DP'li Enginyurt ile korumasının saldırısına uğrayan Gazeteci Latif Şimşek'ten açıklama
Gazeteci Latif Şimşek, katıldığı bir televizyon programında yaşanan tartışma sonrası Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ile korumasının kendisine saldırmasının ardından yaptığı açıklamada, "Ortada hiçbir şey yokken böyle bir şey yapılması, bunun...
Gazeteci Latif Şimşek, katıldığı bir televizyon programında yaşanan tartışma sonrası Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ile korumasının kendisine saldırmasının ardından yaptığı açıklamada, "Ortada hiçbir şey yokken böyle bir şey yapılması, bunun önceden hazırlanan bir kumpas olduğunu gösteriyor. Resmen bu bir kumpastır" dedi.
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, 6 Ağustos günü TV 100'de katıldığı televizyon programında bir diğer konuk Gazeteci Latif Şimşek ile tartışmıştı. Yayın sırasında sinirlenen Enginyurt, yerinden kalkarak Şimşek'in üzerine yürümüş ve yaşanan tartışma nedeniyle yayına ara verilmişti. Tartışma devam ederken, Cemal Enginyurt ile birlikte kanala gelen ve resmi bir görevi bulunmayan şüpheli Emrah Topal ise Şimşek'i darp etmişti. Gerçekleşen olaylar kameralara anbean yansıdı. Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılırken, şüpheli Emrah Topal, çıkarıldığı nöbetçi hakimlik tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
"Cumhurbaşkanımız geçmiş olsun dileklerini iletip olayın takipçisi olduğunu söylediler"
Yaşanan tüm bu olaylar sonrası İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Gazeteci Latif Şimşek, yaşanan olayda herhangi bir taraf olmadığını, herkesin bu olaydan ders çıkarması gerektiğini söyledi. Bu tür konularda gazetecilerin tek vücut olmadığı takdirde gazetecilere saldırmanın kolaylaşacağını belirten Şimşek, şunları kaydetti:
"Çok sayıda gazeteci, siyasetçi dostum aradı. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan geçmiş olsun dileklerini iletip olayın takipçisi olduğunu söylediler. Genel Başkanlar Mustafa Destici, Doğu Perinçek, İbrahim Çelebi, CHP'den, AK Parti'den, MHP'den çok sayıda siyasetçi arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Ama meslektaşlarımdan da benim adımı vererek bir kınama yapmalarına gerek yok. Bir gazeteciye yapılan saldırıya tepki göstermeleri gerekiyor. Yoksa doktorların başına gelen olaylar bir süre sonra gazetecilerin de başına gelmeye başlarsa, gazeteci arkadaşlar 'Bunun tedbirini niye önceden almadık' diye dövünebilirler."
"Enginyurt'un saldırısı görüntülerde var, gerekli tüm davaları açacağım"
Olaya ait görüntülerin yayımlanmasına kendisinin izin verdiğini, bu sayede yaşanan olayların ortaya çıktığını anlatan Şimşek, "Kendisiyle (Cemal Enginyurt) stüdyoda canlı yayın sırasında yüz yüze geldik. Orada herhangi bir harekette bulunmaması, teke tek olduğumuz bir ortamda buna cesaret edememesi, ardından yayın kesilince korumaları demeye de dilim varmıyor, beslemelerinin içeriye girip Cemal Enginyurt'un talimatıyla bana saldırmaya başlamalarıdır. Sonrasında da ekranlarda gördünüz zaten. Gerekli bütün davaları açacağım. Koruması zaten tutuklandı. Cemal Enginyurt'la ilgili onun da saldırısı görüntülerde var. Hem de azmettirici olarak şikayetçiyiz kendisinden. Dokunulmazlığı kaldırılırsa yargılanmaya başlayacak" diye konuştu.
"Gültekin Uysal çok sert ifadelerde bulunmuş kendisine"
Olaydan sonra DP'li Enginyurt tarafından yayımlanan özür mektubunu eleştiren Latif Şimşek, mektubun Enginyurt ile Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın tartışması sonrası yayımlandığını vurgulayarak, "Özür mektubu gibi bir şey değil. Adam benden özür dilemek yerine benden başka herkesten özür diliyor. İki gün sonra gelen bir özür. Sıkışınca, tepkiler bu kadar çoğalınca, siyasi hayatının bittiğini anlayınca böyle bir özür yayımlamak zorunda kaldı. Bana gelen bilgilere göre de Gültekin Uysal çok sert ifadelerde bulunmuş kendisine. Partiyi zor durumda bıraktığını, bu şiddet olayının Demokrat Parti ile özdeşleşeceğini ve bu nedenle gerekeni yapmasını istemiş, Gültekin Uysal ile tartışmışlar. Onun üzerine böyle bir özür açıklaması yaptı ama bu özürden başka her şeye benziyor" dedi.
"Bu resmen bir kumpastır"
Cemal Enginyurt'un korumalarını saldırtacak hiçbir şey yapmadığını, yalnızca karşılıklı bir tartışma yaşandığını belirten Şimşek, olayın kumpas olduğunu iddia ederek, "Ortada hiçbir şey yokken, böyle bir şey yapılması bunun önceden hazırlanan bir kumpas olduğunu gösteriyor. Resmen bu bir kumpastır. Önceden planlayarak, düşünerek o hareketi yapacaklarını bilerek gelmişler stüdyoya. Cemal Enginyurt bilerek ortamı gerdi. Benim de ona kişilik olarak aynı sertlikte cevap vereceğimi biliyordu. Olayların geleceği noktayı bildiği için zaten yayına girmeden önce 8 kişi gelmişler televizyona. Dışarıya çıkıp onlarla konuşmuş. Muhtemelen orada planladılar. 'Ben ayağa kalktığım zaman siz de içeriye girin' hesabı yapıldı. 'Yayın kesildikten sonra dalarsınız' dedi demek ki. Çünkü Pınar Ardor'a yayının kesilip kesilmediğini soruyor. Yayının kesildiğini söyledikten sonra beslemelerine işaret edip, emir verip benim üzerime saldırtıyor" ifadelerini kullandı.
"Cemal Enginyurt aileme, anneme, çocuklarıma ağza alınmayacak galiz küfürler savurdu"
DP'li Enginyurt'un yaşanan olayda kendisine küfürler ettiğini, bu küfürleri yayımlatacağını söyleyen Gazeteci Şimşek, şunları kaydetti:
"Ben korumanın araya girenlerden biri olduğunu düşünüyordum. 1,90'ın üzerinde, 110-120 kilo bir adam, azman orada bana saldırıyor. Ben olayın nereye gideceğini tahmin etmediğim için ilk aldığım darbeyle sersemledim. Sonrasında bir iki defa daha girişim olmuş. Onları da videodan izledim. Alçakça bir şey. Burada önemli olan bir şey daha var. Herkesin bunu bilmesi gerekiyor. Cemal Enginyurt ağzı lağım kokan, küfürbaz bir adam. Orada da o tartışma sırasında aileme, anneme, çocuklarıma ağza alınmayacak galiz küfürler savurmuş. O küfürleri de yayımlattıracağım ben. Herkesin bu adamın yüzünü görmesi lazım. Böyle ağzı pis, ahlaksız bir adam. Ben şu anda onun ettiği küfürleri onun çocuklarına, ailesine asla yakıştıramam. Bu benim karakterime de uygun değil ama kendisi ailesinden, çevresindekilerden utanarak yaşasın. O galiz, ağır, lağım kokan sözleri zaten ondan başkası da söyleyemezdi." - ANKARA