Denizanası istilası devam ediyor: "Ölü bile olsa dokunmayın"
Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, sahillerde artan 'göçmen denizanası' popülasyonuna dikkat çekti. Zehirli tür olan bu denizanaların, ana gövdesi dışında uzantıları üzerinde yakıcı hücreleri bulunduğunu ve ölü bile olsalar dokunulmaması gerektiğini belirtti.
MERSİN Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, son günlerde sahillerde artan denizanalarına karşı uyarıda bulunarak, "Bunlar 'göçmen denizanası' adı verilen zehirli türler. Ana gövdesi dışında uzantıları üzerinde yakıcı hücreleri var. Ölü bile olsa denizanalarına dokunmayın" dedi.
Kentte son günlerde binlerce ölü denizanası Erdemli ve Silifke ilçesi sahillerine vurdu. Belediye ekipleri denizanalarını özenle toplamak için yoğun mesai yaptı. Artan denizanası popülasyonu vatandaşlarda tedirginlik yaratıyor.
Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, bölgede yaygınlık gösteren türün 'göçmen denizanası' olarak adlandırılan 'rhopilema nomadica' ve zehirli bir tür olduğunu belirterek, Samandağ'dan Anamur'a kadar açık denizde yoğun şekilde bulunan bu türün dalga yoluyla kıyılara geldiğini söyledi.
Açık denizde çok yoğun göçmen denizanası varlığı tespit ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Ayas "Popülasyonları her geçen gün artıyor. Bunun nedeni de balıkçılık faaliyeti. Denizanaları planktonlarla ve küçük balıklarla besleniyor. Ortamda yeteri kadar planktonlarla beslenen balık türleri olmazsa denizanalarının popülasyonu artar. Aslında besin zincirinde önemli bir tür. Bununla beslenen deniz kaplumbağaları, caretta carettalar var. Bunlar Mersin sahillerine gelmeye başladı. Yeteri kadar caretta olursa denizanalarının popülasyonlarının azalacağını düşünüyoruz. Her sene bu dönemlerde sahillerimize denizanaları vuruyor. Bunlar dalga ve akıntılarla sahile yönleniyorlar. Açıkta her zaman varlar" dedi.
TURİZME OLUMSUZ ETKİLERİ VAR
Zehirli olması nedeniyle tehdit olarak görülen denizanası türünün kontrol altına alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ayas, "Bizler 10-15 yıldır bu türü inceliyoruz. Çünkü turizm üzerine ciddi baskı kurabilecek bir tür. Geçmişte Mersin Körfezi'nde turizm faaliyetini ciddi şekilde etkilemişti. Bu anlamıyla da izlenmesi gerekiyor. Özellikle yaz mevsiminde, turizm sezonunda sahillerde olması ciddi bir turist kaybına neden olabilir ama mart ayı sonunda caretta carettalar da geldiğinde sahillerimizde denizanası popülasyonlarının olmayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
'CİDDİ LEZYONLAR OLUŞABİLİR'
Zehirli denizanalarının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini kaydeden Prof. Dr. Ayas, şunları söyledi:
"Bununla ilgili ciddi yaralanmalar da olabilir. Vatandaşlarımız eğer sahillerde denizanaları ile karşılaşırlarsa kesinlikle dokunmamaları gerekir. Ana gövdesi dışında uzantıları üzerinde yakıcı hücreleri var. Ölü bile olsa denizanalarına dokunmayın. Bunlar insan derisi ile temas ettiğinde patlayıp çeşitli zehirli sıvılar bırakabilir. Ciddi lezyonlar oluşabilir. Alerjik reaksiyonu olan kişilere solunum güçlüğü gibi problemler yaratabilir. Eğer temas durumunda ise tatlı suyu yerine deniz suyuyla yıkanması gerekir. Eğer bulabiliyorsa sirke iyi bir çözüm. Tabii en iyi yol sağlık kuruluşuna müracaat etmek. Denizanalarının olduğu denize de girilmemesini tavsiye ediyoruz. Çünkü bıraktıkları sıvılar olabilir."