Haberler
BBC

Türkiye'den göçüp ABD'de genç girişimci olmak: 'Güzel bir hayal gibiydi, geriye bakınca inanılmaz geliyor'

Güncelleme:
Abone Ol

2025 yılında Forbes 30 Yaş Altı 30 listesine seçilen dört Türk isimden biri olan İlayda Şamilgil, genç yaşta elde ettiği başarıları ve karşılaştığı zorlukları BBC Türkçe'ye anlattı.

"20'li yaşların başlarında, özellikle yurt dışında ailemden, arkadaşlarımdan uzakta, çevremde bunu yapmış biri olmadığı için, ayrıca zordu. Ama geriye bakınca o dönem istediğim her şeyi başarmış oldum."

Boston merkezi Organic Robotics adlı teknoloji girişiminin kurucu ortağı ve CEO'su olan 28 yaşındaki Şamilgil, altı yaşındaki şirketinde kazandığı deneyimle artık önemli zorlukları aştığını anlatıyor.

Bunlar arasında erkeklerin baskın olduğu bir sektörde "öğrenci zannedilmek ve ilk zamanlar genç bir kadın olarak ciddiye alınmamak" var.

Şamilgil'in kariyer yolculuğu 2019'da 'hisseden robotlar' geliştirmek hedefiyle kurduğu Organic Robotics ile başladı.

Bugün bu şirket faaliyetlerine giyilebilir sensörler geliştiren Llume markasıyla devam ediyor.

2025 yılında Forbes 30 Yaş Altı 30 listesine seçilen dört Türk isimden biri olan İlayda Şamilgil, genç yaşta ABD'ye göçüp girişimci olmayı ve karşılaştığı zorlukları BBC Türkçe'ye anlattı.

'Girişimcilik güzel bir hayal gibiydi, geriye bakınca inanılmaz geliyor'

İlayda Şamilgil, 2014 yılında lisedeyken Polonya Fizik Enstitüsü'nün düzenlediği uluslararası First Step To Nobel Prize in Physics (Fizik Nobel Ödülüne İlk Adım) ödülünün kazananlarından biri olmasıyla Türkiye'de tanınmıştı.

Ardından ABD'deki Cornell Üniversitesi'nde Makine Mühendisliği okuyan Şamilgil, "hep inovasyon odaklı ve bir farklılık yaratabileceği" bir alanda çalışmak istediği için girişimcilik alanında yan dal yaptığını söylüyor.

Üniversitedeyken sensörler üzerinde de çalışan Şamilgil, mezun olduktan sonra, 2019'da bir girişim kurmak isteyen Prof. Dr. Robert Shepherd'dan iş teklifi aldığını ve kabul ettiğini anlatıyor.

Başlarda girişimciliğin kendisi için "daha çok güzel bir hayal gibi" olduğunu söyleyen İlayda, "Büyük ihtimalle tek başıma yapamazdım. Çünkü biraz da korkunç bir şey..." diyor ve bunu şöyle açıklıyor:

"Özellikle yurt dışına tek başıma gelmişken. Vize sıkıntısı var. Böyle bir riski büyük ihtimalle almazdım ama inovasyon, girişimcilik odaklı ve fark yaratabileceğim bir alanda çalışmak istiyordum.

"Büyük bir riskti. O zaman ortada hiçbir şey yoktu. Başta sadece bir fikre ve bu fikri bizim ürünleştireceğimize yatırımcının veya müşterinin inanması gerekiyordu. Yeni mezun biri olarak ve bir kadın olarak zordu..."

İlk zamanlar fikirlerine inananlar arasında Ulusal Amerikan Futbolu Ligi (NFL) ABD Ulusal Bilim Vakfı ve ABD Ordusu gibi kurumlar vardı.

Şirket bugüne kadar hibeler, tohum yatırımları ve inovasyon fonları gibi farklı kaynaklardan toplam 8 milyon dolardan fazla yatırım aldı.

'İnişlerden etkilenmemek zor oluyordu'

Şirket büyürken sorumluluğu da artan İlayda, girişimciliğe ilk başladığı yıllardan farklı olarak bazen zamanının tümünü mühendislik kadar eğlenceli bulmadığı işlerle geçirdiğini anlatıyor.

Bunlar arasında insan kaynakları, finans ve vergiler gibi işler var. Bugün şirketlerinde 10-15 kişi çalışıyor.

"Herkesin işe mutlu ve isteyerek gelmesi önemli, bir problem varsa çözmek benim görevim; bunlar bazen çok zaman alabiliyor" diyor ve ekliyor:

"Bunu beş yıl önce tahmin edemezdim. Yöneticilerin neden zorlandığını şimdi anlıyorum. Bu noktaya gelince duygusal anlamda da çok fazla yük olduğunu fark etmiş oldum. O benim için yeni bir bilgiydi."

Girişimlerinin gelirlerinde ilk zamanlarda dalgalanmaların olduğunu ve kendisi için bu dönemleri atlatmanın önemli bir zorluk olduğunu da söylüyor.

"İniş ve çıkışlar olurken, şirketin lideri olarak inişlerden etkilenmemek bazen zor oluyordu. Özellikle başlarda inişlerde gerçekten duygusal anlamda çok zorlandığım olmuştu. 'Neden böyle oluyor, neden şirket büyümüyor, neden yatırım alamıyoruz?'?diye soruyordum.

"Ama şimdi o kadar zorlanmıyorum. Çünkü artık o kadar fazla iniş-çıkış oldu ki, geçeceğini biliyorum. Yeni şeyler deneyerek dalgalanmaları aşabileceğimizi biliyorum."

'Hisseden robotlar' hedefinden giyilebilir teknolojilere

İlayda Şamilgil'in CEO'su olduğu Organic Robotics şirketi bugün Llume markasıyla fiber-optik sensörler geliştiriyor.

Üniversitedeyken de üzerinde çalıştıkları bu sensörlerin ilk amacının robotlarda dokunma hissinin geliştirilmesi olduğunu söylüyor.

Robotlar, kameralar yardımıyla nerede yürüdüğünü görebiliyor ama yüzeyin buz, kum ya da çamur gibi özelliklerini anlayamıyor.

İlayda, robotlara bu özelliğin kazandırılmasının uzun vadeli bir Ar-Ge gerektirdiğini düşünerek önce giyilebilir teknolojilere odaklandıklarını anlatıyor.

"Ama biz bir sensör şirketi olduğumuz için belki ileride robotik uygulamalara geri dönüş yapabiliriz" diye ekliyor.

İlayda, bugün rakiplerinin geliştirdiklerin farklı olarak "yumuşak ve esnek" olduğunu söylediği bu sensörleri kıyafet veya objelere entegre ettiklerini anlatıyor.

İlk geliştirdikleri fiber optik sensörleri olan bir tür kemer, göğüs altına giyiliyor.

Cihaz, nefes alıp verdikçe göğsün ne kadar açılıp kapandığı gibi parametrelere bakarak, özellikle sporcular için anlamlı ölçümler sunma iddiasında.

Bugün koşu, bisiklet ya da kürek gibi dallardan sporcular, vücudun oksijeni alma ve kullanma kapasitesini ölçmek için maksimum oksijen alımı (VO2max) adlı bir teste ihtiyaç duyuyor.

Sporcunun motorunun büyüklüğünün ölçümü olarak da tanınan ve yaklaşık iki ayda bir tekrarlanan test için sporcuların koşarken ya da kürek çekerken bir maske giyinmesi gerekiyor.

İlayda, "özellikle maske takıp egzersiz yapmanın ne kadar zor olduğunu gördükten sonra", daha sık ve daha kolay kullanılabilen bu kemeri geliştirdiklerini söylüyor.

Cihaz, iPhone ya da iPad'lere bağlanıyor ve ölçümler bu arayüzlerden takip edilebiliyor.

"Esneme veya basınca duyarlı" bu sensörlerin spor dışında askeri alanda da kulanımının denendiğini belirtiyor.

Bu denemelerde irili ufaklı patlamalara maruz kalanların uzun vadede yaşadıkları sağlık etkilerinin incelenebileceği düşünülüyor.

İlayda Şamilgil kimdir?

1997 yılında İstanbul'da hemşire bir anne ve doktor bir babaya doğan İlayda Şamilgil küçük yaşlardan itibaren bilime ilgisinin desteklendiği bir evde büyüdü.

2014 yılında lisedeyken Polonya Fizik Enstitüsü'nün düzenlediği uluslararası First Step To Nobel Prize in Physics (Fizik Nobel Ödülüne İlk Adım) ödülünün kazananlarından biri olmasıyla Türkiye'de tanınmıştı.

Ardından ABD'deki Cornell Üniversitesi'nde Makine Mühendisliği okuyan Şamilgil, "hep inovasyon odaklı ve bir farklılık yaratabileceği" bir alanda çalışmak istediği için girişimcilik alanında yan dal yaptığını söylüyor.

Üniversitede okurken, NASA'nın desteklediği bir araştırma projesine katkıda bulundu.

Üniversitedeyken sensörler konusu üzerinde de çalışan Şamilgil, 2019'da mezun olduktan sonra, başlarında bu alanda bir girişim kurmak isteyen Prof. Dr. Robert Shepherd'dan iş teklifi aldı. Bu teklifi kabul etme sürecini şöyle anlatıyor:

"Ben de iş arıyordum. O dönem Covid yeni yeni başlıyordu. Dünyada çok fazla değişiklik oluyordu, böyle bir risk almak için bana iyi bir zaman gibi gelmişti."

Bugün halen Organic Robotics şirketinin CEO'su olarak görev yapıyor.

2025 Forbes 30 Yaş Altı 30 listesinde yer aldı.

BBC

Teknoloji Türkiye Forbes Teknoloji Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title