Thief İnceleme
Oyun tarihi boyunca gizlilik temasına sadık kalan oyun sayısı gerçekten azdır.
Oyun tarihi boyunca gizlilik temasına sadık kalan oyun sayısı gerçekten azdır. Bu temaya sadık kalıp, size gerçek bir gizlilik aksiyon oyunu tecrübesi yaşatan oyunları; Splinter Cell serisi, Metal Gear Solid serisi ve Hitman serisi olarak sıralayabiliriz. Elbette bunların dışında başka gizlilik aksiyon oyunları bulunuyor ama türe genel olarak baktığımız zaman adını günümüze kadar koruyabilmiş olan oyunlar bu bahsettiklerim. Bunların dışında elbette efsanevi bir oyun daha var; THIEF!
İlk oyunuyla 1998 yılında karşımıza çıkan Thief' in arkasında Eidos bulunuyor. Eidos' u zaten yıllardır piyasaya sürdüğü; Hitman, Tomb Raider, Deus Ex vs. gibi efsanevi oyun serilerinden tanıyoruz, firmayı bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. 98 yılında çıkarttıkları Thief: The Dark Project oyunu hiç beklenmediği kadar ilgi gördü ve belki de gizlilik aksiyon oyunlarının atası sayılabilecek bir yapımdı kendisi. Ardından 2002 yılında Thief II: The Metal Age serinin hayranlarıyla buluştu. ve belki de serinin en başarılı olan oyunu Thief III: Deadly Shadows 2004 yılında serinin son oyunu olarak karşımıza çıkmıştı. Oyun gerçek anlamda gerek atmosferi, gerek açık dünyası ve gerekse dönemi için görselliği ile tam bir efsaneydi. Oyunda hikayenin işlenişi, oyun mekanikleri ve tabi ki Garrett! Oyun karakterleri içerisinde karizma olarak sıralama yapılsa ilk 10 a rahatlıkla girebilecek bir karakterdir Garrett.
Thief oyunları genel yapı olarak adından da anlaşılacağı gibi gizliliği esas almaktadır. Özellikle 3. oyun ile bu sistem iyice ileriye taşınmıştı ve oyun tamamen gizlilik oyununa dönüşmüştü. Elbette düşmanlarınızla göğüs göğüse savaşmak bir seçenekti, fakat bu hem zordu, hem oyunun genel yapısına aykırı gibiydi. Sonuçta siz bir savaşçı değil profesyonel bir hırsızdınız.
Eidos, aradan geçen 9 sene gibi bir süre boyunca sessiz kaldı. İnsanlar yeni bir Thief oyunu bekliyordu ama Eidos' dan konuyla ilgili en ufak bir bilgi gelmiyordu. Hatta çoğu oyuncu serinin bir üçleme olduğunu ve devamının gelmeyeceğini düşünmeye başlamıştı bile. Ardından geçtiğimiz sene başlardında ilk tanıtımı yapılan Thief' in yeni oyunu serinin hayranlarını gerçekten etkilemeyi başarmıştı. Daha sonra gösterilen oyun içi videolar bu etkiyi arttırmayı başardı. Eidos hazırlamakta oldukları Thief oyununun üzerine gerçekten düştüğünü her fırsatta belirtiyordu ve eğer yeni hazırladıkları Thief oyunu oyunseverler tarafından yeterli beğeniyi görmezse seriyi devam ettirmeyeceklerini de açıkladı. Kısa bir süre önce yeni Thief oyunu piyasada yerini aldı, peki serinin devamı adına oyun ne durumda?
Gölgeler sizin dostunuz
Öncelikle Garrett' ın gözü neden normal? Bu tip sorular uzun süredir soruluyor ve bu konu pek çok yerde zaten yanıt almış olsa da ben yeniden bir üzerinden geçeyim. Karşımızda duran Thief oyunu serinin yeniden başlatılmış hali. Yani Deadly Shadows oyununun devamı niteliğinde hazırlanmış bir oyun değil. Oyun yapı olarak yine daha önceki oyunlardan da alıştığımız üzere karanlık, gotik ve steampunk bir yapıya sahip. Bu kötü bir şey değil elbette, aksine oyun size bu dönemi oldukça güzel bir şekilde göstermeyi başarıyor. Atmosfer olarak kesinlikle sizi o havaya sokan oyun bu işi gerçekten iyi başarmış durumda. Atmosferden bahsetmişken değinmek istediğim bir nokta var, her şey iyi güzel ilerliyor fakat şehir sanki biraz daha canlı yapılabilirmiş. Gerçekten bu durum beni oyunun daha en başından itibaren rahatsız etti, Eidos yaşayan şehir atmosferini vermeyi pek başaramamış yeni Thief oyununda. Bu konuda Deadly Shadows daha başarılıydı diyebilirim.
Bunun üzerine yetmezmiş gibi sürekli karşınıza çıkan yükleme ekranları oyunun devamlılığına adeta balta vuruyor. Burada bahsettiğim saniyelik kısa yükleme ekranları değil, gayet normal bölüm yükleme ekranları. Eidos bunu büyük ihtimalle oyun performansı için yapmış fakat kesinlikle oyunun açık dünya atmosferini katlediyor.
Yeni Thief oyunu hikaye olarak gerçekten güzel düşünülmüş fakat bunu anlatma şeklinde de boşluklar var. Tam olarak akıcı ve kaliteli bir hikaye anlatımı söz konusu değil. Özellikle ara sinematik sahneler çok amatörce hazırlanmış gibi geliyor, oyuna zoraki eklenmişler gibi. Ama bu sahnelerin hepsi böyle değil elbette, bu konuda ciddi bir dengesizlik söz konusu oyunda. Sanki bu sahnelerin bazılarında ses efektleri eksik, daha tamamlanmamışlar gibi bir imaj sergiliyor bizlere oyun. Bu arada söylemeden edemeyeceğim bir şey daha, Garrett sanki eski Garrett değil. Daha önceki oyunlarda bize gösterilen ağır başlı, sessiz ve oldukça cool olan karakter gitmiş, yerine daha hareketli, çenesi düşük bir karakter gelmiş. Neyse, oyunun genel yapısına dönelim tekrardan. Oyunda hikayeye bağlı olarak yada özgür olarak görevlerinize devam ederken pek çok soygun yapmanız gerekiyor. Kimi zaman bu görevler basitken, kimi zaman gerçekten zorlu olabiliyorlar. Neyse ki oyun size burada yardım ediyor! Çünkü oyunda malesef içler acısı bir yapay zeka bulunmakta. Önünden geçtiğiniz halde sizi görmeyen düşmanlar, sizi kovalarken merdivenleri inemeyen düşmanlar, göğüs göğüse çarpışmalarda tepkisiz kalan düşmanlar… Oyun ciddi anlamda bu tip yapay zeka problemleriyle dolup taşıyor. Ayrıca oyunun sessizlik temasına olan bağlılığı biraz azalmış gibi bir histe oluşuyor insanın içinde. Çok büyük bir rahatlıkla düşmanlarınızı karşınıza alıp, onları etkisiz hale getirebiliyorsunuz. Açıkçası Thief gibi bir oyunda sessizlik temasına bağlı kalınmasını ve gerçekten kaliteli bir yapay zeka görmeyi bekliyordum.
Yeni Thief oyunu ile gelen bir kaç özellik bulunmakta. İlki serinin hayranları tarafından pek desteklenmemiş, sevilmemiş olsa da oyunda bulunan Focus sistemi. Bu sistem sayesinde çevrede etkileşime girebileceğiniz şeyleri görüyorsunuz ve sıkıştığınız durumlarda bu sistem size yardımcı oluyor. Elbette bu durum oyunun genel yapısına biraz aykırı ve oyunu kolaylaştırma yönünde büyük bir adım olduğu için hayranları bu sistemi desteklemiyordu. Ama merak etmeyin, oyunda çeşitli zorluk seçenekleri bulunuyor ve bunları istediğiniz şekilde kendiniz de ayarlayabiliyorsunuz. Hatta isterseniz burada oyuna yeni gelen özellikleri kapatıp, eski Thief oyunları tadını yakalamanız da mümkün.
Oyuna gelen yenilikler içerisinde en çok dikkati çeken şey sanırım videolarda da sıkça gördüğümüz; aktif bir Garrett. Daha önceki oyunlara nazaran çok daha hızlı ve aktif bir Garrett oyun boyunca bizim kontrolümüz altında bulunuyor. O eski hantallığı yerine, sağa sola olabildikçe hızlı tırmanın, çatılardan çatılara kolaylıkla atlayabilen, zincirlerde sallanabilen ve daha pek çok hareketi gerçekleştirebilen bir Garrett bahsettiğim. Bu eklemeler gerçekten çok güzel olmuş ve bir hırsızlık oyunundan da bu beklenirdi zaten.
Oyun boyunca gerek hikayeye bağlı, gerekse keyfinize bağlı olarak soymanız gereken pek çok yer olduğundan bahsetmiştim. Görevlerin dışında çevrede gördüğünüz her binaya giriş şansınız bulunmuyor olsa da içeriye dalıp soyup soğana çevirebileceğiniz pek çok ev mevcut. Ama bunu yaparken evde bulunan insanların dışında, evcil hayvanlara da dikkat etmeniz gerekiyor. Soygunlar sırasında insanlara zarar vermek yada etkisiz hale getirmek zorunda değilsiniz. Garrett soygun işini insanlar etrafındayken de yapabilecek seviyede bir hırsız sonuçta. Evde bulunan bir gardiyan arkasını döndüğü zaman sinsice dolapları bolaştmak oldukça kolay, burada beni rahatsız eden şey her bir dolabı, çekmeceyi vs. açarken izlemek zorunda olduğunuz animasyon. Başlarda güzel gelse de bir yerden sonra bir şeyleri çalmaktan dahi soğuduğum oldu gerçekten. Soygunları tabi sadece evlerde gerçekleştirmiyorsunuz, hareketleri hedeflerinizin de üzerinde ne var ne yok alabilme şansına sahipsiniz. Gölgelerden hedefinizin arkasına sinsice geçip, büyük bir ustalıkla üzerinde bulunan değerli eşyaları almanız mümkün. Genel olarak baktığımız zaman bir yerleri soymak gerçek anlamda eğlenceli ve oyunun büyük bölümünü bu olayların oluşturduğunu düşündüğümüz zaman yeni Thief oyunu için bu durum büyük bir artı sağlıyor.
Görsellik ve sesler
Oyunun görselliği konusunda kesin bir kanıya varmak oldukça zor. Bazı kaplamalar gayet kaliteli hazırlanmışken, bazıları bir o kadar gözü rahatsız ediyor. Özellikle Garrett' ın çok daha detaylı bir şekilde karşımıza çıkmasını bekliyordum. Oyunun büyük bölümünün FPS açısından ilerlediğini düşünürsek bunu atlatmak kolay oluyor gerçi. Ama işte karşınıza çıkan o ara sinematikler… gerçekten bu kadar baştan savma hazırlanabilirdi sanırım. Grafiksel olarak geçsem, animasyonların basitliği göze çarpıyor. Bu durum sinematiklerin dışında oyunun her yerinde karşınıza çıkıyor, animasyonlarda ciddi problemler söz konusu. Karakterlerin hareketleri, diyaloglar sırasında mimik bulunmaması ve ses ile ağız uyumlarında karşılaşılan problemler diye bu liste uzar gider.
Müzikler duruma uygun hareket etse de kendini çok tekrar ediyor. Bir süre sonra müzikleri kapatıp oynamak, oyun adına daha iyi bir seçenek oluyor. Seslendirmeler, ses efektleri genel olarak güzel hazırlanmış ama yazının başlarında da bahsettiğim gibi o ara sinematiklerde eksik kalan sesler gerçekten oldukça tuhaf.
Sonuç olarak baktığımız zaman Thief maalesef ortalamanın altında kalan bir oyun. Thief hayranları eski günlere dönmek adına oyunu deneyebilir ama onların dahi oyunun sonunu getirebileceklerine dair söz vermek biraz zor. Bir yerden sonra sıkıcı bir hal alan oyun yapısı ve hikayenin ilerledikçe sönükleşmesi bu durumun esas nedenleri arasında sayılabilir. Eğer Thief serisinin hayranı değilseniz oyunun size katabileceği pek bir şey bulunmuyor, başında eğlenceli saatler geçireceğiniz konusunda da bir garanti verebilmek imkansız. Eidos, ekibin yeni Thief oyununu üzerine ciddi zaman ayırdığını söylüyordu ama belli oluyor ki yeterli seviye de zaman ayırmayı başaramamışlar. Sanırım Thief oyunlarının geleceği de bu oyunla birlikte söz konusu olmaktan uzaklaştı. Kendi adıma Thief serisinin devamı olarak çok daha kaliteli ve bizi gerçek anlamda etkileyecek bir oyun beklerdim. Hepinize bol oyunlu günler.
Habere ulaşmak için- turkishplayer.com