10 yıl önce kaybolan çocukları için birbirlerini suçladılar: Biri ağaç kovuğunda biri toprak evde yaşam mücadelesi veriyor
Kahramanmaraş'ta 10 yıl önce kaybolan çocuklarının ardından birbirlerine küsen çift, zorlu bir yaşam mücadelesi veriyor. Küs oldukları için Hüseyin Sarıca bir ağaç kovuğunda yaşarken, karısı Güldane Sarıca ise toprak evde yaşıyor. Kayıp çocuğunun acısını iş yaparak atlatan Güldane Sarıca, "Yiyecek içecek yok perişanız, çocuklarım da gitti" dedi.
Göksun'a 40 kilometre uzaklıktaki Büyükçamurlu Mahallesi, Payamlı kırsalında 65 yaşındaki Hüseyin Sarıca ile 54 yaşındaki Güldane Sarıca çiftinin zorlu yaşamı, görenleri hayretler içerisinde bırakıyor.
Sarıca çiftinin 3 çocuğundan birisi yıllardır kayıp ve anne 10 yıldır gözyaşı döküyor. 10 yıl önce kırsaldan ilçeye giden ve kendisinden bir daha haber alınamayan evlatları için başvurmadıkları makam kalmayan çift, çocuklarının kaybolmasında birbirlerini suçlayıp küstü. Bu yüzden Hüseyin Sarıca, çınar ağacı kovuğunda, eşi de toprak evde yaşamaya başladı.
KENDİSİNİ EV İŞLERİNE VERDİ
Güldane Sarıca, evladının acısını unutabilmek için kendisini ev işlerine ve korkuluk yapmaya adadı. Cödden Vadisi'nden gelen domuzlara karşı bahçelerini ve kendilerini korumak için bulundukları yere bostan korkulukları yerleştirdi.
Çiftçilik yapan çiftin elektrik ve telefonu bulunmazken, zor yaşam şartları arasında hayat mücadelesi veriyor.
"BURADA BİR DRAM YAŞANIYOR"
Çiftin yaşantısını gözlemleyen Bilal Akoğlu, "Burası kuş uçmaz, kervan geçmez bir bölgemiz. Gerçek bir hayat dramasıyla baş başayız. Bunu canlı olarak görüyoruz. Bugün baktığımızda bir kadın ve eşi birlikte yaşıyorlar. Çocukluklarından beri burada yaşadıklarını ifade ediyorlar. Çok şaşırmış durumdayız" dedi.
AĞAÇ EVDE YAŞIYOR
Çınar kovuğunda yaşadığını ve zor olduğunu anlatan Hüseyin Sarıca, "Biz çocukluktan beri buradayız, kış mevsiminde kar yağdığında kepçe buraları açıyor. Önceden küçükbaş hayvanlarımız vardı ve şu anda onlar da yok. Tarlalarımız ormana verildi. Eşim bana yorgan ve battaniye gibi şeyler vermez ben alırım. Bu ağaç evde yaşarım" dedi.
Güldane Sarıca ise, "Burada yaşamak çok zor, yiyecek ve içecek yok çok perişansın, kendi kapını açan yok ve arayıp soran yok. Hep ağlıyorum, çocuklarım vardı gittiler" diye konuştu.