Abdullah Başcı: Ülkücülerin Kemikleri Sızlıyor
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Başcı, "Doğu Perinçek çıkıyor, ‘Devlet Bahçeli benim yoldaşım, Erdoğan bizim çizgimize geldi, hükümetin kontrolü bizim elimizde’ diyor. 1980’den önce Doğu Perinçek, Abdullah Öcalan’ı çiçeklerle karşılamış, dağlarda beraber koşturmuşlar. 80’den önce Doğu Perinçek’in Aydınlık gazetesi vardı, ülkücüleri hedef gösteriyordu. Şimdi aynı Doğu Perinçek ile Devlet Bahçeli bir arada yürüyorlar. Ülkücülerin kemikleri sızlıyor. O şehitlerin kemikleri sızlıyor. Böyle bir ülkede yaşıyoruz” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Başcı, "Doğu Perinçek çıkıyor, ' Devlet Bahçeli benim yoldaşım, Erdoğan bizim çizgimize geldi, hükümetin kontrolü bizim elimizde' diyor. 1980'den önce Doğu Perinçek, Abdullah Öcalan'ı çiçeklerle karşılamış, dağlarda beraber koşturmuşlar. 80'den önce Doğu Perinçek'in Aydınlık gazetesi vardı, ülkücüleri hedef gösteriyordu. Şimdi aynı Doğu Perinçek ile Devlet Bahçeli bir arada yürüyorlar. Ülkücülerin kemikleri sızlıyor. O şehitlerin kemikleri sızlıyor. Böyle bir ülkede yaşıyoruz" dedi.
Abdullah Başcı, parti çalışmaları için geldiği Kütahya'da bugün gazetecilere açıklamalarda bulundu. Altılı masanın kurulmasıyla birlikte Millet İttifakı'nın devre dışı kaldığını kaydeden Abdullah Başcı, "Geçmiş dönemin Millet İttifakı varmış ama daha sonra bu altılı masayla farklı bir ittifak söz konusu oldu ve Millet İttifakı diye bir şey kalmadı. Altılı masayla birlikte, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'i hayata geçirmek için bir çalışma yapıldı. O çalışma içerisine altı siyasi parti bir araya geldi. Bir cumhurbaşkanı adayı çıkacak, bu cumhurbaşkanı da masadaki altı siyasi parti başkanının onayıyla çıkacak" diye konuştu.
"İKTİDAR KENDİNE GÖRE ÇOK MENFİ PROPAGANDALAR YAPIYOR"
Başcı, iktidar kanadının ısrarla altılı masanın altında HDP'nin olduğunu söyleyerek menfi propaganda yaptığını söyledi. Başcı, şöyle konuştu:
"Bizim HDP'yle hiçbir ilişkimiz ve alakamız yok. Meclis'te bulunan tüm siyasi partilerle görüştük ve görüşmeye devam ederiz. Birileri belki HDP'yle ittifak yapacaktır, onu bilemem. Biliyorsunuz İstanbul seçimlerinde Osman Öcalan'ı televizyona çıkardılar. İmralı'dan, Abdullah Öcalan'dan mektup getirdiler, televizyonlarda okuttular. Ben de 'Kırmızı bültenle aranan, Mehmetçiğin kanı elinde olan, vatan haini Osman Öcalan'ın devlet televizyonuna nasıl çıkarırsınız' açıklamasında bulunmuştum. Bu paylaşımımım nedeniyle de disipline gittim. Mevcut sistem, mevcut iktidar, kendine göre çok menfi propagandalar yapıyor. Kürt vatandaşlarımızın hepsi, 86 milyonun içerisinde ve bizim için çok kıymetli. Çerkezler, Lazlar, Türkler, Kürtler… Hepsi bizim kardeşimizdir, hep beraber yürüyeceğiz."
"ÜLKÜCÜLERİN KEMİKLERİ SIZLIYOR"
Abdullah Başcı, altılı masayı eleştirenlerin kurdukları siyasi birlikteliklere tepki gösterdi. Başcı, "Doğu Perinçek çıkıyor, 'Devlet Bahçeli benim yoldaşım, Erdoğan bizim çizgimize geldi, hükümetin kontrolü bizim elimizde' diyor. 1980'den önce Doğu Perinçek, Abdullah Öcalan'ı çiçeklerle karşılamış, dağlarda beraber koşturmuşlar. 80'den önce Doğu Perinçek'in Aydınlık gazetesi vardı, ülkücüleri hedef gösteriyordu. Şimdi aynı Doğu Perinçek ile Devlet Bahçeli bir arada yürüyorlar. Ülkücülerin kemikleri sızlıyor. O şehitlerin kemikleri sızlıyor. Böyle bir ülkede yaşıyoruz" dedi.
"İSRAİL BAYRAĞINI MEHMETÇİĞİMİN ELİNE VERDİLER"
Başcı, sözlerini söyle sürdürdü:
"Bu ülkede daha kısa zaman önce 'Katil İsrail' diye bağırıp çağırıyorduk, ağzımıza geleni konuşuyorduk. 'Kudüs'ü başkent yaptırmayacağız size' diyorduk ama İsrail Cumhurbaşkanı bu ülkeye geldi. Onun gelmesiyle de Kudüs'ü fiilen kabul etmiş olduk. En üst seviyede karşıladık. O İsrail bayrağını benim Mehmetçiğimin eline verdiler, en üst seviyede taşıttırdılar. Şimdi bunlar bir araya gelebiliyor da ana muhalefet partisi lideriyle genel başkanımız nasıl bir araya gelemesin? Hükümet, siyasetin çirkin yüzünü kullanmaya çalışıyor. Recep Tayyip Erdoğan, tekrar cumhurbaşkanı olabilmek için her şeyi kendine mubah görüyor, ağzına geleni söylüyor ve çok da yanlış kelimeler kullanıyor. Daha kısa zaman önce Van'a gitti. Van'da 'Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ni ben kurdum' diyor. Üniversite 1982 yılında kurulmuş. ya birileri Erdoğan'ı yanlış yönlendiriyor ya da bilerek böyle yapıyor. Böyle iktidar, böyle hükümet, böyle yönetim olmaz."