Yüksek Tansiyondan Renal Denervasyon ile Kurtulun
Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, en az 3 ilaç kullanılmasına rağmen tansiyonun düşürülemediğini ancak yeni tedavi olan Renal Denervasyon ile yüksek tansiyonun düşürülebileceğini söyledi.
Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, en az 3 ilaç kullanılmasına rağmen tansiyonun düşürülemediğini ancak yeni tedavi olan Renal Denervasyon ile yüksek tansiyonun düşürülebileceğini söyledi.
Prof. Dr. Batur, yaptığı açıklamada, 40 ila 60 dakika süren operasyon sonrası yüksek tansiyon hastalarının kan basıncında önemli oranda düşüş sağlandığını, hiçbirinde ciddi veya olağan dışı yan etki gözlemlenmediğini kaydetti. Batur, bu yöntemin dünyada beş, Türkiye'de ise iki yıldır uygulandığını ve ilk tedavi sonuçlarının da umut verici olduğunu belirterek, "Hipertansiyon (yüksek tansiyon) hastalarının sempatik adı verilen sinirleri tipik olarak fazla aktif çalışıyor. Bu durumda kan basıncını artırıp aynı zamanda kalp, böbrek sinirlerinin seçici şekilde yavaşlaması için "Renal Denervasyon" adı verilen bir teknik uygulanıyor. Bu teknik, kan basıncının yükselen hormonların böbrek tarafından üretimini azaltıyor ve aynı zamanda kalp, böbrekler ve kan damarlarında daha fazla zarar oluşmasına karşı da koruma sağlayabiliyor. Renal Denervasyon yöntemi, doktorlara kontrol edilemeyen hipertansiyon için birçok fayda sağlayan yenilikçi bir tedavi seçeneği sunuyor. Bunlar, kan basıncında belirgin azalma, güvenli, kısa süreli ve genel anestezi gerektirmeyen tedavi imkanı, ayrıca hızlı iyileşme süresi ve minimum yan etki olarak da sıralanabiliyor" dedi.
Batur, hipertansiyon denilen yüksek kan basıncı, vücuttaki dolaşımı sırasında kanın arter duvarlarına uyguladığı basınç kuvvetini ölçüttüğüne dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Herkesin kan basıncında günlük dalgalanmalar yaşanabiliyor, ancak bu değişiklikler genellikle geçici oluyor ve sağlığımız üzerinde uzun süreli etkisi göstermiyor. Ancak sürekli yüksek olan kan basıncı kalbi kapasitesinden fazla çalışmaya zorluyor ve yaşamı tehdit edici olabiliyor. Tıpkı çok yüksek hava basıncının tekerleğe zarar vermesi gibi, yüksek kan basıncı da atardamarlara hasar verebiliyor. Yüksek kan basıncı kalp yetmezliği, inme (felç), böbrek yetmezliği koroner kalp (kalp-damar) hastalığı, göz sorunları, kalp kası kalınlaşması, ritim sorunları, aort denen en büyük damarın yırtılması ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilen ciddi bir durum olarak karşımıza çıkabiliyor".
Henüz bu konuda yayımlanmış kesin bir veri olmasa da, yapılmış olan klinik çalışmalardaki hasta seçim kriterlerinin baz alınabildiğini anlatan Batur, "Hasta idrar söktürücü içeren en az üç ya da daha fazla ilaç almasına rağmen tansiyonunu kontrol altına alamıyorsa Renal Denervasyon uygulanabiliyor. Ayrıca, yapısal böbrek damar anomalisi ile böbrek yetmezliği olan hastalarda, böbrek damar çapı ve uzunluğu yetersiz olan hastalarda, son altı ay içinde kalp krizi ve inme geçirmemiş hastalarda öneriliyor" diye konuştu.
Renal Denervasyon tedavisi gören hastalarda ortalama sistolik kan basıncı 32 mmHg düşüş sağlandığının altını çizen Batur şöyle devam etti:
"Hastaların hiçbirinde ciddi yan etki veya olağan dışı yan etkiler gözlemlenmiyor. Sadece işlemin büyük kısmı klasik anjiyografi yöntemlerini içerdiği için anjiyoda olabilecek riskler söz konusu oluyor. Yöntem hastanenin klasik kalp anjiyo laboratuvarı adı verilen özel bir bölümde gerçekleştiriliyor. Operasyon için öncelikle hastanın damar yolundan serum ve ilaç verilip, kan basıncı ile kalp ritmi izleniyor. Hastanın üst uyluk bölgesinin uyuşmasını sağlamak amacıyla lokal anestezi uygulanıyor. Bu prosedür esnasında hastaya genel anestezi uygulanmıyor, ancak rahatlaması için sakinleştirici ve gerektiğinde ağrı kesici ilaçlar verilebiliyor. Doktor, hastanın kasık bölgesinde hazırlanan alandaki bir atardamara içi boş, kısa bir kılıf yerleştirerek işlemi başlatıyor. Renal Denervasyon cihazı, kılavuz kateter adı verilen daha uzun bir tüp aracılığıyla damara sokuluyor. Bu kateter böbreklere kan taşıyan arterlere yönlendiriliyor ve Renal Denervasyon cihazı için yol görevi görüyor. Her tedavi yaklaşık 20 dakika sürüyor. İlk damar içi tedavi tamamlandığında doktor, diğer böbreğe kan taşıyan damara erişmek için kılavuz kateteri yeniden konumlandırarak, burada tedaviye başlıyor. Gerekli tüm tedaviler uygulandıktan sonra tedavi kateteri ve kılavuz kateter bacak damarından çıkartılarak işlem sonlandırılıyor."
Operasyondan sonra hastanın, iyileşme sürecini izleyebilmek için başka bir bölüme götürüldüğünü ifade ederek, "Bu sırada kasık bölgesindeki kılıf çıkarılabiliyor ve olası bir kanama durana kadar kateter giriş yerine basınç uygulanabiliyor. Hastanede yatma süresi çeşitli faktörlere ve doktorun önerisine bağlı olmakla birlikte genelde bir günü aşmıyor" dedi. - ADANA