Dpü'de 197 Akademik Personel Bir Üst Kadroya Yükseldi
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'ne (DPÜ) yeni atanan ve bir üst unvana terfi eden yardımcı doçent, doçent ve profesörler, cübbelerini giyerek yeni kadrolarındaki görevlerine başladılar.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'ne (DPÜ) yeni atanan ve bir üst unvana terfi eden yardımcı doçent, doçent ve profesörler, cübbelerini giyerek yeni kadrolarındaki görevlerine başladılar.
Evliya Çelebi Merkez Yerleşkesi Bedesten'de gerçekleştirilen Akademik Yükseltme ve Atama Töreni'ne; atanan ve yükseltilen öğretim üyeleri aileleri ile birlikte katılırken; törene Rektör Prof. Dr. Ahmet Karaaslan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yunus Erdoğan, Prof. Dr. Osman Genç, Prof. Dr. Kaan Eraslan ve fakülte dekanları katıldı.
Rektör Prof. Dr. Ahmet Karaaslan, akademik yükseltilen öğretim üyelerini kutlayarak binişlerini taktı.
Karaaslan, yeni görevlerinin yeni sorumluluk ve misyonlar yüklediğini hatırlatarak, "Bugün hepimiz için çok anlamlı ve sevinçli bir günü beraber yaşayacağız. Zihin dünyamızı inşa eden büyük bir gönül adamı, 'Halkın çoğu fihristte kaldı, kitabı okuyamadı. Siz kitabı okumaya bakın' diyor.Biz bilimle uğraşan insanlar olarak çok ciddi bir iş yapıyoruz. Milletleri yükselten ve alçaltan onları büyük veya küçük, etkili veya etkisiz yapan bilimde gerçekleştirdikleri başarılarıdır. Bir millet elini bilimden çekmişse, hayatın başka gaileleri onları boğmuşsa, işte o milletler ayaklar altında sürünmeye mahkumdurlar. Ülkemiz bir yükselme rampasına girmiştir. Birçok iyi ve önemli alandaki sıralamalarda üst seviyelerde yer almaktadır. Kabuğunu parçalamıştır. Ancak burada bizlere hazırlanan bir tuzak vardır. Bütün bunları yapıyorken ve işler yolunda gidiyorken birden körler ve sağırlar diyaloğu başlatıyoruz. Kimse kimseyi anlamıyor, kimse kimseyi dinlemiyor ve gerçekler bir türlü anlaşılamıyor. Buna hiçbirimiz izin vermemeliyiz. Hele toplumun öncüleri, zihin ve ruh mimarları olan sizler. Başta öğrencilerimiz olmak üzere toplumda adeta birlik ve beraberliğin sembolü olmalıyız, bu toplumu çatlatmak isteyen kimseye izin vermemeliyiz. Yine zihin ve ruh mimarlarımızın bizlere öğrettiği gerçek şudur; hepinizin hamuru, mayası bir balçıktır. Annelerimiz ve babalar birdir, bu dünyada sınırlı sürede kalacak ve en sonunda gideceğiz. Bize tayin edilen zamanın kaç saat ya da kaç gün olduğunu, kaç ay veya kaç yıl olduğunu bilmiyoruz. Dünyada göz açıp kapanana kadar yaşayan varlıklar var. Bir görünüyorlar bir yok oluyorlar. Bir saat yaşayanlar, annesi tarafından sokağa terkedilenler, büyüdükleri zaman anne babasını tanımayanlar var, hayatımız aslında çok derin anlamlar taşıyor. Esasen çok acımasız olduğumuz zaman, insanları kıyasıya eleştirdiğimiz zaman kendimize bir çağrı yapmalıyız; bir dakika durup kendimize ne yaptığımızı sormalıyız, ayaktaysak yere çökmeliyiz, başarabiliyorsak gözümüzden iki damla yaş akıtmalıyız, kendimiz ağlamalıyız ama kimseyi de ağlatmamalıyız. Bizler bir gözyaşı medeniyetinin çocuklarıyız ama çoktandır ağlamayı, başkasının acısını ya da mutluluğunu paylaşmayı da unuttuk. Bu kavramları ve duyguları yeniden keşfetmemiz gerekiyor. Bizi biz yapan değer budur. Şu dünyada şefkat ve sevginin dışında insanı yüceltecek başka ne var, neyi paylaşamıyoruz? Gökyüzünün altında hepimize yer var. Bu yıldızlar bu gezegenler hepimize bir şeyler söylüyor. Onlara bakmayı ve bize ne söylediklerini keşfetmemizi bekliyorlar. Bu gün gökyüzündeki bir ışığın on milyar yıl önce yaratılmış bir gezegenin ışığı olduğunu biliyor muyuz? Bize verdiği mesajları anlamaya çalışıyor muyuz? Bütün bu semavat, bu gökyüzü, bu gezegenler ve yıldızlar niçin dönüyor acaba? Zannediyorum hepimize birşeyler söylemek için dönüyorlar" dedi.
Ahmet Karaaslan, konuşmasının ardından profesör ve doçentliğe yükselen öğretim üyelerinin binişlerini takarak sertifikalarını takdim etti.
"HASTALAR ARTIK KÜTAHYA'YI TERCİH EDİYOR"
Törende profesör unvanlı akademisyenler adına Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Basri Amasyalı konuşma yaptı. Amasyalı, hastalar için Kütahya'nın önemini vurgulayarak, "Yaklaşık 5 yıl önce Kütahya'da anjiyo olmak isteyen bir hasta vatandaşımız anjiyo olmak için komşu illere gitmekteydi. Şuan ise Ankara'dan, Antalya'dan Türkiye'nin çeşitli illerinden hastalar Kütahya'ya gelmektedir. Bugün her branşta değerli hocalarımız mevcut. Artık hastalar Kütahya'yı tercih etmektedir.Her akademisyenin rüyasını süsleyen anlamlı bir günü bizler için tertip eden başta Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Karaaslan olmak üzere tüm öğretim üyesi arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Atamaların Türkiye'ye Kütahya'ya ve üniversitemize hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.
Prof.Dr. Basri Amasyalı'nın ardından Doçent Öğretim üyeleri adına konuşma yapan Eğitim Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Özlem Doğan Temur; eğitim kademesinin her alanında bulunduğunun altını çizerek Dumlupınar Üniversitesi'nin TÜBİTAK ile imzaladığı sözleşmelerle Türkiye'de eğitim sürecinde yer almasından duyduğu gururu ifade etti.
Özlem Doğan Temur sözlerine şöyle devam etti. "Kütahya'ya ve Dumlupınar Üniversitesine geleli 6 yıl oldu burada kaldığım süre içerisinde üniversitemizde meydana gelen gelişimi görme fırsatı yakaladım. Gelişim fırsatlarını ve bu anlamlı günü bize sunan başta Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan olmak üzere tüm yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Kadroların öğretim üyesi arkadaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum." - KÜTAHYA