Gazze'den Eskişehir'e doktora yapmaya gelen eczacı: 'Normal hayat sürdürmek çok zor'
Filistin'in Gazze şehrinden Eskişehir'e doktora yapmak için gelen eczacı Halil Majdalawi, Gazze'deki durumu anlattı. Majdalawi, ailesinin zor şartlar altında yaşadığını ve kendisinin de normal bir hayat sürdürmek zorunda olduğunu belirtti. Gazze'deki temel ihtiyaçların karşılanamadığını ve hastanelerin olmadığını ifade eden Majdalawi, Türkiye'nin daha fazla destek vermesi gerektiğini söyledi.
MELTEM KARAKAŞ
Filistin'in Gazze şehrinden Eskişehir'e doktora yapmak için gelen eczacı Halil Majdalawi, "Ben geceleri uyuyamıyorum. Aklım orada. Annem babam nasıl yaşıyorlar? Bir de özellikle bu dönemde Gazze'de çok yağmur yağıyor. Onlar mecburen evden çıktılar. Okula gittiler. Bu okul çok kalabalık. İnsanlar çadırda kalıyorlar. Yağmur yağdığında çok zor oluyor. Çok endişeliyim. Ben maalesef aynı zamanda normal bir hayat sürdürmeye mecburum ama çok zor. Burada yaşıyorum ama aklım orada" dedi.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ekim ayından bu yana devam ediyor. Filistin'in Gazze şehrinden Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi'ne doktora yapmaya gelen Halil Majdalawi, yaşadıklarını anlattı. Lisans eğitimini Gazze'de eczacılık üzerine yapan, yüksek lisans eğitimini Lübnan'da tamamlayan Halil Majdalawi, doktorasını yapmak için geldiği Eskişehir'de eşi ve 2 yaşındaki kızıyla yaşıyor.
"NORMAL HAYAT SÜRDÜRMEK ÇOK ZOR"
Halil Majdalawi şunları söyledi:
"Burada doktora yapıyorum. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde. Ben bir buçuk senedir Eskişehir'deyim. Gazze'ye beş ay gittim. Savaştan iki hafta önce geldim Eskişehir'e. Ben iki sene sonra doktora bittikten sonra Gazze'ye tekrar dönmek istiyorum. Lisansı Gazze'de yaptım. Yüksek lisans Ürdün'de yaptım. Doktora da burada. Eczacıyım ama şimdi tıp fakültesinde ilaçlarla ilgili doktora yapıyorum. Ben zaten dört savaş yaşadım Gazze'de ama tabi bu savaş çok farklı, çok daha şiddetli. Bu savaş değil zaten, bu soykırım. Büyük bir katliam. Tüm ailem orada maalesef. Onların yanında olmak istiyorum ama tabi olmuyor. Ailem Kuzey Gazze'de oturuyor. Babam, annem, kardeşim orada. Tüm akrabalarım, arkadaşlarım orada hala oturuyorlar. Durum çok zor insanlar özellikle çocuklar hem bombalardan hem açlıktan hem hastalıktan ölüyorlar. Malumunuz hiçbir hastane, klinik hatta ilk yardım noktaları kalmadı Kuzey Gazze'de. Küçük, basit bir yara oluyorsa insanlar ölüyorlar. Normal hayat sürdürmek çok zor. Temel ihtiyaçlar yok. Su kısıldı. İsrail suyu kıstı, elektriği kıstı, doğal gaz kısıldı. İnternet kısıldı. Her şey kısıldı.
"ANNEM GÜNDE SADECE BİR DEFA YEMEK YİYOR"
Benim annem mesela her gün oruç tutuyor. Sadece günde bir defa akşam yemeği yiyor yemek bulamadıkları için. Hem yemek yok hem sevap oluyor yani. Annem hasta. Yüksek tansiyon hastası. Onun ilaçları bitti. Temin edilmez. Çok zor durumdalar yani. Ekmek yok, su yok. Sadece bakliyat filan yiyorlar. En zor şey bana göre hastaneler yok. Bu çok zor. Hasta insan çok, yaralı insanlar var. Hastane yok. İnsanlara yer yok. Durum çok zor, kötü maalesef. Onlar bir okulda kalıyor. İletişim çok zor. Ben direkt haber almıyorum ama dolaylı bir şekilde haber alıyorum. Ben mesela 5 gün önce bir arkadaşımla haberleştim. O benim annem, babam ve kardeşime yakın yerde oturuyor. Bu şekilde haber alıyorum ama direkt olarak konuşmuyoruz maalesef.
"BURADA YAŞIYORUM AMA AKLIM ORADA"
Ben geceleri uyuyamıyorum. Aklım orada. Annem babam nasıl yaşıyorlar? Bir de özellikle bu dönemde Gazze'de çok yağmur yağıyor. Onlar mecburen evden çıktılar. Okula gittiler. Bu okul çok kalabalık. İnsanlar çadırda kalıyorlar. Yağmur yağdığında çok zor oluyor. Çok endişeliyim. Ben maalesef aynı zamanda normal bir hayat sürdürmeye mecburum ama çok zor. Burada yaşıyorum ama aklım orada. Benim ailem direniyor. Mesela İsrail savaşın ilk haftasında Güney Gazze'ye insanları göndermek istiyor ama benim ailem reddetti, kabul etmedi. Kuzey Gazze'de oturuyorlar. Neden; direnmek için, dayanmak için. Onlar İsrail'in istediği şeyi yapmak istemiyorlar. Gazze'den hiçbir yere gitmek istemiyorlar. Başka bir ülkede mülteci olarak yaşamak istemiyorlar. Gazze onların toprağı. Bu yüzden direniyorlar. İnanç çok güçlü. Allah sabır veriyor onlara. Hala direniyorlar çok şükür. Kuzey Gazze'de hala 300 bin insan oturuyor. Genellikle eğitim için geliyorlar. Çok Filistinli arkadaşım var burada. Eskişehir'de 60 tane öğrenci var. Biz toplanıyoruz. Konuşuyoruz savaş hakkında.
"AKRABALARIMDAN 80 KİŞİ ŞEHİT OLDU"
Ailemde vefat edenler çok maalesef. Belki 80 tane akrabalarımdan şehit oldular. Teyzem, halam, onun tüm oğlu ve kızları, tüm aile öldü. Kuzenim, dört arkadaşım, çok akrabalarım, çok komşularım maalesef. Gazze'de 2 milyon insan yaşıyor orada. Şimdi yaklaşık 35 bin insan şehit oldu. İnsanlar hem bombalardan hem açlıktan, hastalıktan ölüyorlar. Tepkilerimiz bence yeterli değil. Bu çok büyük bir soykırım. İnsan yüz yıl bu kadar bir soykırım olmadı. Bu tepki yeterli değil. Hem halk hem hükümet olarak tepki yeterli değil. Daha etkili bir tepki vermeli. İsrail'e baskı uygulamalı. Soykırımı durdurulmak için gerçek bir baskı lazım. Yani siyaset olarak. Halk protesto yapıyor, boykot yapıyor. Bu faydalı ama soykırım durmuyor. Devletler, kurumlar, hükümetler daha etkili bir şekilde ilişkiler kesilmeli, ticaret de. Siyaset tepki göstermeli. Onlar Gazze'den çıkmak istemiyorlar. Mısır'ın kapısı kapalı. Ben hatta Gazze'ye gitmek istiyorum ama gidemem. Her şey kapalı. Giriş çıkış çok zor. Sadece hasta insanlar tedavi için gidebilirler.
"HALKIMA YARDIMCI OLMAK İSTİYORUM"
Ben halkıma yardımcı olmak istiyorum. Doktora bittikten sonra oraya gitmek istiyorum. Ben Şifa Hastanesi'nde çalışıyordum. Şifa Hastanesi mahvedildi. Ben Şifa Hastanesi'nde 7 yıl çalıştım. Ben sadece izin aldım eğitim için ama bittikten sonra tekrar gitmek istiyorum. Ben eczacıyım. Halkıma yardımcı olmak çok önemli benim için. Ekonomik durumlar çok zor. Para yetmiyor. Her şey çok az ve çok pahalı ama insanlar birbirine yardım ediyor. Daha destek versinler. Maddi, manevi destek önemli ama şimdi maalesef hiçbir destek, yardım gitmiyor Gazze'ye. Bu yüzden en önemli destek manevi ve siyasi destek. Türkiye'nin halk daha destek verebilir. Hükümet İsrail'e baskı uygulamalı. Boykot çok önemli bir şey. Devam edebilmeli. Eskişehir'den çok memnunum. Eskişehir'de yabancı insanlara tepki çok güzel. Irkçı tepkiler görmedim çok şükür, memnumum. Filistinli olduğumu söylediğimde çok saygı gösteriyorlar. Soruyorlar. 'Durum nasıl' diyorlar. Dua ediyorlar, halklar Filistin'i çok seviyorlar."