3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü
Antalya Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Dr. Erdoğan Taş, 3 Mart Dünya Kulak Ve İşitme Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, insanlar arasındaki iletişim yolları içinde en önemli unsurun ve en sık kullanılanın, konuşarak anlaşma olduğunu bildirdi.
Antalya Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Dr. Erdoğan Taş, 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, insanlar arasındaki iletişim yolları içinde en önemli unsurun ve en sık kullanılanın, konuşarak anlaşma olduğunu bildirdi.
DÜNYADA 32 MİLYON ÇOCUKTA İŞİTME KAYBI VAR
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre dünyada 360 milyon kişide hayatı zorlaştırıcı derecede duyma kaybı olduğu ve yaş ilerledikçe bu riskin de arttığını belirten Antalya Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Dr. Erdoğan Taş, açıklamasında şunları kaydetti:
"Özellikle 65 yaş üzerinde sık karşılaşılan bu durumun her üç kişiden birinde görüldüğü ve yaklaşık 165 milyon insanda olduğu saptanmıştır. Ancak bu durum sadece yaşlılara özgü bir sorun olarak kalmamakta dünyada 15 yaş altı 32 milyon çocukta da işitme kaybı olduğu tespit edilmiştir. İşitme kayıpları doğumsal olabildiği gibi doğumun ardından da ortaya çıkabilecek, kızıl, kızamıkçık, menenjit gibi yüksek ateşle seyreden hastalıklar, anne ve baba arasında akrabalık, ailede çocukluk döneminde başlayan kalıtsal işitme kaybı, annenin hamileyken kullandığı bazı ilaçlar ve geçirdiği hastalıklar, doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalması veya solunum zorluğu yaşaması, doğum kilosunun 1500 gramdan az olması, doğum sonrasında sarılık değerlerinin yükselmesi, bebeğe verilen bazı ilaçlar bebeklerde işitme kaybına neden olabilirken, ileriki yıllarda yaşanan diyabet, kalp, dolaşım ya da tiroid gibi sağlık sorunlar ile uzun sure boyunca çok yüksek sese ya da tek sefer büyük ve patlayıcı bir sese maruz kalmış olmak kişilerde işitme kaybına yol açabilmektedir."
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
İşitme kaybının teşhisinin ne kadar erken yaşta sağlanırsa, tedavinin ve bireyin tüm gelişiminin de o kadar sağlıklı olacağını ifade eden Dr.Taş, işitme kaybında erken teşhisin çok önemli olduğunu bildirdi. Özellikle ilk iki yaşın, çocuğun konuşmasını geliştirebilmesi için en önemli dönem olduğunu kaydeden Dr.Taş, çocukların işitme duyusunu değerlendirmek için artık büyümelerini beklemenin gerekmediğini, bebeğin yaşamın ilk günlerinde hastanelerde uygulanabilen basit ve güvenilir testler ile yeni doğan bir bebeğin işitme engelini saptamasının mümkün olduğunu belirtti.
ULUSAL YENİ DOĞAN İŞİTME TARAMASI KAMPANYASI
Bebeklerdeki işitme kayıplarının erken fark edilmemesinin, tedavi edilebilecek bir bebeği ömür boyu sessizliğe mahkum edebildiğini vurgulayan Dr. Taş açıklamasında, şu sözlere yer verdi:
"Bu yüzden ülkemizde 2004 yılında başlatılan Ulusal Yeni Doğan İşitme Taraması Kampanyası ile tüm bebeklerin doğum sonrası hastanelerinden taburcu olmadan önce işitme yetilerinin güvenli ve doğru olarak testedilmesi sağlanmaktadır. Bu tarama ile işitme engeli ile doğan bebekler doğumdan kısa bir süre sonra belirlenerek, 3 aylık olmadan işitme testleri tamamlanmış, işitme engeli tanısı alanlara 6 aylık olmadan gerekli müdahale yapılmış olmaktadır. Erken işitme kaybı tanısı konulup, erken eğitilen bebeklerin, lisan gelişimine paralel olarak zihinsel, sosyal ve ruhsal gelişimleri de olumlu etkilendiği unutulmamalıdır. Çocuklarda işitme kaybının olup olmadığının saptanmasında ailelere ve öğretmenlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Çocuğun etrafa olan ilgisinin azalması, seslenildiğinde cevap vermemesi veya yanlış cevap vermesi ya da televizyonu yüksek sesle dinlemesi gibi kimi zaman çok da dikkati çekmeyen belirtiler çocuklarda var olan bir işitme kaybına işaret edebilmektedir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında hemen bir uzmana gidilmelidir. Yeni doğan bebeklerdeki işitme kaybının olumsuz sonuç doğurmaması için ise uzman bir Odyologa gidilip bebeklerin işitme testleri yaptırılmalıdır." - ANTALYA