Adana'da depremde yıkılan binada anma düzenlendi
Adana'da depremde yıkılan Alpargün Apartmanı'nın enkazında anma düzenlendi. Binada 96 kişi hayatını kaybetmişti. Yakınları adalet istedi.
ADANA'da depremde yıkılan ve 96 kişiye mezar olan Alpargün Apartmanı'nın enkazında anma düzenlendi. 14 katlı binada kızını, damadını ve 2 torununu kaybeden Selver Küçük (63), "Müteahhide verilecek 50 yıl ceza bile, benim yavrularımın bir damla kanının bedeli değildir. Bir binada 96 kişi ölmez. Bir tane canlı çıkmaz mı? Çıkmadı" dedi.
Kahramanmaraş merkezli ilk depremde, Adana'nın Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi'ndeki 14 katlı, 28 daireli Alpargün Apartmanı da yıkıldı. Kurtarma çalışmalarının günlerce sürdüğü binanın enkazında, 96 kişinin cansız bedenine ulaşıldı. Binaya ilişkin soruşturma başlatılırken, KKTC'ye kaçan apartmanın müteahhidi Hasan Alpargün yakalandı. İfadesinde, "Keşke yapmasaydım, ben yapmasaydım da başkası yapacaktı" diyen Alpargün, tutuklandı. 7 aydır cezaevinde bulunan Alpargün hakkında 'bir veya birden fazla kişinin taksirle ölümüne sebebiyet verme' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
'ADALET İSTİYORUZ'
Adana 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 9 Ekim'de görülecek duruşma öncesi yakınlarını kaybedenler, bina enkazında toplandı. Grup adına konuşan Gizem Çetin, "Alpargün Apartmanı'nda saniyeler içinde annelerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi, yeğenlerimizi, akrabalarımızı ve arkadaşlarımızı kaybettik. Büyük bir kum yığını içinde 'Belki yaşıyorlardır' diyerek günlerce bekledik. Adalet istiyoruz. 'Başka canlar yanmasın' diyerek herkesin destek vermesi için; dava günü yanımızda olmalarını istiyoruz" dedi.
'HÜCREDE MÜEBBET İSTİYORUM'
Kızı Gül (38), damadı Ekrem Ekinci (43) ile ikiz torunları Başak ve Irmak Ekinci'yi (12) kaybeden Selver Küçük, "Müteahhide verilecek 50 yıl ceza bile, benim yavrularımın bir damla kanının bedeli değildir. Adalet istiyorum. Eğer adalet sağlanmazsa; hakkım haram, zehir olsun. İkiz yavrularımı, kızımı ve damadımı kaybettim. Bir binada 96 kişi ölmez. Bir tane canlı çıkmaz mı? Çıkmadı. Hücrede müebbet istiyorum. Vicdanı olan bunu yerine getirir. Bu müteahhide avukatlık yapacak kişi de elini vicdanına koysun. Benim karşıma çıkarsınlar, yüzüne tüküreceğim" diye konuştu.
'ÖZÜR DİLERİM'
Öğretmeni Azize Coşkun'u kaybedip, onu anmak için yazdığı bir mektup ile enkaz başına gelen Ezgi Özkan (19), "Derste yemek yediğim için çok kızardı ama beni çok severdi. Onun sayesinde diyabet hastalığımı öğrendim. Onun istediği gibi bir gazeteci olmak istiyorum. Umarım beni duyuyor, görüyorsundur. Bizi pikniğe götürür, tatlılar yapardın. Cenazene gelemedik, özür dilerim. O sırada diğer ekiplere yardım ediyordum. Seni bulmak için çok uğraştım. Seni gerçekten çok seviyorum. İyi ki hayatımdaydın, nurlar içinde uyuyun" dedi. (DHA)
