CHP'ye Geçen Tanrıkulu İle Baro Başkanı Aktar Avukatlıktan Azledildi
Kandil Dağı ile Mahmur Kampı'ndan geçen yıl ekim ayında Türkiye'ye gelen ve Habur'da şovla karşılanan PKK'lılardan, haklarında dava açılan 17'sinin yargılanmasına iki ayrı mahkemede devam edildi
Çetebaşı Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine Kandil Dağı ile Mahmur Kampı'ndan geçen yıl ekim ayında Türkiye'ye gelen ve Habur'da şovla karşılanan PKK'lılardan, haklarında dava açılan 17'sinin yargılanmasına bugün Diyarbakır'da iki ayrı mahkemede devam edildi.
5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanan 3 sanığın ısrarla Kürtçe savunma yapmak istemesi, mahkemede tartışmalara neden oldu. 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ise tutuklu yargılanan Kandil grubu üyesi Lütfü Taş, savunmasını üstlenen ve CHP'de siyaset yapacağını açıklayan avukat Sezgin Tanrıkulu ile Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar'ı azletti.
Çetebaşı Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine PKK'nın Kandil Dağı'ndaki Kampı ile Mahmur Kampı'ndan 19 Ekim 2009'da gelen 34 kişi içinde yer alan ve karşılama törenleri ile Türkiye'de katıldıkları etkinliklerde yaptıkları konuşmalar nedeniyle haklarında dava açılan 17 kişinin yargılanmasına bugün Diyarbakır 4'üncü ve 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan duruşmada, haklarında 'terör örgütü üyesi olmak' ve 'örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçlarından 15 ile 20 arasında değişen hapis cezası istenen tutuklu sanıklar, Kandil Dağı'ndan gelen PKK'lılar Mustafa Ayhan ve Hüseyin İpek ile Mahmur Kampı'ndan gelen Nurettin Turgut hazır bulundu.
Tutuksuz yargılanan sanıklar Fatma İzzet, Menekşe Soydan, Hacı Sorgun ve Kemal Ökten ise Mahmur Kampı'na daha önce döndüler.
KÜRTÇE SAVUNMA TARTIŞMASI
Mahkemenin savunmalarını yapmak için söz verdiği sanıkların ısrarla Kürtçe savunma yapmak istemeleri duruşmada krize neden oldu. Sanıklar Kürtçe yazılı savunma yapmak isterken; mahkeme, sanıkların daha önce Türkçe konuştukları için bu talebi kabul etmedi. Bunun üzerine sanıklardan Nurettin Turgut ayağa kalkarak, "Dilimize hakaret ediyorsunuz" dedi. Mahkeme Başkanı ise, "Hakaret etmiyorum, ben bu dili gerçekten bilmiyorum" cevabını verdi.
MAHKEMENİN BİLMEDİĞİ BİR DİL
Mahkeme sanıklara isterlerse Kürtçe sözlü savunma yapabileceklerini söyledi. Sanıklar ise, yazılı savunmalarını okumaya başladı. Mahkeme heyeti bunu, "mahkemece bilinmeyen bir dil olarak" tutanaklara geçti.
Bunun üzerine sanıklar Kürtçeye izin verilmemesi halinde, savunma yapmayacaklarını bildirdi. Söz alan sanık avukatları da, sanıkların görüştükten sonra savunma yapacaklarını belirterek, süre talebinde bulundu. Mahkeme savunma için süre vererek, duruşmayı erteledi.
ESKİ VE YENİ BARO BAŞKANLARINI AZLETTİ
Aynı gruptan 10 kişinin yargılandığı 4'ncü ağır ceza mahkemesindeki davada ise tutuklu yargılanan Elif Uludağ, Lütfü Taş, Mahmur'dan gelen Ayşe Kara, Abdullah Yaman, Caziye Kabul, Zehra Tunç, Sisin Yaman'ın katıldı. Davanın tutuksuz sanıkları Nizar Buldan, Yusuf Şen ve Mehmet Adamış daha önce Irak'a döndüler. Sanıklar son savunmalarını yapmak için süre istedi.
Sanıklardan Lütfü Taş, bir süre önce CHP'ye katılan Diyarbakır eski Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu ile Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar'ı avukatlıktan azletti.
Lütfü Taş mahkemeye sunduğu dilekçede, "Mahkemede aleyhime açılmış olan davanın dosyasında müdafi olarak görevlendirmiş olduğum Diyarbakır Barosu avukatlarından Sezgin Tanrıkulu ve Mehmet Emin Aktar'ı gördüğüm lüzum üzerine müdafilik görevinden azlediyorum. Keyfiyetin ilgili kişilere bildirilmesini ve gereğinin yapılmasını bilgilerinize arz ederim" dedi.
Her iki duruşmada 27 Ocak'a ertelendi.
