Toprağa Atılan Plastikler Bitkileri Yok Ediyor!
Yapılan son araştırmalara göre toprağa atılan plastikler tahmin ettiğinizden çok daha ağır sonuçlara neden oluyor.
Yapılan son araştırmalara göre toprağa atılan plastikler tahmin ettiğinizden çok daha ağır sonuçlara neden oluyor. Bundan kısa bir süre önce plastiklerin sadece toprağı kirlettiğini zannediyorduk. Ancak işin aslı biraz daha kötü. İşte merak edilen detaylar.
Plastiklerin neredeyse dünyanın her yerinden çıktığını söyleyebiliriz. Hatırlayacağınız üzere Antartika buzullarında bile çöpler çıkmıştı. Ayrıca en ünlü dalgıçların gittiği dünyanın en derin noktasında dahi plastik çöp bulundu. Bu her iki yer içerisinde plastik çöp çıkması, gerçekten de hayret uyandırıcıydı. Az kullanılan yerlerde bile plastik atık bulunurken insanların çok kullandığı topraklarda milyarlarcası bulunuyor.
Toprağa atılan plastikler ürün verimini çok azaltıyor
Dünya çapında saygınlığı olan Massachusetts Amherst Üniversitesi ve Shandong Üniversitesi'nden uluslararası bir araştırma ekibi plastik çöpler hakkında oldukça önemli çalışmalar gerçekleştirdi. Çalışmalara göre toprağa atılan plastikler canlı yaşamına büyük oranda zarar veriyor.
Araştırmacılar, 100 nanometreden daha küçük parçalar üzerinde çeşitli çalışmalar yaptılar. Ekip, nanoplastik örneklerle küçük, çiçekli bir bitki olan Arabidopsis thaliana'nın üzerinde çeşitli denemeler gerçekleştirdi. Bitkiler; içinde farklı yüzey yükleri içeren çeşitli nanoparçacıklarla birlikte uzun bir yetiştirme dönemine alındı. Sonuç olarak plastiklerin yoğun olduğu topraklardaki bitkilerin daha az mahsül verdiği görüldü.
Araştırma ekibinden Baoshan Xing, "Nanoplastikler, model bitkilerin toplam biyokütlesini azalttı. Bitkiler daha küçük ve kökleri çok daha kısaydı. Biyokütlenin azalması, bitki için iyi değildir. Verim düşer ve bitkilerin besin değeri tehlikeye girebilir. Pozitif yüklü parçacıkların çok fazla alınmadığını, ancak bitkiye daha zararlı olduklarını bulduk. Nedenini tam olarak bilmiyoruz, ancak pozitif yüklü nanoplastiklerin su, besin maddeleri ve köklerle daha fazla etkileşime girmesi ve farklı gen setlerini tetiklemesi muhtemel." ifadelerine yer vererek konuyu netleştirdi.