Antalya'da yörüklerin yayla dönüşü başladı
Antalya'da yörüklerin yayla dönüşü başladı Binlerce keçi çobanların nezaretinde günlerce süren yolculukla aşağı iniyor Nisan ve Mayıs aylarında yaylalara çıkan yörükler, havaların soğumasıyla dönüşe başladı Sıcak havalardan etkilenmemek, hayvanlardan daha yüksek verim sağlayıp, tereyağı ve...
Antalya'da yörüklerin yayla dönüşü başladı
Binlerce keçi çobanların nezaretinde günlerce süren yolculukla aşağı iniyor
Nisan ve Mayıs aylarında yaylalara çıkan yörükler, havaların soğumasıyla dönüşe başladı
ANTALYA - Sıcak havalardan etkilenmemek, hayvanlardan daha yüksek verim sağlayıp, tereyağı ve peynir yapmak için yeşil meraların bulunduğu Toros Dağları'nın zirvelerine, Akseki'nin yaylalarına Nisan ve Mayıs aylarında çıkan yörükler, havaların soğumasıyla dönüş hazırlığına girişti. Eskiden at ve develerle yapılan yolculuklar günümüzde kamyon ve diğer motorlu taşıtlar yardımıyla yapılırken binlerce keçi ise çobanlar nezaretinde günler süren yolculukla köylerine dönüyor.
"Kışlık hazırlığımızı tamamladık"
Yörüklerden Duran Topaça (68), yaptığı açıklamada, hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını söyledi. Havaların serinlemeye başlamasıyla da yüksek yerlerde sıcaklığın daha da düştüğünden bahseden Topaça, şöyle konuştu: "Manavgat ilçesi Gebece köyünde yaşıyoruz. Havaların ısınmasıyla yaz ayında göç ederek Akseki'nin 2 bin 200 rakımlı Göktepe ve bin 800 metre rakımlı Yarpuz Kaklıktaş yaylalarındaki obalarına yerleşiyoruz. Mayıs ayı sonlarında, hayvanlarımızla beraber Akseki'nin Yarpuz Mahallesi yakınlarındaki Kaklık taş Yaylası'na çıkıyoruz. Eylül ayı sonunda, Kasım ayı başlarında ise tekrar köyümüze dönüyoruz."
Topaça, keçilerin sütünden yoğurt ve peynir yaptıklarını dile getirerek, bunları yaylaya kadar gelen özel müşterilere sattıklarını belirtti. Ramazan Topaça ise Temmuz ayında yaylada keçilerin kırkımını yaptıklarını, kesilen kılları ise dokunması için sattıklarını anlattı.
Her şeye rağmen göçebe yaşamak zor
Yörüklerden Ramazan Topaça ise, göçebe bir hayat sürerek geleneklerini yaşattıklarını söyledi. Göçlerin zaman içerisinde teknolojik imkanların da gelişmesiyle değişim gösterdiğini, artık araçların da kullanıldığını belirten Topaça, buna rağmen göçebe olmanın zorluklarını yaşadıklarından bahsetti.
Topaça, geçimlerini sağladıkları küçükbaş hayvanların daha iyi şartlarda beslenmesi için bahar ve yaz aylarında geniş otlaklara ihtiyaçları olduğunu anlatarak, bu nedenle bu dönemi yüksek rakımlı yaylalarda geçirdiklerini vurguladı. Yörüklerden Hasan Topaça, hayvancılığın baba mesleği olduğunu söyledi. Her yıl Akseki'nin Yarpuz Mahallesi yakınlarında bulunan bin 800 metre rakımlı Kalkan taş yaylasına çıktıklarını anlatan Topaça, Kasım ayının ilk haftasında ise dönüş yolculuklarının başladığını kaydetti.
Yörükler, gelişen teknolojiye bağlı olarak at ve deve sırtında değil, motorlu araçlarla göç ediyor. Yiyecek, giyecek, yatak ve yorganlarını kamyonet, kamyon, traktör ve otomobil gibi çeşitli araçlarla taşıyan yörüklerin ana geçim kaynağı olan keçiler ise çobanlar tarafından otlatılarak götürülüyor.