Fatoş Karaoğlu'nun Hayatı Livaneli'nin Kitabını Okuduktan Sonra Değişti
Malatya Hekimhan'da geçirdiği kas rahatsızlığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşamını sürdüren 32 yaşındaki Fatoş Karaoğlu’nun hayatı müzisyen, senarist, politikacı, yazar ve film yönetmeni Zülfü Livaneli’nin kitabını okuduktan sonra değişti. Kendini kitap yazarak ifade etmeye karar veren Karaoğlu, önce ‘Sırça Duvar’ daha sonra da Livaneli’nin teşvikiyle ‘Sığla Ağacı’ adlı kitaplarını, kitapseverlerle buluşturdu.
Malatya Hekimhan'da geçirdiği kas rahatsızlığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşamını sürdüren 32 yaşındaki Fatoş Karaoğlu'nun hayatı müzisyen, senarist, politikacı, yazar ve film yönetmeni Zülfü Livaneli'nin kitabını okuduktan sonra değişti. Kendini kitap yazarak ifade etmeye karar veren Karaoğlu, önce 'Sırça Duvar' daha sonra da Livaneli'nin teşvikiyle 'Sığla Ağacı' adlı kitaplarını kitapseverlerle buluşturdu.
Yazar Fatoş Karaoğlu, Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen ve organizasyonunu Kültür A.Ş.'nin yaptığı 9. Malatya Anadolu Kitap Fuarı'nda kitaplarını imzaladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da imzalı kitaplarını aldığı Karaoğlu'na başarılar dileyerek, yeni kitaplarını beklediklerini söyledi.
GEÇİRDİĞİ RAHATSIZLIK NEDENİYLE HAYATI DEĞİŞTİ
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde 2008 yılında eğitim görmeye başlayan Karaoğlu, üniversiteyi bitirdikten sonra rahatsızlandı ve geçirdiği kas hastalığı ilerledi. Tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşamını sürdüren ve ruhsal çöküş yaşayan Karaoğlu'nun hayata bakışı, Zülfü Livaneli'nin "Serenad" aldı kitabını okuduktan sonra değişti.
"YAZARSAM, İNSANLAR BENİ MERAK EDER, ARAŞTIRIR VE ÖĞRENİR DİYE DÜŞÜNDÜM"
Yaşadığı sıkıntıları ve yazarlık sürecini anlatan Karaoğlu, hastalığı nedeniyle ruhsal bir çöküş yaşadığını söyledi. Karaoğlu, şunları söyledi:
"Bu ruhsal çöküşü ifade etmekte çok zorlanıyordum ya da anlatabiliyordum ama insanların beni anlayabileceğini düşünemiyordum. Bir gün Zülfü Livaneli'nin 'Serenad' kitabını okuyordum. Kitapta o kadar detay vardı ki hepsini ister istemez araştırıyordum. O anda kendi kendime 'Neden yazarak kendimi insanlara ifade etmeyeyim?' dedim. Bir şeyleri yazarsam, başka insanlar beni merak eder, araştırır ve öğrenir diye düşündüm. O şekilde yazmaya başladım. Aslında yazma sürecim daha önceden vardı ama kitap aşamasına o şekilde geçtim" dedi.
"ZÜLFÜ HOCA 'İNSANCIKLAR' ESERİ GİBİ BİR KİTAP YAZMAMI İSTEDİ"
Karaoğlu, kitap yazmaya karar verdikten hemen sonra 'Sırça Duvar'ı kitapseverlerle buluşturduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bu kitabımda insanların neden karşısındaki insanla sırça duvarın olması gerektiğini anlattım. Daha sonrasında Zülfü Hocayla görüştük, konuştuk, tanıştık. Bu kitabımı birçok yazar okudu ve değerlendirme yaptı. Birçok yazar, 'kitabı çok beğendiklerini' söylediler. Kitapta insanların iç dünyasını, ruhsal travmalardan bahsettim. Livaneli ile görüşürken, benden Dostoyevski'nin 'İnsancıklar' eseri gibi bir eser çıkarmamı istedi. Bunu dünyaca ünlü ve bilinen bir yazar istiyordu. İstediği eser de dünyanın en ünlü yazarlarından birinin eseri. İlk başta korktum, yazabileceğimi düşündüm ve yazdım."
Livaneli ile görüşmesinden sonra 'Sığla Ağacı' adlı kitabını çıkaran Karaoğlu, yeni projelerinin olduğunu, hikaye ve roman çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
