Görev Süresi Dolan Rektör Özcan'dan İha'ya Veda Ziyareti
Görev süresi dolan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, veda turları kapmasında ziyaret ettiği İHA ekibine, “Bu zamana kadar dostluk ve desteklerinize teşekkür ederim” dedi.
Görev süresi dolan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, veda turları kapmasında ziyaret ettiği İHA ekibine, "Bu zamana kadar dostluk ve desteklerinize teşekkür ederim" dedi.
Sekiz sene Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörlüğü yapan ve görev süresi dolan Prof. Dr. Azmi Özcan, bu zamana kadar hep yanında olan İHA ekibine teşekkür etti. Özcan, "Üstümüze uygun olanı yapalım, bir de yerinizde sizi ziyaret edelim dedik. Bir taraftan davetler oluyor, bir taraftan benim gitmem gereken yerler oluyor. İhmal etmeyelim tüm dostları arzumuz o. Bundan sonra da daha serbest olarak artık Bilecik için yazarız, çizeriz, anlatırız, konuşuruz. Telefondan da konuşuruz 'Ne olacak Bilecik'in hali? diye ararsınız beni" dedi.
REKTÖR ADAYLARI DEĞERLENDİRDİ
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından 6 adaydan 3 adayı Cumhurbaşkanına ileteceğini anlatan Özcan, "1'inci sıradaki Rektör Adayı Prof. Dr. İbrahim Taş, 2'nci sıradaki Rektör Adayı Prof. Dr. Mehmet Kurban, 3'üncü sıradaki Rektör Adayı Prof. Dr. Harun Tunçel YÖK tarafından Sayın Cumhurbaşkanımıza iletildi. Cumhurbaşkanı bugün yarın adaylardan birini atar zaten. Kural böyle birinin çok birinin az oy alması önemli değil. O üçünden dilediği birisini, kendine göre kıstasları vardır ona göre değerlendirip atar" ifadelerini bulundu.
"ÜNİVERSİTE BAŞLI BAŞINA BİR HABER MERKEZİ"
Büyüyen, gelişen Bilecik'in her gün yeni muhabirlere ihtiyacı var olduğunu ifade eden Özcan, "Yeni gazetecilere ihtiyacı var. Üniversite başlı başına bir haber merkezi. Buraya bir konsept oluşturmanız lazım sizin. Gidiyorum diye mekanizma değişmiyor. Geçiş döneminde biraz 1-2 ay belirsizlik olur, ama ondan sonra rayına oturur. Şüphesiz herkesin tarzı biraz farklıdır. Ama sonuçta yürüyen bir gelenek var. Oturan bir düzen var. Üzerinde pek fazla oynanamaz zaten. Oynanmak istense de yapı kabul etmez. Herkes kendi tarzını yerleştirecek ama o tarzında kabul edilmesi lazım. Bu rektör dediğimiz önemli bir karizma değil. İki öğrenci geçip rektörlüğün karşısına rektör istifa dese, bütün karizmanız biter yani. O dengeyi tutmanız lazım. Yeni gelen arkadaşımız, artık kime nasip olursa oda buna büyük bir hassasiyetle dikkat edecektir. Benim dönemim biraz daha farklı. Bir taraftan kuruyoruz, bir taraftan gelişiyoruz. Çok yoğun geçti. Zaten görüntülerimi kıyaslarsanız da benim üzerimizdeki tahribatı görüyorsunuz. Ama her şeyin bir bedeli var. Bu da benim ömrümün Bilecik'e olan borcunun ödenme dönemiydi" dedi.
"DEFİNE SANDIĞININ ÜZERİNDE OTURAN FAKİR, FUKARASINIZ"
Bileciklilerin olarak nimetleri çok olan bir şeyin üzerinde oturduklarını anlatan Özcan, "Siz öyle bir şeyin üzerinde oturuyorsunuz ki. Define sandığının üzerinde oturan fakir, fukarasınız. Bu sandığı kıskançlığınız yüzünden gün yüzüne çıkartamıyorsunuz. Açarsak ya o alırsa, ya bu alırsa diye düşündüğünüz için. Halbuki hepimiz yetecek o sandığın içindekiler. Mesela ben buraya yılda 2 milyon öğrenci getirsem, nerede konaklatacaksınız bu öğrencileri, bunların otobüsleri nereye park edecek? Asıl bunlara eğilmeniz lazım. Ben bir program yapıyorum 250 kişi davet ediyorum onları yatıracak yer bulamıyorum. Su boşa akıyor, Bilecikliler de bakıyor" dedi.
"SİYASETE SICAK BAKMIYORUM"
Siyasete hiç sıcak bakmadığını belirten Özcan, "O benim yapabileceğim bir şey değil. Ben hayatı boyunca öğrencilerine dürüstlüğü tavsiye etmiş bir insanım. Mevcut siyasi yapı içerisinde dürüstlük değil, sizden olanı tercih ediyorsunuz. Peki, benim hangisine mecburiyetim var? siyaset yapmaya mı mecburiyetim var? Yoksa dürüst olmaya mı? Tabii ki dürüst olmaya. O işi yapabilenler yapsın" dedi. - BİLECİK