Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu'ndan "aile ve nesli koruma" çağrısı
Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı Kürşat Mican, "Türk milletinin aile yapısını bozmadan bu milleti kimse yıkamaz. Milletçe bu tehlikeli oyunun artık farkına varmalıyız. Ailemize ve nesillerimize sahip çıkmalıyız.
Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı Kürşat Mican, "Türk milletinin aile yapısını bozmadan bu milleti kimse yıkamaz. Milletçe bu tehlikeli oyunun artık farkına varmalıyız. Ailemize ve nesillerimize sahip çıkmalıyız. Eğer farkına varamazsak on yıl sonra bu sapkın akımın figüranları cemiyetimizi tam manasıyla işgal etmiş olacaktır" dedi.
Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu tarafından "Sapkınlığa dur de/aileni ve neslini koru" sloganıyla başlatılan ve birçok STK'nın desteğiyle devam eden imza kampanyası ile ilgili basın toplantısı düzenleyen Platform Başkanı Kürşat Mican, Türkiye genelinde yaklaşık 45 gündür devam eden kampanyada 70 bin civarında imza toplandığını belirtti. Kampanyanın her geçen gün çığ gibi büyüdüğünü ifade eden Mican, "LGBTİ örgütünün Türkiye'deki faaliyetlerinin durdurulması, reklam yapmalarına müsaade edilmemesi, kamuya açık faaliyetlerini ve sapkınlıklarını yaymak için yaptıkları propagandaların cezai kapsama alınarak suç sayılması' için topladığımız bu imzaları hazırlanacak bir raporla Türkiye Büyük Millet Meclisine sunacağız. Öncelikle başlattığımız bu imza kampanyası hiç kimsenin özel hayatına ve fiillerine müdahale etmek için yapılmıyor. Özel hayatlarında elbette herkes özgürdür. Bu kampanya lezbiyenliği, biseksüelliği, transseksüelliği, geyliği alenileştirme, normalleştirme ve yaygınlaştırma maksatlı yapılan faaliyetlerin durdurulması, LGBTİ örgütünün kamuya açık alanlarda propaganda yapmasına müsaade edilmemesi için başlatılmıştır. Bizim toplumumuzda kökü bu topraklara dayanan hiçbir aile kendi çocuğunun bu sapkın akıma kapılmasını, gey, lezbiyen vesaire gibi sapkın yönelimlere kurban olmasını istemez. Çünkü çok iyi biliyoruz ki bu sapkınlık tuzağına düşenlerin aile ve cemiyet bağları kopuyor, sapkın bir hayatın içinde her türlü zührevi hastalıkla heder olup gidiyorlar. Yüce Allah hepimizin evlatlarını bu sapkın akımlardan korusun" dedi.
Gençlerin özendirildiği bu sapkın yaşantının örflere, adetlere, gelenek ve göreneklere, ahlaki normlara, milli ve mukaddes değerlere aykırı bir yaşam olduğunu ifade eden Mican, "LGBTİ örgütüne karşı çıktığımız zaman bize bazı kesimlerce 'onlar doğuştan hasta, saygı duymalısınız' deniliyor. Ancak son zamanlarda yapılan araştırmalar bize bunun külliyen yalan olduğunu gösteriyor. Küresel güçler ve taşeron örgütler milyonlarca dolar harcayarak Türk milletinin örfi, kültürel ve mukaddes değerlerine, aile bağlarına sıkı sıkıya bağlı gençliğini hastalıklı, ruhsal bunalımlı, sinir uçları yok edilmiş, milli hafızası silinmiş, yönsüz, rotasız, istikametsiz, milliyetsiz, hazcı, bananeci, zevkci, şöhretperest ve şehvetperest yığınlar haline getirerek büyük Türk devletini ve aziz milletimizi içerden çökertmek istemektedirler. Tüm dünya iyi biliyor ki Türk milletinin aile yapısını bozmadan bu milleti kimse yıkamaz. Milletçe bu tehlikeli oyunun artık farkına varmalıyız. Ailemize ve nesillerimize sahip çıkmalıyız. Eğer farkına varamazsak on yıl sonra bu sapkın akımın figüranları cemiyetimizi tam manasıyla işgal etmiş olacaktır" dedi.
Dünyanın en büyük video barındırma şirketi Youtube'un CEO'su Suzın Voceski'nin katıldığı bir televizyon programında gayri ahlaki içeriklerinden dolayı çocuklarının Youtube izlemesini yasakladığını açıkladığını hatırlatan Mican, şunları ifade etti:
"Oysa bizim çocuklarımız Google'dan sonra dünyanın en çok tıklanan sitesi olan Youtube'un iğrenç sağanağı altında. Gene Netflix hem Türkiye aleyhine yaptığı yayınlarla ve eşcinselliğin övüldüğü dizi ve filmlerle çocuklarımızı zihnen zehirliyor. Uluslararası dizi ve film izleme platformu olan Netflix bünyesinde eşcinsellik temalı yayınlar öyle çirkin ve ileri boyutta ki, açıkça sapkın ilişkiler ekrana getiriliyor ve buna çocuklar da alet edilip, bu sapık filmlerde çocuklar da oynatılıyor. Maalesef ülkemizdeki TV kanallarındaki film ve dizilerde de aile içi ensest ilişkiler, gayri ahlaki roller, yayınlar ve reklamlarla da nesillerimize ahlaksızlık ve sapkınlık zerk ediliyor. Aynı şekilde çirkeflik çukuruna dönmüş sosyal medya ağları da nesillerimizi zihnen ve ahlaken zehirliyor. Teknoloji çağındayız. Globalleşmiş, kocaman bir köy haline dönmüş dünyada elbette çocuklarımız, nesillerimiz teknolojinin tüm imkanlarından faydalanmalıdır. Fakat devletimizden isteğimiz genel itibarıyla koruyucu filtreleme sistemi oluşturarak zararlı yayınların nesillerimizi bozmasına müsaade etmemesi yönündedir. ve inanıyoruz ki devletimiz milletinin bu çağrısına kulak verecek, aile yapımızı ve nesillerimizi sapkınlık ve ahlaksızlık akımlarından daha iyi koruyabilmek için gerekenleri ivedilikle hayata geçirecektir. Devletimiz ve milletimiz ilelebet var olsun." - ANKARA