Haberler

    Sese Dönüştürülen İklim Değişiklikliği Verileri Ne Mesaj Veriyor?

    Abone Ol

    Bazı bilim insanları ve sanatçılar, ortak çalışma ile iklim değişiklikleri hakkındaki bilimsel verileri sese dönüştürdüler. Peki bu seslerin verdiği mesajlar ne?

    İklim değişikliği araştırmaları sonucu elde edilen veriler üzüntü verici olabilir. Bunları kamuoyuna "Dünya ısınıyor" gibi cümleler ile açıklamak ise her zaman yeterli etkiyi vermez. İklim araştırmacıları bu mesajları yeterli etkiyi sağlayacak şekilde nasıl aktarabilir? Günümüzde bunu müzik ile yapanlar mevcut.

    Çevre hukuku konusunda örgütlenen ClientEarth için hazırlanan 10 dakikalık Polonya belgeselinde besteciler Szymon Weiss ve Szymon Sutor, Vivaldi'nin Dört Mevsim isimli eserini nasıl yeniden yorumladıklarını anlattılar. 'Kayıp Mevsim' adlı eserde müzisyenler, iklim değişikliğini nasıl algıladıklarını temsil etmek için müzikal bir kompozisyon kullandılar.

    'Kayıp Mevsim', iklim araştırması verilerinin sanatsal bir yorumu olsa da yapılan diğer çalışmalar çok daha doğrudan bir yaklaşım benimsemiştir. 2013 yılında Minnesota Üniversitesi'nden Daniel Crawford, 130 yıllık iklim verilerini çello ile çalınan bir müziğe dönüştürmüştü. İki yıl sonra yaylı kuartet için yeni bir parça yaratmıştı. Bu parçada her enstrüman, Kuzey yarım kürenin belirli bir bölgesinden sıcaklık verilerini yansıtmıştı.

    Daha yakın biz zamanda Judy Twedt, TEDxSeattle'da kutup buzul seviyelerindeki 36 yıllık ölçümleri nasıl piyano parçasına dönüştürdüğünü açıklamıştı. Bu parçada sol el, mevsimleri temsil eden dört akorun sürekli tekrarını çalarken sağ el ise belirli bir ayda deniz buzu seviyesini temsil eden bir nota çalıyordu. Yüksek notalar daha fazla buz örtüsü anlamına geliyor, düşük notlar daha az buzu temsil ediyordu.

    Ayrıca iklim değişikliği araştırmalarına dayanarak düzenli olarak müzik yapan birkaç işbirlikçi proje bulunmakta. İngiltere'de film yapımcıları Leah Borromeo ve Katherine Round, besteci Jamie Perera ile bilimsel verilerden 'İklim Senfonisi' yaratmak için çalıştılar. Bir başka işbirliğinde San Francisco'da bulunan The Climate Music Project, iklim bilimi verilerinden ilham alan müzik eserleri yaratmak için farklı gruplarla çalışıyor.

    Bu sunum şekli ne kadar etkili olabilir? Tüm bu çalışmaları yapan kişilerin ortak görüşü olarak titreşimler ve sesler, bazı problemleri daha iyi anlamaya yardımcı olabilir. Müzik, bu açıdan en iyi yoldur.

    Bazen aynı dikkat çekici etki, iklim verilerini sadece hiç müzikal olmayan bir sese çevirerek bile elde edilir. Stanford'daki Müzik ve Akustik Bilgisayar Araştırmaları Merkezi'nden Chris Chafe, buna yönelik bir çalışma gerçekleştirdi. Berkeley Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından toplanan sıcaklık ve CO2 verilerini sese dönüştürdü. Ortaya çıkan sonuç, pek hoşa gidecek tarzda değil.

    Yapılan bu çalışmaların tek nedeni insanlarla bağlantı kurmak ve onlara ulaşmak değil. Bazen verileri sese dönüştürmek, araştırmacıların belirli küçük değişiklikleri veya daha açık bir şekilde tanımlamasına yardımcı olabilir. Verilerin sese dönüştürülmesi, araştırmacıların yeni astronomik özellikleri keşfetmelerine de yardımcı oldu ve yöntem, iklim araştırmasında da kullanıldı. Araştırmacılar durumunu izlemek için Antarktika'daki bir buz tabakalarının kaymasının sismik kayıtlarını kullanıyor.

    İster veri analizi ister eğitim için olsun iklim değişikliği verilerini ses olarak dinlemek; uyumsuzluk ve aciliyet duygusu uyandırır. Dinlemek her zaman hoş bir duygu yaratmayabiliyor. Fakat yine de bu besteler dinlenmeye değer.

    Kaynak: WebTekno / Teknoloji

    Polonya Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title