"Aşık Paşa ve Anadolu'da Türk Yazı Dilinin Oluşumu Sempozyumu"
TDK eski başkanı Prof. Dr. Ercilasun: "Değerlerimizi yaşatmak için modern yöntem ve tekniklerle bunları önce toplumumuza sonra dünyaya sunmanın yollarını bulmalıyız. Bu konuda Avrupa ve Amer...
Türk Dil Kurumu (TDK) eski başkanı Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, "Değerlerimizi yaşatmak için modern yöntem ve tekniklerle bunları önce toplumumuza sonra dünyaya sunmanın yollarını bulmalıyız. Bu konuda Avrupa ve Amerika ne yapıyorsa onları yapmamız lazım" dedi.
Gazi Üniversitesinden emekli Prof. Dr. Ercilasun, Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Salonunda dün başlayan "Aşık Paşa ve Anadolu'da Türk Yazı Dilinin Oluşumu Sempozyumu"nda, Aşık Paşa'nın eserlerinden örnekler sundu.
Anadolu'nun Türkleşme süreci ve Türk devletleri hakkında bilgi veren Ercilasun, Türkçe'nin yazı dili haline gelme sürecini anlattı. TDK Başkanlığı yaptığı dönemde, Prof. Dr. Kemal Yavuz'un, Aşık Paşa'yı okuyucuyla buluşturduğunu ifade eden Ercilasun, şairin "Garipname" adlı eserinin o dönemde bastırıldığını söyledi.
Türkçe ilk büyük eserlerin Orta Anadolu'dan çıktığını belirten Ercilasun, "İlk büyük eser, Kırşehir'den çıktı. Gülşehri, Mantıku't-Tayr'ı, burada 1317'de, yani Yunus Emre hayattayken veriyor. Aşık Paşa, Garipname'yi 1330 yılında veriyor. Bu eserin beyit sayısı 10 binin üzerindedir ve telif eserdir. Dolayısıyla ilk büyük eserleri bu topraklarda Gülşehri ile Aşık Paşa vermiştir. Aşık Paşa'nın bu büyük eseri Anadolu'ya hareket vermiştir" diye konuştu.
Aşık Paşa ve Gülşehri gibi Anadolu'nun büyük şairlerinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Ercilasun, şunları kaydetti:
"Değerlerimizi yaşatmak için modern yöntem ve tekniklerle bunları önce toplumumuza sonra dünyaya sunmanın yollarını bulmalıyız. Bu konuda Avrupa ve Amerika ne yapıyorsa onları yapmamız lazım. Kendi tarihlerini modern şekilde bugünkü nesillere nasıl ulaştırıyorlarsa onu yapmamız lazım. Aşıkpaşa'nın, Gülşehri'nin, Ahi Evran'ın romanı yazılmalı. Ne yerlerdi, ne içerlerdi, nasıl yürürlerdi, nasıl yaşarlardı, bunları o romanlarda aktarmalıyız. Sonra tiyatrosu yapılacak. müzikli tiyatrosu yapılacak, müzikli filmleri olacak, operası olacak. Yani modern tarzda bunları mutlaka anlatmamız lazım. Değerlerimizi yaşatacaksak, mutlaka modern usuller bulmalıyız."
Bazı üniversitelerden 35 akademisyenin katıldığı sempozyum, bugün sona erecek. - Kırşehir
