221. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı
YÖK Başkanı Prof. Dr. Çetinsaya: "1 Ekim'de bütün üniversiteler, bütün sınıflarıyla eğitime başlayabilecek.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, "1 Ekim'de bütün üniversiteler, bütün sınıflarıyla eğitime başlayabilecek. Aynı şekilde bu kontenjan fazlalılığı, açıklığı meselesine de bir çözüm olması bakımından hem de eğitim öğretim kalitesinin de etkilenmemesi bakımından 2014 ÖSYS ek yerleştirme işlemlerinde yeni program açılmayarak sadece merkezi yerleştirmede boş kalan kontenjanların yerleştirmesinin yapılmasına karar verdik" dedi.
Çetinsaya, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ev sahipliğinde Atatürk Kongre Merkezi'nde düzenlenen 221. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bu yıl ek yerleştirme takvimini önceden ilan ettiklerini söyledi.
Daha iyi planlama yapılabilmesi, sistemin daha etkin organize edilebilmesi için ve öğrencilerin zaman kaybetmemesi için artık 26 Eylül'e kadar ek yerleştirmenin bütün aşamalarının tamamlanmış olacağını ifade eden Çetinsaya, şunları kaydetti:
"1 Ekim'de bütün üniversiteler, bütün sınıflarıyla eğitime başlayabilecek. Aynı şekilde bu kontenjan fazlalılığı, açıklığı meselesine de bir çözüm olması bakımından hem de eğitim öğretim kalitesinin de etkilenmemesi bakımından 2014 ÖSYS ek yerleştirme işlemlerinde yeni program açılmayarak sadece merkezi yerleştirmede boş kalan kontenjanların yerleştirmesinin yapılmasına karar verdik. Ben de sizlerin arasından gelmiş birisi olarak bunun ne kadar önemli bir adım olduğunu görebiliyorum. Aynı şekilde bu yıl ilk defa doluluk oranı aranmasına karar verdik. Türkiye'de devlet üniversitelerinde yüzde 80 doluluk oranı olanlara yeni program açılmasına izin veriyoruz. Vakıf üniversitelerinde de yüzde 60 doluluk oranı olan programların açılmasına izin veriyoruz. Sistemi regüle edebilmek için... Aynı şekilde çalışmalarımızda gördük ki bir çok üniversitenin atama yükseltme kriteri yok. Hızla bu üniversitelerinde atama ve yükseltme kriterleri sistemi geliştirmeleri için onlara yazılar yazıyoruz ve bir kaç aylık süre sonunda bütün üniversitelerin atama yükseltme kriterlerine sahip olması için bir çalışma başlatıyoruz."
Formasyonla ilgili çalışmaların da devam ettiğini aktaran Çetinsaya, hem mevcut öğrencilerin hem de mezun öğrencilerin en kısa zamanda formasyon almalarını sağlayacak bir sistemi yürürlüğe koyduklarını belirterek, "Şu anda bütün branş fakülteleri denilen eğitim fakültesi dışındaki fakültelerde okuyan ve Milli Eğitim Bakanlığına öğretmen adayı olarak başvurması mümkün bütün öğrenci arkadaşlarımıza da öğrencilikleri müddetince formasyon almalarını sağlayacak bir sistemin son aşamalarını tamamladıktan sonra bütün Türkiye'nin ve paydaşların bilgisine sunacağız" diye konuştu.
-"Uluslararası öğrenci sayımız arttı"
Uluslararası öğrenci sayılarına da değinen Çetinsaya, 2011 yılında 31 bin 170 olan uluslararası öğrenci sayısının 2014 Mart ayı itibariyle 54 bine yükseldiğini bu sayının çok gurur verici bir tablo olduğunu bildirdi.
Bu sayılara bakınca düşünülmesi gereken konuların da ortaya çıktığını ifade eden Çetinsaya, şöyle konuştu:
"Madalyonun bir yüzünde gurur verici sayılar var diğer yüzünde ise hepimizin düşünmesi gereken, üzerinde oturup çalışmamız, politika üretmemiz gereken konular var. Bunlardan bir tanesi açık öğretim meselemizdir. Bir diğeri 1992 yılında kurulan üniversitelerimizin durumudur. Baktığımız zaman göreceksiniz Türkiye'nin yükünü bu üniversiteler kaldırıyor. Hem de meslek yüksek okulu boyutuyla da ikinci öğretim boyutuyla da. Mutlaka onları da belli bir politikada yönlendirmemiz lazım. Eminim bu veri setlerinden sayısız mastır ve doktora çalışması da yapılacaktır. Yükseköğretim çalışmalarını teşvik etmeliyiz."
-"Doktora mezunu sayımızı iki katına çıkarmamız gerekiyor"
Doktora mezun sayısını en az iki katına çıkarmaları gerektiğini vurgulayan Çetinsaya, şöyle devam etti:
"Şu anda 4 bin, 4 bin 500 aralığında doktora mezunu veriyoruz. Ama 10 yıl içerisinde bu sayıyı 10 binlere hatta 15 binlere çıkarmamız lazım ki bu kadar hızlı büyüyen bir Yükseköğretim Sistemi'ni sağlam ayaklar üzerinde tutabilelim. Öğretim üyesi çok önemli. Madalyonun bizim yüzümüzden bakıldığında bu Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP), araştırma görevlileri çok önemli. Bunlar 10 yıl sonranın Türkiye'sinin bu yükünü taşıyacak kişiler. O bakımdan biz her branşın analizini yapıyoruz. Her branşta yapılan doktoraları tasnif ediyoruz. Hangi alanlarda Türkiye'de doktoraya daha fazla ihtiyaç var, pozitif ayrımcılık yaparak bu alanlara kaydırmalar yapıyoruz. Hukuk, hemşirelik, tıp temel bilimleri, iletişim, böyle Türkiye'de bazı kritik alanlar var. Çok az doktorası olan. Bunlara özel olarak pozitif ayrımcılık güdüyoruz. Bunu yaparken de kadro bulmak zorundayız. Dolayısıyla da sizlerin bazı kadrolarını ödünç kullanıyor olabiliriz. Bunlar 10 yıl sonrasının Türk yükseköğretim sisteminin elamanları oldukları için, bir kadronun bile ziyan edilmesi mümkün olmamalı. O yüzden de o bir kadronun ziyan olmaması için mutlaka bir yere yerleştirmeye çalışıyoruz. Ama madalyonun öbür tarafından sizlerle yaptığım toplantıda sizlerden gelen eleştiriler olduğunu kabul ediyorum. En kısa zamanda bir masa etrafında toplanıp, karşılıklı bütün bu meseleleri görüşüp, ideal bir sistemi birlikte oluşturabiliriz. ÖYP konusunda da sizlerin bizlere destek olmanızı rica ediyorum."
AKÜ Rektörü Mustafa Solak da "21. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı"nın AKÜ'de yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Programa, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Adem Yazar ve 81 ilin rektörleri katıldı.
- Afyon