İstanbul'un göbeğinde kaderine terkedilen bir güzellik! Halini gören kahroluyor
Yıllardır yaşadığı bakımsızlığa rağmen hala ayakta durmaya çalışan Sirkeci'deki Vlora Han kurtarılmayı bekliyor.
Mimarı net bir şekilde tespit edilemeyecek kadar eski bir tarihe sahip olan Vlora Han, Sirkeci'nin göbeğinde her geçen gün biraz daha ölüme terkediliyor. Yıllardır süregelen restorasyon çağrılarına herhangi bir cevap gelmiyor. Şimdilerde ise tüm bakımsızlığına ve zorlu koşullara rağmen, hak ettiği değeri görüp eski ihtişamına kavuşacağı günü bekliyor.
GÖZ GÖRE GÖRE YOK OLUYOR
Art Nouveau mimarisinin seçkin örneklerinden olan eser el üzerinde tutulması gerekirken, çürümeye terk edilmiş durumda. 2018 yılında binlerce İstanbullu'nun başlatmış olduğu kampanyanın da sonuç getirmemesinin ardından, bu göz kamaştıran yapının kaderinin ne olacağı ise hala merak konusu. ''Baş tacı etmemiz gerekirken, göz göre göre yok olmaya mahkum ediyoruz'' diyerek isyan eden uzmanlar ise yıllardır seslerini duyuramıyor.
GEÇİŞ DÖNEMİNİN İNCİSİ
Pek çok tarih ve mimari severin gözbebeklerinden olan Vlora Han için sayısız araştırma yapılmaya devam ediyor. Bu araştırmalar sonucunda elde edilen bilgilere göre, 1904 yılında 'Ferouh Bey Hanı' olarak adlandırılan yapının, günümüzdeki adına 1921'de kavuştuğu tespit edildi. Eserin mimarıyla ilgili ise kesin bir bilgi yok. Önemli mimarlarımızdan Ahmed Kemaleddin olduğunu söyleyenler de var, 2. Abdülhamit Dönemi'nde saray mimarlığı yapmış Raimondo d'Aronco ismini verenler de...
Osmanlı Dönemi'nin 'batılılaşma' sürecindeki önemli adımlarından birisi olan eserin en dikkat çekici özelliklerinden biri ise üzerindeki motifler. Büyük bir ustalıkla işlenmiş olan gül motifleri, yıllardır bakımsız olmasına rağmen Vlora Han'ın zarafetini gözler önüne seriyor.
2018 YILINDA RESTORASYON PROJESİNİN KABUL EDİLDİĞİ SÖYLENMİŞTİ
Vlora Han'ın büyük bölümünü yıllar önce satın alan Oğuz Başıbüyük 2018 yılında yaptığı açıklamada ''Binanın tamamı bana ait olmadığı için üç yıldır restorasyon yaptıramadım. Şimdi projelerimiz kabul edildi'' diyerek başta İstanbullular olmak üzere, pek çok sanat severin yüreğine su serpti. Ancak günümüzde hala bir taş dahi oynamaması, bu tarihi yapının kaderi hakkındaki soru işaretlerini tekrar uyandırdı.
KOKOREÇ, DÜRÜM, KÖFTE DÜKKANLARINA EMANET
Yıllar içerisinde depo, dükkan, ofis olarak kullanılan bu tarihi miras, kullanıcılara da bağlı olarak bozulmalar yaşadı. İç mekandaki çürümeler, dış yapıya paralel olarak yaşanmaya devam ediyor. Bakanları hayran bırakacak olan bu yapı ise şimdilerde, etrafındaki esnaf lokantalarına emanet.
BÖLGEYE KİMLİK DEĞİŞİMİ ŞART
Yapıldığı dönemde hem ticari açıdan, hem de Orient Express'in son durağı olması sebebiyle İstanbul'un merkezi halinde olan Sirkeci'nin yıllar içerisinde bu etkisini kaybetmesi de, Vlora Han'ın geri planda kalmasının önemli nedenlerinden biri. Ticari getirisi azaldıkça onarıma yanaşmayan mal sahipleri de tadilat yapılmasının önünü kapatıyor. Vlora Han ise tüm ihtişamıyla, kendisine sahip çıkacak ve onu turizme kazandıracak bir yardım elini bekliyor.
ART NOUVEAU NEDİR?
Art Nouveau 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında etkili olmuş bir sanat akımıdır. Bu akım sayesinde mimari sadece barınma amaçlı değil, estetiği de ön plana alır hale geldi. Sanatçılar yaptıkları eserlerde fabrikasyon bir üretimdense, el işçiliğinin olduğu yapılar inşaa etmek istiyordu. Avrupa'da meydana çıkan bu sanat akımı, zamanla Osmanlı İmparatorluğu'nu da etkisi altına aldı. Klasizmden uzaklaşan sanatçıların doğadan etkilenmesi eserlerine de yansıdı. Bitkisel motifler, kadın figürleri, asimetrik ve kavisli şekiller bu akımda en çok kullanılan öğeler oldu. Demirin yapı malzemesi olarak kullanılmaya başlamasıyla birlikte mimarlar yaptıkları binalara hem fonksiyonel, hem de süs olarak eklemelerde bulundu.
Ülkemizde, özellikle de İstanbul'da Maçka, İstiklal caddesinin Tünel mevkii, Nişantaşı, Yıldız ve Gümüşsuyu semtleri civarlarında çeşitli Art Nouveau yapılarının başarılı örnekleri görülmektedir.