Haberler

Midye helal mi haram mı? Konuyla ilgili bir yorum da Nihat Hatipoğlu'ndan geldi

Abone Ol

Kabuklu deniz ürünlerinin helal olmadığı yönündeki fetvayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, "Şafiiler, 'Midye, kalamar gibi hayvanların eti yenir' derler. Hanefi, deniz ürünlerini tüketme konusunda Şafii'yi taklit ettiğinde bunda bir sakınca olmayacaktır" dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, "Yengeç, ıstakoz, karides, kalamar, midye, kurbağa vs. gibi deniz ürünleri yenir mi" sorusuna ilişkin fetvada; Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen 'deniz hayvanları' ifadesiyle balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyen midye, kalamar, yengeç, ıstakoz, karides gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünün benimsendiği belirtildi.

Konuyla ilgili tartışmalar devam ederken bir yorum da Gaziantep İslam Bilim Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'ndan geldi. Sabah gazetesine açıklamalarda bulunan Hatipoğlu, "İçtihatla haram sayılan ile kesin nasla haram kılınan arasında büyük bir fark vardır. Bunu göz önünde bulunduralım. Bu nedenle de bir Hanefi, deniz ürünlerini tüketme konusunda Şafii'yi taklit ettiğinde bunda bir sakınca olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

İşte Hatipoğlu'nun konuyla ilgili açıklaması;

Bu konuda Kur'an-ı Kerim ve hadislere bakmalıyız. Öncelikle Kur'an-ı Kerim'e bakalım. Maide Suresi'nin 96. ayeti şöyle buyuruyor: 'Kendinize, yolculara geçimlik olmak üzere sularda avlanmak ve onu yemek size helal kılınmıştır.' Ayet hacdaki ihram yasaklarıyla ilgili olsa da bir prensip ortaya koyuyor ve suda avlanmak ile oradaki avları yemek meşru kılınıyor. Konuyla ilgili başka bir ayet ise Fatır Suresi'nin 12. ayetidir. Bu ayet ise şöyledir: 'Şu iki çeşit su kütlesi birbirine eşit olmaz. Birisi tatlıdır, susuzluğu giderir ve içimi güzeldir. Ötekisi ise tuzlu ve acıdır. İkisinden de taze et yersiniz...' Bu ayette ise tatlı ve tuzlu sulardaki balıkların -ürünlerin- yenilebileceği belirtiliyor. Hz. Peygamber bu hususta şöyle buyuruyor: 'Denizin suyu temiz, ölüsü ise helaldir' (Ebu Davud, 41). Bu ayetler ve hadis bize deniz ürünlerinin avlanıp yenilebileceğini öğretiyor.

"FARKLI GÖRÜŞLER VAR"

Burada akıllara gelen soru, hangi ürünlerin deniz ürünü veya balık türü yahut balık türüne benzediğidir. İslam hukukçuları bu hususta farklı görüşler ortaya koymuşlardır. Hanefiler, Kur'an ve sünnetteki nasları değerlendirip şu sonuca varıyorlar: Deniz hayvanları ifadesiyle balık türü kastedilmiştir. Bundan ötürü denizde yaşasa da deniz türüne girmeyen midye ve benzeri hayvanların yenmesi caiz olmaz. Şafii, Maliki ve Hanbeliler, bu konuda Hanefilerden ayrışırlar. Maliki ve Hanbelilere göre denizdeki bütün ürünler yenebilir. Ancak timsah gibi yırtıcıların etinin yenmeyeceğini bütün âlimler ittifakla belirtirler. Bu hususta Malikilerin farklı bir mütalaası varsa da genel kabul böyledir. Bazı Malikiler, timsah etine de caiz derler.

"ŞAFİİLERE GÖRE CAİZ"

Şafiiler ise bu konuda şöyle der: Denizde yaşayıp da dışarı çıktığında kısa sürede ölen deniz ürünlerinin şekline ve yapısına bakılmaz. Midye ve benzeri ürünleri yemekte bir sakınca yoktur. Fakat esas itibarıyla denizde yaşamakla beraber karada yaşayan deniz ürünlerinin durumu farklıdır. Bu hayvanlar için ise, onların benzeri olup karada yaşayan hayvanların durumuna bakarız. Eğer boğazlanarak yenmesi helal kılınmış hayvanlara benziyorlarsa yenilmeleri helaldir. Aksi durumda helal olmaz. Şafiiler bu nedenle yengeç, kurbağa gibi hayvanların etinin yenmesine sıcak bakmaz. Özetleyecek olursak: Şafiiler, "Midye, kalamar gibi hayvanların eti yenir" derler. Hanefiler dışında kalan üç mezhebin hukukçuları, denizdeki bütün ürünlerin tüketilebileceği kanaatindedirler.

"HANEFİLER ŞAFİİLERİ TAKLİT EDİP YİYEBİLİR"

Burada gözden uzak tutulmaması gereken önemli bir konu vardır. Kur'an-ı Kerim'in en önemli hususlarından biri, bazı ifadelerinin birçok anlama açık olmasıdır. Bunu "zu vücuh", yani "çok yönlü olmak" diye tanımlarız. Az sözle, çok anlam yükler. Deniz ürünü ifadesi de bu ifadelerden birisidir. Ayette deniz ürünü deniyor ama balık denmiyor. Bazı hukukçular deniz ürününden balık türünü anlamış. Bazı hukukçular ise denizden çıkan her ürünü anlamış. Ancak bu konunun, Kur'an ve sünnet ile haramlığı açık ve net olarak belirtilen bir ürünle karşılaştırılması son derece sakıncalıdır. Mesela, domuz etinin haramlığı konusunda hiçbir İslam âlimi tereddüt etmemiştir. İçtihatla haram sayılan ile kesin nasla haram kılınan arasında büyük bir fark vardır. Bunu göz önünde bulunduralım. Bu nedenle de bir Hanefi, deniz ürünlerini tüketme konusunda Şafii'yi taklit ettiğinde bunda bir sakınca olmayacaktır. Şafii, Maliki ve Hanbelilere göre deniz ürünlerinin tümünün (midye gibi ürünler de dahil) tüketilmesi caizdir. Hanefilere göre ise deniz ürünlerinden balık eti tüketilebilir.

Olgun Kızıltepe
Haberler.com - Yaşam

Nihat Hatipoğlu Yaşam Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000

Yorumlar (28)

Adil Marasli:

Midyenin haram olup olmadığına fetva verene kadar kaçak elektirik su gibi başkalarina ödettirilenlerin haram yada helâl olduğunada fetva versin

Yanıtla42263
Tarık Tanyıldız:

Neyin helal neyin haram olduğu kişiye, mezhebe, veya kuruma göre ayarlanamaz...ancak bilimsel araştırmalar sonucu neyin ne olduğu kesinleşir...mesela bilime göre bazı GDO lu ürünler zararlıdır ve zararlı olan birşey mantık kurallarına göre helal olamaz.

Yanıtla178123
Tevhid Sünnet:

Senin dinine göre neyin helal neyin haram olduğuna bilim ve bilimadamlari belirler.benim dinime göre Allah ve Resulü belirler

2775
gizli kalsın :

bilim dine ters işliyor onuda bilde

5636
Sefer Aydın:

o senin mantığın kardeş. Din işlerinde senin mantığın çalışmaz. Bugün görüyoruz bilimin saçmalıklarını

1535
qqclicks :

sciencetology mi bu? mantik ne, saka misin sen? İslam haram diyorsa haram, helal diyorsa helaldir. nokta. sana goresi bana goresi yok. kimse kimseyi Müslüman olun diye zorlamiyor ama eger Müslüman olundugu iddia ediliyorsa dinde olmayan, eksik olan, kisisel cikarimlara dayanan sozler edilemez! İslam dinini koruyan, koruyacak olan, kıyamete kadar hukum surecek olan bu dinin sahibi Yüce Allah'tır. Müslüman olmayanlar da İslam'a saldiramazlar, tipki Müslümanlarin baska dine saldiramayacagi gibi

14
qqclicks :

Din (İslam) bilimin asla ulasamayacagi bir noktadadir. (Allah'ın iradesi külli irade yani bütün kainatı yaratan Allah'ın sonsuz iradesi) bilim, dini fersahlarca geriden takip ve tasdik eder. bilim diye uydurulan ve yutturulan metalari saymiyorum, onlar haric. dunyanin geoit yapida olusu, gravity gibi olgulardan bahsediyorum...

13
hakkı Bulut:

bi bitmediniz helali haramı siz öğreteceniz yaaa adamsınız yaaa

Yanıtla8784
Omar Omar:

Ne çeşit bir özür var sende? Nereden ogrenecekmisisz? Adam profosor, yıllarını vermiş, sen kimsin bere denyoooo

72
qqclicks :

din din adamindan, bilim bilim insanindan alinir. ya kime soracaktik, kim cevap verecekti? atom muhendisleri mi? din adamlarina da quantum fizigini sorariz artik olur mu oyle?......

06
Tüm 28 yorumu okumak için tıklayın Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title