Aksaray haberleri: Aksaray'da Zabıtaya Kızıp Kavunları Yere Döken Seyyar Satıcı Gökhan Çağlayan: "Ben Orada Hırsızlık Yapmıyorum, Ekmeğimi Kazanıyorum"
Aksaray haberleri... Aksaray’da zabıtaya kızıp aracındaki kavunları yere döken seyyar satıcı Gökhan Çağlayan, "Ben, tezgahımı neden kaldırayım? Ben, orada hırsızlık yapmıyorum, ekmeğimi kazanıyorum. Benim 7 buçuk bin lira zararım var. Adam hırsızlık yapıyor, cezaevine girmiyor, savcı bırakıyor. Herkes bedel ödüyor da biz burada neyin bedelini ödüyoruz? Çalışmayıp evde mi oturalım? Geçen kış ben, evime ekmek getireceğim diye o soğukta titreye titreye elma sattım" dedi.
KEMAL ONUR ATALAY
Aksaray'da zabıtaya kızıp aracındaki kavunları yere döken seyyar satıcı Gökhan Çağlayan, "Ben, tezgahımı neden kaldırayım? Ben, orada hırsızlık yapmıyorum, ekmeğimi kazanıyorum. Benim 7 buçuk bin lira zararım var. Adam hırsızlık yapıyor, cezaevine girmiyor, savcı bırakıyor. Herkes bedel ödüyor da biz burada neyin bedelini ödüyoruz? Çalışmayıp evde mi oturalım? Geçen kış ben, evime ekmek getireceğim diye o soğukta titreye titreye elma sattım" dedi.
CHP Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk, kentte seyyar satıcılık yaparken zabıta tarafından engellenen ve bunun üzerine sattığı kavunları sokağa atan Gökhan Çağlayan'ı evinde ziyaret etti. Çağlayan, olay öncesinde ve olay gününde yaşadıklarını şöyle anlattı:
"YANLIŞ BİR ŞEY YAPMIYORUM"
"Bizi Bölcek Köprüsü'nün oradan kaldırdılar, 'Siloların bulunduğu yerde seyyar satıcı kadınlar ve erkekler var, oraya git' dediler. Diğer taraf iptal olunca oraya indim ve tezgahı açtım, tam satışa başlayacaktım ki zabıta beni görür görmez geldi. Bana küfrederek 'Tezgahını kaldır' dedi. 'Neden kaldıracağım, neden küfürlü konuşuyorsunuz, burada kadınlar var' dedim ve hiçbir adam tezgahında küfrettirmez ama zabıta küfrediyor. Küfürden sonra tartışmaya başladık, 'Bu kavunları götürür Atatürk heykelinin oraya dökerim' dedim. Bunun üzerine bana, 'Arkan yemez, sen kimsin, necisin' diyerek tekrar küfretti. Daha da sinirlendim ve aracın kapılarını açıp dökmeye başladım. Zabıta, 'Tamam kardeşim, sen buraya açtın, ben müsaade ediyorum. Bugün burada sat, başka zaman aşağıya in, aşağıda sat' diyebilirdi. Ekmeğimizin peşindeyiz, yanlış bir şey yapmıyorum.
"BEN HIRSIZLIK YAPMIYORUM, EKMEĞİMİ KAZANIYORUM"
Bu işten önce geri dönüşüm işinde çalışıyordum. Hastalığımdan dolayı geri dönüşüm işinden ayrılmak zorunda kaldım. 5 yıldır esnaflık yapıyorum. Biz küçük esnafız, yılladır Bölcek Köprüsü'nün orada duruyorum, benim müşterilerim sabittir. Satış yaptığım araca devlet izin verdi. Olay anında sivil polis arkadaşlar gelerek, 'Siz müdahale etmeden zaten biz ederiz ama adam burada müdahale edilecek bir şey yapmıyor' dediler. Ben dahil birçok kişi buraya tezgah açıyor, neden onların tezgahları toplanmıyor da benimki toplanıyor? Elinizi öper, benim bir oğlum var. Ben, evime ekmek getireceğim diye, oğlum yaşındaki çocuğa bile kavun ikram ederken 'buyur abi' diye ikram ediyorum. Bunlar hep saygı, sevgidir ama Aksaray'ımızda saygı sevgi denilen şey kalmamış. Bugün bana yapılan belki yarın bir kalendere yapılacak. Ben, tezgahımı neden kaldırayım? Ben orada hırsızlık yapmıyorum, ekmeğimi kazanıyorum. Benim 7 buçuk bin lira zararım var. Bu yaşanılanlar basına verilsin, adalet yerini bulsun. Hiç olmazsa böyle insanlara fırsat vermesinler. Adam hırsızlık yapıyor, cezaevine girmiyor, savcı bırakıyor. Herkes bedel ödüyor da biz burada neyin bedelini ödüyoruz? Çalışmayıp evde mi oturalım? Geçen kış ben, evime ekmek getireceğim diye o soğukta titreye titreye elma sattım. Ben de bilirim boş bir inşaata girip demir çalmasını. Bunlara gerek var mı? Az olsun, temiz olsun."
"DÖKTÜĞÜ KAVUNLARIN MALİYETİ 7 BİN 500 LİRA. NASIL ÖDEYECEKSİNİZ"
CHP Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk ise şunları söyledi:
"Gökhan'ın yüzde 80 engelli raporu var. Yüzde 80 engelli, KOAH hastası olduğu için geri dönüşüm firmasındaki işini bırakmak zorunda kalmış. Kimseye yük olmadan; gasp, hırsızlık yapmadan emeğiyle, alının teriyle evinin ekmeğini kazanıp yavrusuna ekmek getirmek için mücadele ediyor. Orada tezgah açılması doğrudur, yanlıştır; bunların hepsini bir kenara bırakıyorum. Gökhan, görgü tanıklarıyla da bizi telefonda konuşturdu. Bir zabıtanın, herhangi bir kişinin; devleti, belediyeyi temsil eden bir kişinin bir vatandaşa küfretmesini şiddetle kınıyorum. Bu konuda zabıtaların amiri konumundaki belediye başkan yardımcısı görgü tanıklarını dinlesin, notlarını alsın ve bu konu hakkında gerekli işlemleri, soruşturmayı başlatsın. Sormak istiyorum; ne istiyorsunuz ekmeğini kazanmak isteyen bir vatandaştan? Oradaki vatandaşlar yalvarıyor, 'yapmayın, etmeyin' diye. Yüzde 80 engelli raporu var, evine ekmek götürmeye çalışıyor. Çalmıyor, çırpmıyor, gasp etmiyor; ne istiyorsunuz da evine ekmek götüren bir vatandaşımıza bu muameleyi reva görüyorsunuz? Deveyi hamutuyla götürenleri bıraktınız da emeğiyle evine ekmek götüren Gökhan'ın peşine mi düştünüz? Büyük hırsızlıkları, yolsuzlukları yapanları bıraktınız da Gökhan'la mı uğraşır oldunuz? Esnaf sıkıntılı; yaşadığımız pandemi bir yandan, ekonomik kriz bir yandan. Kara kış yaklaştıkça esnaf zaten kara kara düşünüyor, 'biz ne yapacağız' diye, bir ton 6-7 bin lira olmuş. Zabıtaların o uygulamasına isyan edip, sinir krizi geçirip döktüğü kavunlarını maliyeti 7 bin 500 lira. Nasıl ödeyeceksiniz?"