Haberler

Gaün'de 'Sosyal Sorumluluk ve Sosyal Girişimcilik' Paneli Yapıldı

Abone Ol

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Toplumsal Duyarlılık Projeleri (TDP) Merkezi’nin organizasyonu ile son günlerin en popüler konularından biri olan ‘Sosyal Sorumluluk ve Sosyal Girişimcilik’ üzerine bir panel düzenlendi.

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Toplumsal Duyarlılık Projeleri (TDP) Merkezi'nin organizasyonu ile son günlerin en popüler konularından biri olan 'Sosyal Sorumluluk ve Sosyal Girişimcilik' üzerine bir panel düzenlendi.

Panele; Sosyal İnovasyon Merkezi (SİM) Yöneticisi Suat Özçağdaş, Özyeğin Üniversitesi Sosyal Değişim Laboratuarı Yetkilisi ve Toplum Gönüllüleri Vakfı Eş Başkanı Mehru Aygül, Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Rüyam Küçüksüleymanoğlu ile Uludağ Üniversitesi Öğrencisi Yaşar Temiz konuşmacı olarak katıldı.

YENİLİKLER VE GİRİŞİMLER TOPLUMA DEĞER KATMALI

Panelin moderatörlüğünü yapan Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektör Yardımcısı Prof Dr. Türkay Dereli, günümüzde girişimciliğin öneminin artık tüm ülkeler tarafından anlaşıldığını belirttiği konuşmasında, "Yenilik yapmak artık tek başına yeterli değil. Yaptığınız yenilikleri ürüne, hizmete ve değere dönüştürmek için 'girişimcilik' önemli, ama bunun da mümkünse toplumun ve hayatın tüm kılcallarına değer katması gerekiyor. Sosyal sorumluluk önemli ama onun da ötesine geçerek, 'sosyal girişimcilik' fazına geçmek gerekiyor. Yani, sosyal sorumluluk projelerinin kendi kendini sürdürebilen bir iş modelini içermesi bekleniyor. Bunun için öncelikle elbette toplumun toplam sosyal zekasını geliştirici faaliyetler yapmalıyız. Sosyal girişimcilik, insanın sevdiği şeyi sevdiği işi yapma fırsatı veriyor. Bunun çok önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum günümüz dünyasında" dedi.

SORUMLULUK ALMAYAN BİREY TOPLUMDA BARINAMAZ

Son dönemlerde dünyada demokrasi olmadığını iddia eden bir toplum ya da devlet sistemi olmadığını, bunun da demokrasinin fikren insanların eşitliği düşüncesinin kazanmış olduğunu belirten Sosyal İnovasyon Merkezi (SİM) Yöneticisi Suat Özçağdaş ise demokrasilerdeki bu gelişimin yurttaşların sorumluluğu ile söz konusu olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Bu doğrultuda hayata geçirilen toplumsal duyarlılık programları, topluma hizmet uygulamaları, sosyal sorumluluk gibi çalışmalar fantezi olsun diye yapılan çalışmalar değil. Çünkü bunlar olmazsa o toplumun düzeni olmuyor. Türkiye'nin temel sorunlarından birisi de bu. Bu tür konuşmaları ne zaman konuşmaya başlasak, genelde hayatın yanında dantel süsü gibi kalıyor. Eğer böyle düşünenler varsa kesinlikle yanlış düşünüyorlar. Çünkü eğer bireyler toplumsal olarak sorumluluğu üzerlerine almazlarsa, bireylerin de o toplumun içinde yaşama şansları kalmıyor. Dünyada, 800 milyonun üzerinde insan bir bardak temiz su bulamıyor. Dolayısıyla bireylerin içinde bulundukları topluma sahip çıkmaları gerekiyor ve o toplumda çözümün bir unsuru haline gelmesi gerekiyor. Türkiye'de bunun gelişmemesinin başlıca nedeni; küçük yaştan itibaren toplumsal sorunlarla ilgili yeterli çalışma yapılmamasıdır."

SOSYAL GİRİŞİMCİLİKTE EKİP RUHU ŞART

Özyeğin Üniversitesi Sosyal Değişim Laboratuarı Yetkilisi ve Toplum Gönüllüleri Vakfı Eş Başkanı Mehru Aygül ise sunumunda, vakıflarının 10 yıllık geçmişi bulunan ve her aşamasında gençlerin ön ayak olduğu, onların istedikleri doğrultuda sosyal sorumluluk projeleri yaptığı ve bir oluşum olduğunu vurguladı.

Aygül, "Biz her yıl yaklaşık 40 bin gence dokunuyoruz. 125 üniversite kulübünde Toplum Gönüllüleri Vakfı gönüllüsü var. Türkiye'de sosyal girişimcilik olgusu gittikçe artmaya başladı. Sivil toplum, sosyal sorumluluktan sonra en ilgi çeken kavramlardan biri haline geldi. Türkiye'de birçok sosyal girişimcilik programı var. Sosyal gelişimi bunlardan ayıran şey aslında bir iş modeli üzerine kurulmuş olması. Sosyal girişimcilikte ekip olmak çok önemli. Tek başınıza bu işi yapamazsınız. Fikir sizin olabilir ama onu paylaşıp, biriyle işbirliği yapmadan hayata geçmesi, sürdürülebilir olması imkansız" ifadelerini kullandı.

BİR GÖNÜLLÜLÜK PROJESİ: K.Ö.Y.

Öğrencileriyle birlikte Köye Öğrenci Yerleştirme (KÖY) projesini yaşama geçirdiklerini belirten Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Rüyam Küçüksüleymanoğlu, son derece başarılı bir şekilde uygulanan projeyi şöyle anlattı:

"Biz bir hayal kurduk ve 'Devlet Biziz' diye iddialı iki slogan ürettik. Her şeyi de devletten beklemememiz gerekiyordu. Bazı şeyleri de bizim yapmamız mecburi. KÖY Projesi Uludağ Üniversitesi'nde faaliyet gösteren, kırsal kalkınmayı, çocukların ufkunu genişletmeyi, köy halkına ek gelir sağlamayı hedefleyen üniversitemizin öğrenci topluluklarının ve aslında herhangi bir topluluğa üye olmayan öğrencilerin oluşturduğu bir platformun projesi. Sağlık, bilim-sanat, eğitim ve kırsal kalkınma köyde yaptığımız çalışmalar. Uludağ Üniversitesi'nde bir stant açıyoruz ve projemizi tanıtıyoruz."

Panelin son konuşmasını yapan Uludağ Üniversitesi Öğrencisi Yaşar Temiz ise K.Ö.Y. Projesi'nin yaşama geçiriliş öyküsünü bir film eşliğinde anlattı. Temiz, öğrencilere, "Kafanızda güzel bir proje varsa onu hayata geçirmek için hiç beklemeyin. Çünkü başarmak için başlamak gerekir" tavsiyesinde bulundu.

Panelin sonunda GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türkay Dereli ve İİBF Dekan V. Prof. Dr. M. Yaşar Gündoğdu tarafından panelistlere yöresel Gaziantep işi sedef sandık hediye edildi. - GAZİANTEP

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Gaziantep Üniversitesi Uludağ Üniversitesi Türkiye Yerel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title