Başbakan Yardımcısı Arınç Hatay'da Açıklaması
"12 seneden beri cesaretimize Allah şahittir, siz de şahitsiniz.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "12 seneden beri cesaretimize Allah şahittir, siz de şahitsiniz. Hiçbir tuzak, oyun muhtıra karşısında bırakıp kaçmadık. Bir zamanlar şapkasını alıp kaçanlar vardı bir zaman da höt dediğin zaman istifasını basanlar vardı. Dimdik durduk, dikleşmedik ama cesaretli olduk. bu cesaret sayesinde artık Türkiye'de darbeler dönemi, muhtıralar, cuntacılık dönemi kapandı" dedi.
Arınç, partisinin İskenderun ilçesinde düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap etti.
Havai fişeklerle karşılanan Arınç, katılım ve coşkunun Hatay mitingini aratmadığını dile getirerek teşekkür etti.
Bu mitinglerin coşkunun doruğa çıktığı mitingler olduğunu ifade eden Arınç, Hatay milletvekilleri ile el ele gönül gönüle verdiklerini ve kentte seçimi kazanmak üzere canla başla çalıştıklarını söyledi.
Konuşması sık sık vatandaşların tezahüratlarla kesilen Arınç, herkesi kucakladıklarını, ayrımcılık yapmadıklarını ve memleketin tertemiz evlatlarıyla gönül dostları içerisinde birbirleriyle muhabbetlerinin olduğunu, bu beraberliğin bütün dağları aşmaya, zorlukları yenmeye de kafi geldiğini anlattı.
1950 yılından bu yana hiçbir partinin bu kadar başarı gösteremediğini belirten Arınç, 2 mahalli seçim, 2 referandum dahil 11 yılda 7 imtihandan başarıyla geçen başka bir partinin olmadığını dile getirdi.
En son yüzde 50 oy aldıklarını vurgulayan Arınç, şöyle konuştu:
"Halkımız bize iki seçmenden birinin oyunu verdi. Bugün yüzde 54 görülüyor, 2015 seçimine gidene kadar 60 olacak. Herkesin haberi olsun. Allah'ın izniyle milletimiz bize büyük bir güç verecek. Bunun sebeplerinden biri: Bu parti kurulurken hepimiz söz verdik. Dedik ki: Türkiye bugüne kadar sivil hükümetlerin başarısızlığı, korkaklığı, cesaretsizliği sebebiyle çoğu zaman tökezledi. 60'ta, 80'de darbe oldu arada bir muhtıra verdiler bazen postmodern darbe yaptılar, bazen gece yarısı bildirileri yaptılar. Ama halkın oy verip de seçtiği insanlar cesaretli çıkmadı. O zaman gerçek demokrasiye ulaşana kadar cesur, kararlı, inançlı ve hiçbir zaman yılmayacağız, korkmayacağız bunun sözünü verdik. 12 seneden beri cesaretimize Allah şahittir, siz de şahitsiniz. Hiçbir tuzak, oyun muhtıra karşısında bırakıp kaçmadık. Bir zamanlar şapkasını alıp kaçanlar vardı bir zaman da höt dediğin zaman istifasını basanlar vardı. Dimdik durduk, dikleşmedik ama cesaretli olduk. Bu cesaret sayesinde artık Türkiye'de darbeler dönemi, muhtıralar, cuntacılık dönemi kapandı. Çok şükür bugün 12 Eylül 2010 referandumuyla yüzde 58 de evet deyince darbeleri yapanlar da yargılanmaya başlandı. 12 eylülcüler yargılanıyor yaşları 90 olsa bile. 28 Şubatçılar yargılanıyor."
-"Tankları yürütmekle balans ayarı olmaz"-
Türkiye'de artık demokrasinin önünü kesenlerin, millet egemenliğine müdahale edenlerin hepsinin hesap verdiğini bildiren Arınç, "Arkalarına bile bakmadan kaçtılar. 28 Şubat'ı yaparken 'balans ayarı yaptık, onun için tankları Sincan'dan geçirdik' diyenlere biz de cevap verdik. 'Bin sene sürecek' diyenlere bak 10 sene bile sürmedi hepiniz kendiniz kayboldunuz. Demokrasilerde tankları yürütmekle balans ayarı olmaz. Demokrasilerde balans ayarı sandıkla, seçimle, halk iradesiyle olur dedik. Bugün o kötülükleri yapanların hepsi gitti. Artık sivil irade, millet egemenliği var. Demokrasinin ve özgürlüklerin geliştiği, güçlendiği bir Türkiye olduk" diye konuştu.
Her yerin kükrediğini, hareketli olduğunu, her yerin heyecanlı olduğunu anlatan Arınç, milletin, hükümetine, partisine, başbakanına sahip çıkmanın mücadelesini verdiğini ve inadına AK Parti dediğini ifade etti.
Geçen seçimde partilerinin "Aynı dağın yeliyiz biz" şarkısının yayınlanmaya başladığını hatırlatan Arınç, kendisine göre bu güzel şarkının oylarını 5 puan arttırdığını ve herkesin kendini orada bulduğunu kaydetti.
-Dombra-
Bu kadar hakaretin, iftiralar ve çirkin sözlerin başka bir partiye yapılması durumunda o partinin sokağa çıkamayacağını belirten Arınç, şöyle devam etti:
"Başka bir insana söylense adam fellik fellik kaçardı. Ama Allah şimdi Dombralı bir müzik verdi, yerimizde duramıyoruz kardeşim. Allah dilerse aziz eder, onun için de bir vesile olur. Bu müziği dinleyen hem gözyaşı döküyor hem de büyük bir heyecan içerisinde bunu mırıldanıyor. İnşallah bu seçimlerde de buradan da bir 5 puan gelir. Allah dilerse Allah'ın izniyle en büyük oyları bu seçimlerde de alacağız" değerlendirmesini yaptı.
Hükümetin sadece hizmet ettiğini belirten Arınç, kolları sıvadıklarını ve 11 senedir çalıştıklarını, Sadullah Ergin'in de o hükümetin bir ferdi olarak çalıştığını kaydetti.
Bölünmüş yollar, otoyollar, otobanlar, Asya'yı Avrupa'yı denizin altından birleştiren Marmaray yaptıklarını aktaran Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çok şükür paramız var. Hesaplı kullanıyoruz. Kayıp kaçak yok. Size hizmet olarak döndürüyoruz. En güzel hastaneleri yaptık. Sağlıkta bir problemimiz kalmadı. Eğitim alanında hizmet ettik. Sadece bir bölgede değil, her yerde yapıldı. Türkiye'nin her tarafına havaalanı yapıldı. Barajları, göletleri yaptık. Toplumsal barışı kurduk. Ayrımcılıkları yasakladık. Başörtüsünü özgür bıraktık. Katsayı adaletsizliğin kaldırdık. Doğu ile batı arasındaki kavgayı, Kürt ve Türk çatışmasını, Şii, Sünni, Alevi çatışmasını veya gerici yobaz çatışmasını bitirdik hamdolsun bu ülkede. Hepimiz, aynı milletin evladıyız, vatanımızı, bayrağımızı, devletimizi seviyoruz ve bunda hiçbir ayrımcılık kabul etmiyoruz. İkinci bir bayrağa, devlete tahammülümüz yok. Bu vatan üzerinde aynı kaderi paylaşan insanlar birbirlerinin kardeşidir dedik ve bunu gerçekleştirdik. Bugüne kadar haksızlık, zulüm nerede varsa hepsini bitirdik. Millet isterse her şey olur dedik. Kanunlar çıkardık, anayasaları değiştirdik. Avrupa Birliği yolunda ilerledik ve hamdolsun Türkiye'nin itibarını dünyada 10 misli, 20 misli artırdık. Çok şükür ekonomimizi düzelttik, milli gelirimiz arttı. Çalışıyoruz. Gece gündüz 24 saat uyumayan bir Başbakanımız var. Türkiye'nin her şeyini düşünüyor, hizmeti, sizi düşünüyor, sizin dualarınızı istiyor ve başarılı oluyor."
-Montaj kasetler-
Bazılarının hükümetin birkaç sene içerisinde çekip gideceğini, yıkılıp gideceğini tahmin ettiğini söyleyen Arınç, şöyle devam etti:
"2002'yi, 2003 beklediler. 2004'te 'bunlar fazla oldu dediler. Bir şeyler yapalım da bunları devirelim' dediler. Cuntacılar, darbeciler bir araya geldi, hesaplar, planlar yaptılar ama muvaffak olamadılar. Biz dişli çıktık. Partimizi kapatmak istediler, kapatamadılar. Partiyi içeriden bölmek istediler, bölemediler. Şimdi, bu seçimde bize diz çöktürmek, başarısız kılmak ve Başbakanımız Tayyip Erdoğan'ı mahcup etmek için en çirkin bir yola başvurdular. Anadolu'da bir tabir vardır, belden aşağı vurmak tabiri. Yani ahlak, edep dışı iftiralara başladılar. Kötü sözler söylediler. Sayın Kılıçdaroğlu, halen sayın diyorum çünkü bir siyasetçiden bahsediyorum size. Nerede konuşursa bir saat konuşsa 55 dakikasında üç tane kelimeyi tekrarlıyor. Ben size tekrarlamaktan haya ederim. Peki bir siyasetçiye, insana bu yakışır mı? Yakışmaz. Sayın Başbakanımıza bu çirkin sözleri söylerken neye dayanıyor Kılıçdaroğlu, televizyonlarda, internet sitelerinde güya yayınlanan montaj teyp kasetlerine dayanıyor. Peki bunlar gerçek mi? Bunları gerçek kabul edersen sen, bir soruşturma başlamış mı, iddianame yazılmış mı? Hayır. Sadece ortada bir itham var. Bize göre, bir iftira, suçlama var. Dünyanın hiçbir yerinde iddianameye, dava açmaya düşmeden bu yolda herhangi bir gelişme olmadan sonunda da bir hüküm verilmeden insanı suçlamak mümkün değil. Sen kendini yargıç ve savcı yerine koyuyorsun, her şeye sen karar veriyorsan bunun adı hukuk olmaz. Yanlış yapıyor, bilerek yapıyor, hakaret etmeyi meslek zannediyor. Heybesinde, çantasında küfürden başka bir şey olmadığı için de küfür ediyor. Ben de sana bu hakaretlerinin, küfürlerinin tamamını on misli fazlasıyla iade ediyorum."
-Meclisteki fezleke ve dokunulmazlık dosyaları-
Mecliste şu anda binden fazla fezlekenin, dokunulmazlık dosyasının bulunduğunu bildiren Arınç, bunların büyük bir kısmının BDP'li milletvekillerine ait olduğunu 95'inin de CHP'li milletvekillerine ait olduğunu söyledi.
CHP'li milletvekillerinin dokunulmazlık dosyaları içerisinde 11 tanesinin şu anda Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu'na ait olduğunu ve bunun 11'inin de dolandırıcılıktan olduğunu ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
"Kılıçdaroğlu'nun 7 tane fezlekesi bulunuyor. Hele hele CHP'li milletvekilleri içerisinde bir tanesi var ki kendisinin yüzü kızarmıyor da ben dosyayı okuduğum zaman kıpkırmızı olmuştum. Cinsel tacizden dolayı bir CHP milletvekilinin de dosyası var. Allah saklasın Kılıçdaroğlu'nun yerinde ben olsaydım ve bu insanları her gördüğümde 'vay ırz düşmanı' diye bağırsaydım, hoşlarına gider miydi? Bunların bir kısmı resmi evrakta sahtekarlıktan, bir kısmı hilekarlıktan, bir kısmı soruşturmanın gizliliğini ihlalden, bir kısmı başka sahtecilikten, hileli iflastan, dolandırıcılıktan hakkında dosyası olan CHP milletvekilleri var. Peki onları her gördüğümde her kürsüye çıktığımda 'vay sahtekar' diye bağırsam hoşlarına gider miydi? Benim Başbakanım hakkında daha bir iddianamenin 'i'si bile yok. Ama onlar hakkında iddianame, fezleke var. Ben buna rağmen yargılanmadıkları, mahkumiyet giymedikleri için o insanlara bu sıfatları söylemem doğru değil, yakışık almaz. On defa hak ediyorlar ama hukuk kuralı böyle. Çünkü bu adam yargılanmadı henüz, Belki beraat edecek, belki hüküm giyecek. Sen ne hakla belediyeciliği, yarın hükümet olduğunda şunu da yapacağım demiyorsun. Ağzını açıyorsun lağım çukuru gibi hakaret üstüne hakaret okuyorsun. Yazık, böyle bir siyasetçi, genel başkan, böyle milletin başında hakaretler, küfürlerle siyaset yapmak olmaz."
Ne kadar yüksek oy alırlarsa hükümetlerinin ve Başbakanın itibarının o kadar güçlendirilmiş olacağını ifade eden Arınç, meydanın bunlara bırakılmaması gerektiğini, AK Parti giderse kim gelecek sorusunun cevabını herkesin vermesi ve bu memleketin ne hale geleceğini herkesin düşünmesini gerektiğini anlattı.
Hatay büyükşehir belediye başkan adayı Sadullah Ergin'in de konuşmasının ardından sanatçı Pınar Dilşeker, konser verdi. - Hatay