Gaün'de Dini Söylemin Önemi Anlatıldı
Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve İslami İlimler Araştırma Vakfı (İSAV) tarafından ’Toplumsal birliğin güçlendirilmesinde dini söylemin önemi’ konulu sempozyum düzenlendi.
Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve İslami İlimler Araştırma Vakfı (İSAV) tarafından 'Toplumsal birliğin güçlendirilmesinde dini söylemin önemi' konulu sempozyum düzenlendi.
Gaziantep Üniversitesi'nde gerçekleşen sempozyumda, açılış, değerlendirme bölümleri ve altı oturum yer aldı. 18 bildirinin sunulduğu sempozyumla ilgili olarak konuşan GAÜN İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehmus Demir, "Gaye ve sonuçları açısından tarihe önemli notlar düşülen bu sempozyum, müslümanlar olarak, din adına dışlayıcı ve ötekileştirici söylemlerin birliğimize verdiği zararları tespit etmek, bunun sebep ve sonuçları üzerinde durmak ve atılması gereken adımları masaya yatırmak amacıyla tertiplendi. Bildirilerde İslam dininin temel kaynaklarında birliğin temelleri, farklı inanç gruplarıyla bir arada yaşama tecrübesi, dini faaliyetlerin birliği oluşturmadaki katkıları, Diyanet, medya ve sivil kuruluşların bu amaçla icra ettikleri faaliyetler gibi alanlarda sunum ve değerlendirmeler yapıldı. Bildiriler, akademisyenlerin yanı sıra Diyanet İşleri Başkanlığı, Sivil Toplum Kuruluşları ve medya mensupları tarafından sunulmuş, böylelikle tespit ve değerlendirme ve önerilerde toplumun bütün katmanlarının katılımı sağlanmaya çalışılarak, konu derinlemesine tartışıldı" dedi.
Sempozyuma, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, YÖK Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. İbrahim Hatiboğlu, SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu ve ülkenin tanınmış ilim adamları ve akademisyenler katıldı. Sempozyumun sonuç bildirisinde, "Dünya, yakın coğrafyamız ve ülkemiz oldukça hassas bir dönemden geçmektedir. Bu süreçte, tüm insanlığın geleceğinde birlik, dayanışma, paylaşım ve benzeri ilkelerin hayati önem taşıdığı bir kez daha görülmüştür. Tarih boyunca kurucu ve çığır açıcı roller üstlenmiş bulunan medeniyetimiz, geçmişte olduğu gibi bugün de aynı ruh ve manevi özün geliştirilmesine son derece muhtaçtır. Bunu sağlayıcı temel unsurlar arasında yüce dinimiz İslam, merkezi ve inkar edilemez bir işleve sahiptir. Bu kuşatıcı ruh, İslam'ın temel kaynaklarından; onun sahih usül ve yöntemleri çerçevesinde elde edilmelidir. İslam'ın diriltici, paylaşımcı ve kuşatıcı özünü ortaya çıkarmak için de, başta Hz. Peygamber dönemi uygulamaları olmak üzere, yaşanmış bütün tarihi tecrübeler ve kültürel miras yol gösterici bir kaynak olarak asla ihmal edilmemelidir. Yaşanılan bu tecrübeler, günümüzde toplumsal birlik ve bütünlüğün sağlanmasında, insanlar arasında adaletin, Müslümanlar arasında kardeşliğin, farklı inanç ve kimlikler arasında çoğulculuğun, ayrımcı-ötekileştirici zihniyet ve davranışlardan uzak durmanın önemini bir kez daha hatırlatmaktadır. Bunun için de yüce dinimizin yol gösterici, aydınlatıcı ve emredici bütün ilkeleri, onun kudsiyetine zarar vermeden, güçlü bir şekilde vurgulanmalı; bunların toplumda içselleştirilmeleri amacıyla bireylerin bilgi, duygu, algı ve ahlak dünyasına aksettirilmesine özen gösterilmelidir. Başta Diyanet İşleri Başkanlığı, İlahiyat Fakülteleri ve İmam-Hatip Liseleri olmak üzere, dini sorumluluk üstlenen bütün kurumların, tam bir iş birliği halinde çalışmaları kaçınılmaz bir görevdir" ifadeleri yer aldı. - GAZİANTEP