Eli, Ayağı Annesi
Engelliliği nedeniyle ellerini ve ayaklarını kullanamayan Mucurluoğlu, ağzının yardımıyla yazdığı öykülerinde, hayatındaki en büyük destekçi annesini anlattı.
OKTAY ÖZDEN - Çocukken geçirdiği bir rahatsızlık sonucu elleri ile ayaklarını kullanamayan Oğuz Mucurluoğlu (42), engeline rağmen ağzının yardımıyla yazdığı öyküler ve 4'üncü kez üniversitede öğrenim görmesi nedeniyle birlikte yaşadığı annesinin gurur kaynağı oldu.
Ankara'nın Çankaya ilçesinde yaşayan Mucurluoğlu, AA muhabirine, doğumundan bir süre sonra sarılık hastalığı geçirdiğini, doktor ihmaliyle spastik engelli hale geldiğini öne sürdü.
Elleri ile ayaklarını kullanamadığını ve birçok işini ağzıyla yaptığını anlatan Mucurluoğlu, "Yapamadığım noktada, ikinci bir kişinin yardımına ihtiyacım oluyor" dedi.
Mucurluoğlu, dişlerinin arasına sıkıştırdığı kalemle kısa öyküler yazdığını ve iki kitap çıkardığını, üçüncüsünün hazırlığını yaptığını aktardı.
Gazi Üniversitesi Çevre Teknikerliği, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler ve İşletme bölümlerini bitirdiğine dikkati çeken Mucurluoğlu, şu anda aynı fakültenin felsefe bölümü öğrencisi olduğunu bildirdi.
Mucurluoğlu, hayatı nehre benzeterek, akıntıyla aynı yönde kulaç attığını ifade ederek, annesi Meral İpek'i (59) "tarifi zor bir kadın" olarak nitelendirdi.
"Her anne, evladının en kıymetlisidir" diyen Mucurluoğlu, şöyle devam etti:
"Benim için de böyle. Annemi ayrıcalıklı yapan, 'engelli bir çocuğu parmakla gösterteceğim' kararlılığı ve bu amaçla kendi hayatını hiçe sayıp, kendi hayatıyla benim hayatımı tek bir beden gibi sürdürmeyi hedeflemesi ve bunu başarabilmesidir. Bana hep, 'bir gün anneni yazsana' derler. Benim bütün öykülerimde, yazılarımda annem vardır. Tek başına konu başlığı olarak aldığımda bunu hiçbir zaman başaramayacağımı biliyorum. Yapamam çünkü o ifadelendirilmesi güç bir konu. Benim beynimde olan değeri paha biçilmez."
Bilgisayarı ağzıyla tuttuğu bir çubuk yardımı ile cep telefonunu da dili ve dudağı aracılığıyla kullanabilen Mucurluoğlu'nun annesi İpek ise oğlu doğduğunda, onu ailesine, vatanına ve milletine iyi bir evlat olarak yetiştirmek için kendine söz verdiğini vurguladı.
Sözünde durduğunu ve oğlunu bugünlere getirdiğini dile getiren İpek, şöyle konuştu:
"Her şeyden önce o da bir bireydi ve muhakkak onun da bir hayatı olacaktı. Sağlıklı çocuğum olsaydı, belki bu kadar takdir gören bir anne olmayacaktım. Başardığımı düşünüyorum, mutluyum. Örnek değil, görevini yapmış anneyim." - Ankara