Halepçe Katliamı 'Soykırımdır' Böyle Biline!
MAZLUMDER Urfa Şubesi Başkanı Meral Dervişoğlu, Halepçe Katliamı'nın yıl dönümünde yaşananları "Soykırım" olarak tanımaya davet etti.
16 martın insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini kaydeden Dervişoğlu, "20. yüzyılda tüm insani ve İslami değerlere karşı geliştirilen korkunç vahşetin 26'ncı yıldönümüdür. 16 Mart 1988 günü, Halepçe'nin kimyasal gazlarla saldırıya uğradığı ve binlerce insanın yaşamını yitirdiği kara bir tarihtir. Bu saldırı sonucunda çoğunluğunu çocuk, kadın ve yaşlıların oluşturduğu 6 bin 357 kişi zehirlenerek ya da yanarak katledilmiş, 14 bin 765 kişi ağır yaralanmıştır. Günümüze kadar 43 bin 753 kişi şehid düşmüş, 61 bin 200 kişi sakat kalmıştır. İnsanlığın gördüğü en büyük soykırımlardan biri olan bu vahşete uluslararası kurum ve kuruluşlar sessiz kalarak insanlık vicdanında sağır, kör ve dilsiz olduklarını ve bu vahşete sessiz kalmakla suça ortak olduklarını ispatlamışlardır." dedi.
'İSLAM ALEMİ İÇİN BİR YÜZ KARASIDIR'
MAZLUMDER, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Halepçe soykırımı insanlık tarihine düşen kara bir sayfadır. Aradan yüz yıllar geçse de Halepçe'de işlenen soykırımın unutulması ve bu soykırımı gerçekleştirenlerin ve onları destekleyenlerin, ayrıca bu trajediye sessiz kalanların Kürd halkı ve insanlık vicdanında af edilmesi mümkün değildir. Halepçe soykırımının altında her ne kadar eski Irak diktatörü Saddam Hüseyin'in imzası olsa da onlarca emperyalist ülke, İslam aleminin büyük ekseriyeti ve Irak içerisinde binlerce işbirlikçisi de vardı. Halepçe soykırımı Kürdistan'ın dört parçasında işlenen katliam ve soykırımlarının son halkası olan Enfal Harekatının bir devamıdır. Enfal harekâtı Baas rejimi tarafından bir soykırıma dönüştürülerek Güney Kürdistan bölgesindeki 4 bin 500 köyde halkın evlerinden yurtlarından edildiği bir Araplaştırma harekatının adı olup, Halepçe katliamı bu ırkçı ve vahşi politikanın son halkasıdır. Halepçe soykırımı; kendilerini demokrat, insan hakları havarisi olarak gören batı ile bu katliamlara milli ve mezhebi kaygılarından dolayı destek olan veya bu trajediye sessiz kalan Müslümanlar ve İslam alemi için bir yüz karasıdır. ABD ve AB, çıkarları için bu katliama göz yummuş ve bu katliamda kullanılan gazları menfaatleri karşılığında Saddam'a kendileri vermişlerdir. Halepçe'de işlenen bu cinayetin BM, AB, İKÖ ve diğer tüm uluslararası kurum ve kuruluş tarafından bir soykırım olarak tanınması için, sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz."
(Kaynak: Gazeteipekyol)