dünya'da, organları için depolanmış çocukların müşterek bir hayali vardır, özgürce yaşamak. Ottomania, Dünya'nın en kötü zamanında doğmuş, ölüme ve acıya terk edilmiş çocukların umutla başladıkları bir başkaldırı hikayesi.

    Anadolu kültürü ve fütüristik teknolojinin harmanlandığı Ottomania, bir bilim kurgu alt türü olan Ottopunk'ın ilk örneği. Ağır makineli silahlar kuşanmış fesli adamların, şalvarlı robotların, şehirlere ceset yağdıran zeplinlerin, insan eti bağımlısı Wendigolar'ın, peçeli katil tarikatı Kuddurlar'ın ve kendinden olmayan herkese karşı tehlike arz eden onlarca grubun arasında hayatta kalmak için cesaret ve güç yeterli olmayacaktır.

    "BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ'NÜN İSKELETİ"

    "Kararmış, dev bir hayvan fosiline benzeyen paslı merdiven basamaklarından yukarı çıkıldıkça, geçmişte Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağlayan Boğaziçi Köprüsü'nün iskeleti görünüyordu. Amir, bir zamanlar Dünya'da güzel bir hayatın var olduğunun kanıtı olarak görürdü bu köprü enkazını. Geceleri sandallara yüklenen cesetler ateşe verilerek denizin akıntısına bırakılırdı sevenleri tarafından. Asitli denizin içinde bedenleri eriyen ruhların hiçbir hayvan veya insan tarafından didiklenmeyeceği için huzura ereceklerine inanılırdı. Karanlık denizin içinde alev almış yıldızlara benzeyen bu ateşler, kızıl yakamozlar gibi Marmara Denizi'nin durgun sularında dalgalanır, uzun birer çizgiye dönüşerek yansırlardı."

    236 sayfalık orta kalınlıkta olan kitabımızın kapak görseli İthaki'ye yakışır şekilde vurucu ve merak uyandırıcı. Yalnız kitabın her bölümünün başındaki görseller ile kitabın kapağı arasındaki görselin tarzı başka kişilerin çalışması olduğunu belli edecek şekilde biraz uyumsuz.

    Kitabımız gelecekte geçen tam bir Osmanlı distopyasında geçmekte. Hikayemiz (genel olarak) 16-19 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim Amir ve Melina'nın bakış açısıyla anlatılmakta ve çok sayıda yan karakterler ile desteklenmekte. Karakterlerimiz teenage diyebileceğiz yaşta olsa da hikayenin geçtiği evren ve dönemin vahşiliği  birçok sahnede "gore" diyebileceğimiz şekilde vurgulanıyor.

    Kitap çok farklı türler arasında bizim topraklarımıza ait unsurları kullanarak, karanlık bir distopya üzerinden anlatmak istediğini güzel bir şekilde anlatmakta. Fakat hikayenin sert yapısı gereği herkesin damağında aynı tadı bırakıp bırakmayacağından emin olmakta zorlanıyorum.

    Sağlıcakla kalın.

    OTTOPUNK NEDİR?

    ?1880–1910 İstanbul'unun loş atmosferine sahip, Türk retrofütürizmi (eski kaynaklarda geçen gelecek tahminleri) ve fütüristik teknolojinin, dönemin kültürüyle harmanlanmasıyla Erim Şişman tarafından tasarlanmış bir bilim kurgu alt türüdür.

    Kaynak: Space Mag Türkiye / Teknoloji

    İthaki Yayınları Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title