Drakula'nın Hapsedildiği Kale Film Platosu Olacak
"Kazıklı Voyvoda" ve "Kont Drakula" diye bilinen Eflak Voyvodası III. Vlad'ın esir tutulduğu rivayet edilen Tokat Kalesi'nin, yürütülen kazı çalışmalarının ardından film çekimlerinin gözde mekanı olması bekleniyor.
Tokat Valisi Cevdet Can, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tokat Kalesi'ndeki Ceylan Yolu'nun açılması için bir ay önce başlatılan çalışmalarda yaklaşık 40 basamağın gün yüzüne çıkarıldığını söyledi.
Tarihi Tokat Kalesi'nin hiçbir kalede olmayan pek çok özelliği bulunduğunu anlatan Can, kaledeki Ceylan Yolu'nun tarihi kaynaklarda "gizli geçit" şeklinde yer aldığını bildirdi.
Yaklaşık 360 merdivenden oluşan geçidin ortaya çıkarılması için yaklaşık bir aydır çalışmaların sürdürüldüğünü dile getiren Can, "Raylar döşendi. Çalışmalar devam ediyor. Günlük 5-10 vagon toprak ve taş çıkarıyorlar" dedi.
"TOKAT KALESİ FİLMLERE PLATO OLACAK"
Buranın tamamlanması halinde eski şehrin temaşa edilebileceğini anlatan Can, "Tokat Kalesi, dünyada kale merkezli çekilecek filmlere plato olacak. Böyle bir gizli geçit, kendisini koruyan geçit, Türkiye'de başka kalede yok. Kalemiz özellikli bir kale" diye konuştu.
SIĞINAK VE HAPİS OLARAK KULLANILMIŞ
Tarihte Tokat Kalesi'nin birkaç amaçla kullanıldığını kaydeden Can, "Tokat Kalesi sığınak yeri olarak kullanılmış. Tutsakların hapis tutulduğu yer olmuş. Buranın en önemli esiri 'Kazıklı Voyvoda' lakaplı Eflak Voyvodası III. Vlad. O buradan kaçmış. Bunun temsili müzesinin de inşaatına başlandı" dedi.
Kalede restorasyon çalışmalarının sürdüğünü belirten Can, "Öncelikle Ceylan Yolu'nu açmayla uğraşıyoruz. Ceylan Yolu'nun tamamını inşallah 3 aylık zamanda açacağız" ifadelerini kullandı.
TOKAT KALESİ
Kaynaklara göre, milattan sonra 5 ya da 6. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Tokat Kalesi'nin en eski yerleşimcilerinin Komana Pontika'dan göçen Hristiyanlar olduğu biliniyor.
İnşasının ardından uzun yıllar Doğu Roma İmparatorluğu'nun elinde kalan, 1074 yılında Danişmend Gazi tarafından ele geçirilen ve Büyük Selçuklu Devleti'nin hakim olduğu kalenin, daha sonra Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine girdiği belirtiliyor.
Surları kesme taş ve molozlar kullanılıp, kademeli şekilde kaya kütlelerine oturtularak yapılan kalenin kuzey ve güney yönündeki duvarları, depremlerin de etkisiyle büyük ölçüde yıkık bulunuyor. Bu yönde sadece bir burç ve ana kaya üzerindeki surlar görülebiliyor.
