Hanefi Bostan: "19 Mayıs Ruhu Nesilden Nesile Aktarılmalıdır"
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle yayınladığı mesajında, “19 Mayıs ruhu nesilden nesile aktarılmalıdır” dedi.
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle yayınladığı mesajında, "19 Mayıs ruhu nesilden nesile aktarılmalıdır" dedi.
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle bir mesaj yayınladı. Bostan mesajında şu ifadelere yer verdi:
"19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın bugün 98'inci yıl dönümünü kutluyoruz. 19 Mayıs 1919 tarihinin üzerinden 98 yıl geçmesine karşın, Atamızın kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bugün de tehlikelerle karşı karşıyadır. Bir taraftan Emperyalist Devletler, diğer taraftan Emperyalist Devletlerin taşeronları PKK ve FETO Terör Örgütleri toprak bütünlüğümüzü, bağımsızlığımız, Cumhuriyetimizi tehdit etmeye devam etmektedirler. Türkiye, bölücülerin hedefindedir. Bölücüler; dış destekli güçlerle, ülkemizin huzurunu, dirliğini ve birliğini ortadan kaldırmaya, insanlarımız arasına ayrılık tohumları ekmeye, ülkemizi parçalamaya çabalamaktadır. Biz, Türk Eğitim Sen olarak, bu bayramın içerdiği birinci ve asıl anlamın, diğer bütün milli bayramlarla bütünleşen bir anlamı olduğunu söylüyoruz: Bir milletin en değerli varlığı olan Özgürlük ve Bağımsızlık! İkinci anlamı ise onun özel anlamıdır: Özgürlük ve Bağımsızlık, bitmeyen bir süreç, dinmeyen bir heyecandır. Bir kere kazanıldıktan sonra, durağanlığa terk edilecek olursa kaybedilir. Bunun için en kutlu bir aşk olarak alev-alev tutuşan bir meşale gibi nesilden nesile aktarılmalıdır. Bu ise, gençliğin özgürlük ve bağımsızlık bilinciyle eğitilmesi ile mümkün olur. İşte, 19 Mayısların açık anlamı; Özgürlük ve Bağımsızlık bilincinin Türk gençliğine emanet edilmesidir. İşte bizler bu ruhun nesilden nesile aktarılması için varız. 19 Mayıs 1919, emperyalizme karşı direnişin sembolüdür, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşunun ilk adımıdır. Böylesine önemli bir tarih ve ruh ne yazık ki un ufak edilmeye çalışılmaktadır. Bilindiği gibi Türk Tarihine ve Atatürk'e hakaretler hızını kesmeden devam ediyor. Bu yıl 19 Mayıs'ı PKK ile başlatılan çözülme sürecinin gölgesinde ve FETO Terör Örgütünün tazyiki altında kutlamayacağız ama bu terör örgütleriyle amansız mücadele eden ve bunlara göğsünü siper eden gençliğin önünü kesmek ve kapatmak için yoğun gayret sarf edenlerin gölgesi altında kutlamaktan da utanç duymaktayız. Nitekim en son 8 Mayıs 2017 tarihinde Üsküdar'da 20. Komisyonda yapılan Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği sözlü sınavında KPSS'den 84 üzeri puan alan bir öğretmen adayına sözlüden 51 puan verilmiştir. Aynı aday 2016 Ekiminde yapılan sözlü sınavında86 puan almıştır. Sözlü sınavda 60 ve üzerinde puan alanlar başarılı sayılmaktadır. KPSS'den 84 üzeri puan alan, Ekim 2016'da yapılan sözlü sınavından 86 puan alan bir öğretmen adayına 8 Mayıs'ta yapılan sözlü sınavında nasıl 51 puan verilmektedir? İdareci olmak isteyen öğretmenlerin önünü mülakatla kesen çete, öğretmenlik sınavında da görev başında mıdır? Yoksa bunlar FETO'nun kriptoları mıdır? Milli Eğitim Bakanının ve bütün siyasi partilerin bu çetelere karşı teyakkuza geçmelerini ve bu çetelerden Milli Eğitim, Üniversiteler ve Kredi-Yurtlar başta olmak üzere bütün Devlet Kurumları kurtarılmalıdır. Biz, Türk Eğitim Sen olarak, 19 Mayıs Bayramı'nın, aynı zamanda, yarınlarımızı emanet edeceğimiz, özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın en büyük güvencesi olan Türk gençliğinin sorunlarının dile getirilmesi gereken bir gün olduğunu da düşünmekteyiz. Türk gençliği, ne yazık ki, her geçen gün, çözülmekten ziyade git-gide ağırlaşan büyük sorunlar içerisinde bunalmaktadır. Bu sorunların en başta geleni ise "işsizlik"dir. Maalesef Türkiye'nin içinde bulunduğu ve hala sağlıklı bir çözüme kavuşturamadığı ekonomik krizin yarattığı işsizlik gençliğimizi çok rahatsız etmeye, bunalımlara sürüklemeye devam etmektedir. Gençlerimizin büyük bir kısmı işsizdir ve iş bulmak adeta bir kabusa dönüşmüş bulunmaktadır. Daha henüz hayatının baharında olan gencecik insanların içinde bulunduğu bu durum, aynı zamanda ülkemizin geleceğini de tehdit etmektedir. İşsizlikten kıvranan veya işinden mutlu olamayan, çok düşük ücretlerle ve güvencesiz çalışmak zorunda bırakılan vehakkı çeteler tarafından gasp edilen bir gençlikle yarınlardan emin olmak zordur.19 Mayıs'ta daha umutlu olmak, 19 Mayıs'ın anlam ve önemine uygun bir kutlama mesajı yayınlamayı çok istedik. Ancak ülkemizde 15 Temmuzu yaşamamıza rağmen hala bazı çeteler tarafından gençlerimizin alın terlerinin gasp edilmesi buna mani olmaktadır. 19 Mayıs'ı kutladığımız bugün başta gençlerimiz olmak üzere tüm milletimizin Atatürk'ün gençliğe hitabesini hatırlamasında fayda vardır. Herkes emin olmalıdır ki, Büyük Atatürk'ün gösterdiği yolda yürüyen Türk eğitimcileri sorumluluklarının bilincindedir ve bu doğrultuda hareket edecektir. Biz Türk eğitimcileri olarak; geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizi şuurlu nesiller olarak yetiştirmeye devam edeceğiz ve onlara güzel bir gelecek bırakmak için elimizden geleni yapacağız. Öte yandan da Hükümetin en kısa zamanda gençlerimize iş ve AŞ sağlayacak programlar hayata geçirmesi istiyoruz. Ayrıca gençlerimizin önünü kesen ve haklarını gasp eden çeteleri Devlet Kurumlarından temizlemesini bekliyoruz. Bu vesileyle Türk Milleti'nin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutluyor; başta Büyük Önder Atatürk olmak üzere, kahraman yürekli aziz şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz." - İSTANBUL