Güngörmüşler Sağlık Konusunda Bilgilendirildi
Sincan Belediyesi'nin hizmette sunduğu Güngörmüşler Konağı'nda, sağlıklı hayatın altın kuralı olan doğru beslenme anlatıldı.
Sincan Belediyesi'nin hizmette sunduğu Güngörmüşler Konağı'nda, sağlıklı hayatın altın kuralı olan doğru beslenme anlatıldı. Sincan Toplum Sağlığı Merkezi doktorlarından Diyetisyen Burcu Seyrek Akmeşe, Ebe Gülten Yıldırım ve Ebe Kübra Çınar, güngörmüşlere sağlıklı hayatın ipuçlarını verdi. Güngörmüşlerin soruları ile katıldığı seminer, büyük beğeni topladı.
Sincan Belediyesi'nin ileri yaştaki vatandaşlara özel tahsis ettiği Güngörmüşler Konağı'nda sağlık toplantıları hız kesmeden devam ediyor. Güngörmüşlerin büyük ilgi ve beğenisi ile düzenlenen seminerlerin bu haftaki konusu yaşlılık döneminde beslenme oldu. Sincan Toplum Sağlığı Merkezi doktorlarından Diyetisyen Burcu Seyrek Akmeşe tarafından verilen seminerde dengeli ve doğru beslenmenin önemine vurgu yapıldı. Sağlıklı beslenmenin doğduğumuz andan itibaren gerekli olduğunu belirten Akmeşe, her hastalığın altından yatan nedenin yanlış beslenme olduğunu belirtti.
Enerjik ve mutlu bir hayatının altın kuralının sağlıklı beslenme olduğunu belirten Diyetisyen Burcu Seyrek Akmeşe, "Sağlıklı hayatın ilk kuralı, doğru beslenmekten geçiyor. Doğru ve dengeli beslendiğimizde hayatımız daha enerjik ve daha mutlu geçiyor. Vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin ve minareleri doğru karşılarsak ilerleyen yaşlarda oluşması muhtemel hastalıkların da önünü kesmiş oluruz. Hayatımızın sağlıklı ve mutlu geçmesini istiyorsak beslenmemize çok dikkat etmeliyiz" dedi.
Sağlıklı beslenmenin en önemli kuralının besin çeşitliliği olduğunu söyleyen Akmeşe, "Soframızı bir yonca yaprağı gibi düşünmeliyiz. Bu yonca yaprağının ilkine peynir, süt, yoğurt gibi kalsiyum içeren besinleri koymalıyız. İkinci yaprağa ise, et, balık, tavuk gibi protein içerikli gıdaları, üçüncüye ise, tahılları ve kuru bakliyatları koymalıyız. Son olarak dördüncü yaprağa ise sebze ve meyveyi koymalıyız. Her öğünümüzde saydığım 4 besin çeşidinden de bulundurmaya özen göstermeliyiz. Bu bizi zinde, mutlu ve sağlıklı bir hayat yaşamamıza yardımcı olacaktır" dedi.
Ekmek tüketimin önemli olduğunu belirten Diyetisyen Burcu Seyrek Akmeşe, "Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da dediği gibi soframızda tercihimizi tam buğday ekmeğinden yanan kullanmalıyız. İçinde bulunan buğday taneleri hem bağırsaklarımızı hem de sindirim sistemiz için çok önemli. Aşırıya kaçmadan ekmek tüketilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Haftada iki kez mutlaka tahıl tüketilmesini gerektiğini söyleyen Akmeşe, "Buğday, nohut, mercimek, kuru fasulye gibi tahılları haftada en a iki kez tüketmemiz gerekiyor. Tahıllar B vitamini açısından büyük bir kaynak bizim için… B vitamini ilerleyen yaşlarda Alzheimer hastalığına yakalanmayı önlüyor. Aynı zamanda tahıllar, posalı olduğu için sindirim için de çok gerekli… Kepekli tahılların yaşlılarda şişmanlık, şeker hastalığı, kalp damar hastalıkları ve bazı kanser türleri ve kabızlığı önlemede rolü var" dedi.
Sebze ve meyvenin günde en az 400 gr tüketilmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Burcu Seyrekmeşe, "Sebze ve meyveler hipertansiyon, katarak, şeker, kalp hastalıkları ve bazı kanser türlerine karşı büyük fayda sağladığı yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlandı. Çiğneme güçlüğü olan yaşlılarımız sebze ve meyveleri pişirerek ya da suyunu çıkararak tüketebilir" dedi.
Herkesin en az günde 8-10 bardak su tüketmesi gerektiğine vurgu yapan Diyetisyen Burcu Seyrek Akmeşe, "Su bizim en temel içeceğimiz olmalı. Susamayı beklemeden belli aralıklarla su tüketmeliyiz. Özellikle ilerleyen yaşlarda susama hissi daha da azalır o yüzden susamayı beklemeden su içelim. Çay kahve gibi içecekleri fazla tüketmemekte yarar var. Yeterli su alımı; kabızlığın önlenmesinde, normal böbrek fonksiyonlarının sürdürülmesinde
yardımcıdır. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonları ve böbrek taşı oluşumunda koruyucudur" dedi.
İlerleyen yaşlarda da fiziksel aktivitenin sürdürülmesi gerektiğini belirten Akmeşe, "Hayatımızın her alanına fiziksel aktiviteyi uyarlamalıyız. Bu yaş grubu için özellikle yürüyüşü öneriyoruz. Yürüme mesafesinde olan her yere yürüyerek gitmeye çalışalım. Sabah kalktığımızda ensemizi ve başımızı hareket ettirelim, Ayakkabılarımızı bağlamaya ve raflara uzanmaya çalışalım. Böylece vücudumuz esnekliğini ve dayanıklılığını koruyacaktır" dedi. - ANKARA