Elazığlı Sanatçı Demirbağ, Yanarak Öldü
Elazığ'ın Ünlü Ses Sanatçılarından 75 Yaşındaki Enver Demir, Tek Başına Yaşadığı Evinde Isınmak İçin Yaktığı Elektrik Sobasından Çıkan Yangında Yanarak Öldü
Elazığ'ın ünlü ses sanatçılarından 75 yaşındaki Enver Demir, tek başına yaşadığı evinde ısınmak için yaktığı elektrik sobasından çıkan yangında yanarak öldü.
Elazığ'ın yetiştirdiği en ünlü ses sanatçılarından biri olan 75 yaşındaki Enver Demirbağ'ın yalnız yaşadığı Kültür Mahallesi Arka Sokak Manolya Apartmanı'ndaki evinde bugün saat 11.00 sıralarında yangın çıktı.
Yangın üzerine eve giden polis ve itfaiye ekipleir alevleri söndürürken, Demirbağ'ın oturduğu koltukta yanarak can verdiğini belirledi. Yapılan ilk incelemede Demirbağ'ın kısmi felçli olduğu ve ısınmak için yaktığı elektrik sobasının koltuğu tutuşturmasıyla yangının meydana geldiğini belirledi.
Olay yerine gelen Elazığ Emniyet Müdürü Fahrettin Coşkun, evde yakılan elektrik sobasından yangın çıktığını belirterek, "Bize olay saat 11.00'de intikal etti.
Ekiplerimiz olay yerine intikal ettiğinde değerli bir sanatçımız elektrik sobasına sırtını yasladığında kendisi ve yanındaki koltuk yanmış. Ekiplerimiz yetiştiğinde Enver Demirbağ, maalesef yanarak yaşamını yitirmişti. Her hangi şüpheli bir durum görünmemesine rağmen soruşturmamız sürüyor" diye konuştu.
Enver Demirbağ'ın cenazesi otopsi için Fırat Üniversitesi adli tıp morguna kaldırıldı.
ELAZIĞ'IN ÜNLÜ SESİYDİ
Elazığ'ın tarihi yerleşim birimi Harput müziğinin günümüzdeki en iyi temsilcilerinden biri olan Enver Demirbağ, 1935 yılında Elazığ'ın Palu İlçesi'nde doğdu. Demirbağ, Harput müziğini icra eden hafızlardan, Harput makamlarını ve müzik geleneğini daha çocuk yaşta öğrenmeye başlamıştı.
Bunların başında ise Hafız Mustafa Süer ve Hafız Osman Öğe geliyor. Enver Demirbağ, Harput müziği ile ilgili bütün repertuarını, Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Folklor Arşivi'ne vermişti. Bu eserlerin sayısının 115 olması, Enver Demirbağ'ın repertuarının, Hafız Osman Öğe'den öğrendikleri ile sınırlı kaldığını gösteriyor.