Haberler

Ataması Yapılmayan Öğretmen Tekdemir: "Öğretmenler Okul Dışında Her Yerde. Marketlerde, Pazarlarda ve İnşaatlarda…"

Güncelleme:
Abone Ol

Elazığ’da yaşayan ve ataması yapılmayan öğretmen Zülfiye Tekdemir, “Atanamadığı için başka işlerde çalışan öğretmenlerimiz var. Pazarda çalışan, markette çalışan var. Öğretmenler okul dışında her yerde. Okulda öğretmen yok, okulun dışında marketlerde pazarlarda ve inşaatlarda tahmin edemeyeceğiniz her yerde öğretmen var. Çünkü maddi olarak sıkıntı içerisindeler" dedi.

Elazığ'da yaşayan ve ataması yapılmayan öğretmen Zülfiye Tekdemir, "Atanamadığı için başka işlerde çalışan öğretmenlerimiz var. Pazarda çalışan, markette çalışan var. Öğretmenler okul dışında her yerde. Okulda öğretmen yok, okulun dışında marketlerde pazarlarda ve inşaatlarda tahmin edemeyeceğiniz her yerde öğretmen var. Çünkü maddi olarak sıkıntı içerisindeler" dedi.

Ataması yapılmayan öğretmenler, Elazığ'da; Eğitim Bir Sen 1 Nolu Şube Başkanı İbrahim Bahşi ile bir araya geldi. Bahşi, 100-110 bin civarında bir öğretmen ihtiyacı olmasına rağmen bu açığın ücretli öğretmenlik sistemi ile kapatılamayacağını söyledi. Bahşi, şöyle konuştu:

"Ders ücreti karşılığında sınıfa giren ve maalesef bugünkü ekonomik şartlarda aldığı 1800-2500 lira aylık ders ücreti karşılığında derse giren, teneffüste nöbet tutan aynı işi yapan, diğer öğretmen arkadaşları ile aynı görevi yapan arkadaşlarımız, bu aldıkları ücreti maalesef yol ücreti olarak ödüyor ve yeme içmesini bile karşılamıyor. Bir an önce atama kararlarının açıklanarak hem öğretmen açığının kapatılması hem de atanamayan öğretmenlerimizin de hak ettikleri göreve verilmesini sendika olarak destekliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı'nın şu anda ihtiyaç duyduğu öğretmen eksiği ihtiyacı açısından değerlendirdiğimizde yaklaşık 100 bin- 120 bin arasında bir öğretmen açığı söz konusu. Bugün tabi olması gereken Milli Eğitim Bakanlığı'nın belirlediği normal açısından, okullardaki öğrenci sayısı açısından belirlenen atama yapıldığı zaman 100- 120 bin bandında öğretmen ataması ihtiyacı vardır. Ama şu an bizim fiili olarak eğitim ve öğretimin aksamadan devamı için Türkiye genelinde 50-60 bin bandında ücretli öğretmen, ders ücreti karşılığında derse giren öğretmen arkadaşlarımız var. Dolayısıyla burada bu ihtiyacı karşılayacak bir atamanın yapılması gerekiyor.

"BU MODERN KÖLELİK SONA ERMELİ"

Öğretmen arkadaşlarımız atanmak istiyorlar.  Bu atamanın en kısa zamanda yapılmasını biz de sendika olarak destekliyoruz, beklentimizi buradan duyuruyoruz. En kısa zamanda bu takvim açıklanmalı ve bir an önce bahsettiğim ders ücreti karşılığında sınıfa giren derse giren ve maalesef bugünkü ekonomik şartlarda aldığı ders ücretinin sadece 1800- 2500 lira aylık ders ücreti karşılığında derse giren, teneffüste nöbet tutan, aynı işi yapan diğer öğretmen arkadaşları ile aynı görevi yapan arkadaşlarımız, bu aldıkları ücreti maalesef yol ücreti olarak ödüyor ve yeme içmesini bile karşılamıyor. Dolayısı ile bu modern köleliğin sona ermesini ve ücretli öğretmenlik yerine yıllarca okumuş, üniversiteyi bitirmiş sınavlara girmiş ve öğretmen olarak bekleyen arkadaşlarımızın sınıfa girmesi gerekiyor. Öğrenciler ile buluşturulması gerekiyor. Eğitime yapılan harcamalar geleceğimize yapılan harcamalardır.  Dolayısıyla burada tasarrufa gidilmemeli, mutlaka bu dönem bakanlığımız i Türkiye'ye yakışan farklı bir uygulama ile büyük oranda bir atama yaparak, arkadaşlarımızın da atama bekleyen yıllardır atama bekleyen kardeşlerimizin de atanmasını yapmalıdır."

"BAKAN BİZİMLE GÖRÜŞMÜYOR"

Elazığ Fırat Üniversitesi Matematik öğretmenliğini bitiren ve 2020 yılından beri atanamayan öğretmenlerden Zülfiye Tekdemir de 2020 yılında beklediği atamanın ifade ederek, atanamayan birçok öğretmenin ekonomik, psikolojik ve sosyal anlamda büyük sıkıntılara girdiklerini ifade etti.

Milli Eğitim Bakanı ile de defalarca görüşme taleplerinin olduğunu ancak kabul edilmediklerini de belirten Tekdemir şunları söyledi:

"KPSS mağduruyum. Biz 2020 yılında sınava girdik fakat bizim ilk atamamız 6 ay sonra açıklandı. 6 ay gecikmeli atama haberi aldık ve atamız tam 1 yıl sonra eylülde gerçekleşti ve bize bahane olarak artık pandemi öne sürüldü.  Pandemiden dolayı böyle olduğu söylendi. Biz bu durumu yetkililere ifade etmek için Ankara'ya gittik, etkinlikler yaptık. Milli Eğitim Bakanımız Ziya Bey bizimle görüşüyordu. Fakat yeni bakanımız Mahmut Özer ile bir görüşme talep ettik ve reddedildi, kapıdan kovulduk, derdimizi anlatamadık. Aslında bizim sorduğumuz şu; biz sadece 20 bin atama gördük her sene en az 40 bin atamaya yapıyoruz diyen Milli Eğitim bakanlarımız ilk defa 2020 yılında 20 bin atama yaptı ve çok gecikmeli bir atama oldu bu.  Biz 6 ay sadece atama haberini bekledik daha sonra 'bir daha var dediler' bize. 'Biz her sene ek atama yapıyoruz, bu sene de olacak, çabalıyoruz' dediler. Bize net bilgi vermediler, bizi oyaladılar. Sonra 8 Eylül'de atama haberi geldi 15 bin ek atama. Hatta Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ahmet Bilgin Bey de bu bir ek atamadır diye twitterde paylaştı. Herkes bu ek atamadır derken, ertesi gün bir açıklama yapıldı ve 2020-2021 karmasıdır diye açıklandı. Düşünün ortada 2021'lerin hiç puanı yok. Biz puanımızı aldıktan 6 ay sonra ilk atamayı görürken 2021'ler daha puanları açıklamadan atamaya dahil oldular. Bu bir karma atama değildi, karma adı altında yapılan 2021'e verilen bir atamadır. Biz hesapları yaptık ve ortaya çıkan tablo da 15 bin atamadan 2020'den sadece 408 civarı öğretmen ataması gerçekleşti. Bunun geri kalanı tamamen 2021'de atandı. Düşünün ortada 2021'lerin hiç puanı yok. Biz puanımızı aldıktan 6 ay sonra ilk atamayı görürken 2021'ler daha puanları açıklamadan atamaya dahil oldular. 2020 yılında her sene 40 bin atama alan milli eğitim bakanı bizi bu şekilde mağdur etti. Biz de bunu dile getirmek istedik Bakanlığa kadar gittik fakat geri çevrildi. Bizimle konuşmak istemediler, bizi kapıdan geri çevirdiler.

"AT BAKICISINI SINIF ÖĞRETMENİ YAPTILAR"

Atanamadıkları için hamile bir arkadaşlarının bebeğini kaybettiğini ve intiharın eşiğine gelmiş birçok arkadaşlarının da olduğunu belirten Tekdemir konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Zamanında liyakat sahibi olmayan kişiler de öğretmenlik yaptı. Bu duyumlar kulağımıza geldi. Hatta bazı belgeleri internette paylaştılar. Van'da bir ilkokulda at bakıcısının sınıf öğretmenliği yaptığı duyularımız oldu. Şu an ne olduğunu bilmiyoruz ama geçmiş yıllarda çok fazla liyakat sahibi olmayan insanlar öğretmenlik yaptı. Hatta şöyle söyleyeyim, bu atamaların az olması, puanını aldığı halde atanamayan öğretmenlerin psikolojik olarak da sıkıntıları var. Atanamayan öğretmenlerimiz bu sıkıntılardan dolayı intihar intihara meylettiler. Çocuğunu kaybeden öğretmenlerimiz bile oldu üzüntü yüzünden. Çünkü çok emek verdik, çok çaba gösterdik ama puanlarımız elimizde patladı, atanamadık.  Hatta geçen yıl bir hocamız, hem 2020'de hem de 2021'de iyi bir puan almasına rağmen, atama yapılmadığı için, maddi durumu da kötü olduğu için, çalışmak durumunda olduğu için Malatya'da elektrik akımına kapıldı, çalıştığı yerde vefat etti. Henüz 23-24 yaşlarındaydı, hayatının baharında bir öğretmen adayımız atanamadığı için çalışmak zorunda olduğu için vefat etti. Bu sadece bir tanesi bunun gibi çok fazla öğretmen arkadaşımız var atanamadığı için başka işlerde çalışan öğretmenlerimiz var. Pazarda çalışan var markette çalışan var emin olun. Öğretmenler okul dışında her yerde. Okulda öğretmen yok, okulun dışında marketlerde pazarlarda ve inşaatlarda tahmin edemeyeceğiniz her yerde öğretmen var çünkü maddi olarak sıkıntı içerisindeler."

"GENÇLERİN YAŞAYAN BİR ÖLÜDEN FARKI KALMIYOR"

Ataması yapılmayan sosyoloji öğretmeni Ali Tüzün de kendisi gibi atanamayan bir çok mezun olduğunu ve hem ekonomik hem de psikolojik sıkıntılarını dile getirerek atanamayan öğretmenlerin en verimli olacakları zamanlarda özgüvenlerinin kaybolduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

"Üniversite mezun olan bireylerin yaş aralığının 22-24 bantlarında olduğunu düşündüğümüz zaman, bu insanların sosyal hayata katılımları, özellikle biraz daha gecikebiliyor. İster istemez çevrelerinden üniversite mezunu birilerinin, ekmek getirmeleri veya bir şekilde kendi ayakları üzerinde kalmalarının beklendiği bir ülkedeki öğretmenlerin atanamadığı her gün, bir nevi kendi üzerlerinde apayrı bir stres oluşmasına neden oluyor. Gündelik konuşmalarında bir şey olduğunda atama takvimi bekleniyor. Atama olur mu şeklinde geçen muhabbetler yapılıyor. Hayali ertelenen kişilerin elinden bu umudu aldığınız zaman bu insanların yaşayacakları güzel bir umut hayalleri olmadıkları zaman, yaşayan bir ölüden farkı kalmıyor. Bu insanlar bir yere gidecekleri zaman, ister istemez ekonominin bu halde olduğu ülkemizde, bir yere gitmek,  kafa dağıtmak  gibi bir eylemleri bile gerçekten çok sıkıntılı bir hal alıyor. Hayallerine erteliyorlar.  Belki de evlenecekleri ikisinden ayrılmak zorunda kalıyorlar. Yükselen altın vs. fiyatlarını düşündüğümüzde, bu durum hayata atılan biri için çok büyük bir etken oluyor ve bunun arka planda kişi ister istemez bir özgüven kaybına psikolojik olarak kendini baskılı bir sürecin içerisinde buluyor ve istemediğimiz farklı sonuçlara neden oluyor."

Kaynak: ANKA / Yerel

Elazığ Yerel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title