CHP'den Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İçin Önemli Açıklama
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında basın açıklaması yaparak, kadın cinayetlerine dikkat çekti ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için somut adımların atılması gerektiğini vurguladı.
(ANKARA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, Türkiye'de artan kadın cinayetlerine dikkat çekilerek, kadınların yaşam haklarının güvence altına alınması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için somut adımların atılması gerektiği vurgulandı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gaziantep İl Kadın Kolları Başkanı Av. Müge Düşün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yaptığı açıklamada, CHP'nin iktidara gelmesi halinde Kadın ve Eşitlik Bakanlığı'nı hayata geçireceklerini belirtti. Düşün, açıklamasında kadına yönelik şiddetle mücadelenin temelinin toplumsal cinsiyet eşitliği olduğunu vurgularken, kadın haklarını güçlendirecek politikalarla toplumda adaleti sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.
Kadın cinayetlerinin Türkiye'de sistematik bir sorun haline getirildiği vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Şiddetten öte artık bir kadın katliamı yaşanıyor. Her gün yasta, her gün isyandayız. CHP, Türkiye'nin 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir geri adım oldu. Sözleşmeden çekilmenin, kadınları korumak için geliştirilen kurumsal ve siyasi mekanizmaları zayıflattı. İstanbul Sözleşmesi'ne derhal dönülmesi gerekiyor. Mevcut politikaların kadın haklarını aile politikalarına indirgeyen bir anlayışla yürütülüyor. CHP olarka iktidara geldiğimizde Kadın ve Eşitlik Bakanlığı'nı kuracağız ve kadınların toplumsal yaşamda eşit şekilde yer almasını sağlayacak düzenlemeler yapacağız. Şiddeti durdurmaya yönelik somut adımların ivedilikle atılması gerekiyor. Kadına yönelik şiddetin sadece bireysel bir sorun değildir, toplumsal ve yapısal boyutlarıyla ele alınması gereken bir insan hakları ihlalidir."